Benim Bir Parçam / A Part of Me (2.Cilt)

18. Bölüm - Ateşler ve İksirler

18. Bölüm – Ateşler ve İksirler

Bütün kale hareketsiz ve sessizdi. Çoğunlukla herkes uykudaydı. Mrs Norris bile sönmeye yüz tutmuş ateşin yanına kıvrılmış ve çoktan uykuya dalmıştı. Hala ayakta olan iki kişi kalenin karanlık zindanlarının derinliklerindeydi. Harry ve Draco çoğunlukla sessizlik içinde İksir laboratuarında çalıştılar. Önlerindeki kazanlar fokurduyor ve düzenli aralıklarla mor renkli duman çıkarıyordu.

Draco kendi iksiri üzerinde çalışan Harry'nin sessiz formuna baktı. Gözlerini uzaklaştırdı ve kendi kazanına odaklandı. O gece onuncu defa neden Harry'nin bu kadar çok Rüyasız Uyku iksirine ihtiyacı olduğunu merak etti.

"Yalnızca sor." Harry, Draco'yu düşüncelerinden çekip çıkardı.

Sarı saçlı çocuk başını kaldırıp arkadaşına baktı ve gözlerini ona kıstı.

"Ne?" sordu.

"İksiri merak ediyorsun. Sor gitsin?" dedi Harry.

"Neden öyle düşünüyorsun?" Draco sordu, Harry'nin nasıl her zaman düşüncelerini çıkarabildiğini merak ederek.

"Çok zor değil, Draco. İki kazana, sonra da bana bakıp duruyorsun." Harry cevapladı yüzünde bir gülümsemeyle.

"O kadar belli, ha?" Draco sordu.

"Korkarım ki." Harry cevapladı, iksiri saat yönünün tersine karıştırarak.

"Peki, o zaman söyle bana. Neden bu kadar çok uyku iksirine ihtiyacın var?" Slytherin sordu.

Harry iksiri karıştırmayı durdurana kadar cevap vermedi.

"Poppy'den iksir istemekten fenalık geldi. Rahatsız olup anneme ya da babama benim iksiri aldığımı söyleyeceğini tahmin ettim. Onlardan başka bir nutuk dinleme düşüncesine dahi dayanamıyorum, o yüzden düşündüm ki senin yardımınla, büyük bir parti yapabilirim. Bu şekilde ihtiyacım olduğunda elimin altında bol miktarda olur." Harry cevapladı.

"Eminim bir kazan yeterli olurdu. Bu kadarıyla ben de bütün okulu uykuya yatırmayı planlıyorsun diye düşündüm!" Draco şaka yaptı.

Harry ona alaycı bir şekilde baktı.

"O biraz abartma oluyor." yorum yaptı. Draco yalnızca güldü.

"Gerçekten ama, neden iki kazan?" Draco sordu.

Harry ona baktı ve Draco'nun gözlerinde ciddi bir ifadenin olduğunu gördü.

"Düşündüm ki sıvışıp iksiri yapmak için sadece bir kere şansım olur. Demek istediğim her gece ortadan kaybolamam! O yüzden senden bu gece gelip bana yardım etmeni istedim. Bu şekilde yeterinden fazlasına sahip olacağım ve daha fazla yapmak için gizlice çıkmaya devam etmek zorunda da kalmayacağım. Ama o plan bile mahvoldu. O dörtlü tarafından nereye gittiğim hakkında hiç rahat bırakılmayacağım!" Harry iç geçirdi.

"O benim suçum değil! Çıkmaya hazır olacağını sen söyledin. Weasley'nin büyük bir giriş yapıp kalanını da peşinden sürükleyeceğini bilmiyordum!" Draco tartıştı.

Harry bir şey söylemedi. Sırıtmaya engel olamadı.

"Seninle gerçekten bir problemi var." Harry söyledi ona.

"Yapma ya? Hiç tahmin etmezdim!" Draco çıkıştı Harry'e kahkaha attırarak. "Ben o salağı seviyormuşum gibi değil ki zaten. Ciddi anlamda nasıl onlara katlanabildiğini merak ediyorum." ekledi Harry'e soru soran bir bakışla.

"Zamanla seviyorsun." Harry cevap verdi basitçe, bir yandan biraz daha ejder pençesi tozu ölçerken.

Draco düşünceye dramatikçe ürperdi.