Bölüm Yorumu: Eh bu kısım ne tatlı ne de hoş olacak, biliyoruz zaten.
Bölümü beğenmeniz dileğiyle, iyi okumalar!
31. Bölüm - Ardından
O gece kimse uyumayacakmış gibi görünüyordu. Bütün öğrenciler yataklarına gönderilmiş olmalarına rağmen, herkes kimsenin uyumayacağını biliyordu. Fazla uykuya mahal bırakmayacak kadar fazla şey olmuştu son birkaç günde.
İlk olarak, Tonks Harry'nin ellerinde öldürülmüş gibi görünmüştü. Sonra Hogwarts Harry'nin tehdidi ve onun güvenlik duvarlarını manipüle edebildiği gerçeği nedeniyle erken kapanıyordu. Daha sonra Karanlık Prens gerçekten Hogwarts'a gelmiş ve neredeyse Ginny Weasley'i öldürmüştü! Nasıl Hogwarts'a girmeyi becermişti, kimse çözemiyordu. Sonra, hepsi içinde en hayret vericisi, Tonks birdenbire oldukça canlı bir şekilde Harry'nin yanında ortaya çıkmıştı ve bu arada Harry de neredeyse sözümona Karanlık Prens'in maskesini düşürmüş ancak resmen son saniyede Seherbazların onu öldürmeye çalışmasıyla alıkonmuştu. Hepsi epey bir dramatikti.
Harry'i öldürmeye çalışmış olan Seherbazlar şu an Büyük Salon'da bekliyorlardı. Bakan'dan direk bir emir alana kadar ayrılmayı reddetmişlerdi. Harry'i onları öldürmekten alıkoymayı anca beş kişi becerebildiğinden, ayakaltında dolaşmamaları söylenmişti. Seherbazlar Dumbledore'un müdahalesine sonsuz minnettarlardı. Bir şekilde Harry'i zapt etmeyi becermişti, aksi takdir hayatlarında son gördükleri şey Harry'nin asasının ucundan çıkan parlak yeşil ışık olurdu.
'Sözümona Karanlık Prens' gitmişti. Dumbledore ve birkaç Seherbaz aceleyle Hogsmeade'e gitmişlerdi ama ona dair hiçbir iz yoktu. Kimse ona ulaşamadan önce sıvışmış gibi görünüyordu.
Öğrenciler yavaşça yataklarına doğru yürüdüler, Profesör Dumbledore'un ofisinde diğerlerine eşlik eden tek öğrenci olan Ginny'e sıcak ve imrenen bakışlar attılar. O ofisin içinde ne olacağını öğrenmek için diğer öğrenciler neler vermezdi.
xxx
Kapı Sirius'un arkasından kapandı ve dönüp odadaki diğerlerine baktı. Dumbledore çoktan masasına yürümüş ve arkasında ayakta duruyordu. James ve Lily odanın bir kenarında ayaktalarken Tonks ve Harry de diğer tarafındalardı. Charlie kız kardeşinin bir sandalyeye oturmasına yardımcı olmuş, şimdi korumacılıkla hemen yanında duruyordu. Remus ortada duruyor, oldukça kaybolmuş görünüyordu. Sirius iç geçirdi ve kendisini bol miktarda açıklama yapmaya hazırladı.
İlk konuşan Dumbledore'du.
"Hepiniz lütfen oturun." dedi, herkes için yeterli miktarda sandalye yaratırken.
Harry hariç hepsi oturdular. O ayakta kalmayı seçti. Şu an oturacak kadar sakin değildi. Ayakta, hafifçe ardındaki duvara yaslanarak, gözlerini herkesten kaçırarak durdu.
"Bence baştan sona detaylı bir açıklama gerekiyor."dedi Dumbledore soğukça, birkaç garip, sessiz dakikadan sonra.
Sirius başını kaldırıp Harry'e, sonra Tonks'a baktı. Kuzeni bakışıyla buluştu ve omuzlarını silkti. İkisi de açıklamayı kimin yapacağını çözmeye çalışıyorlardı. Bu Harry'nin fikriydi ve kelime anlamıyla ikisine de ona yardım etmeleri için şantaj yapmıştı, ama açıklamayı yapan o olmayacaktı. O kadarı yüzündeki ifadeden belliydi. Hala nasıl başarısız olduğuna takılıp kalmış haldeydi. Planını mahvettikleri için Seherbazlara öfkeliydi.
Gerginlikle, Sirius boğazını temizledi. James, Lily ya da Remus'a bakmaya dahi cüret etmeyerek dosdoğru Dumbledore'a baktı.
"Bence en başından başlasam iyi olacak." dedi sessizce ama yine de bütün gözler ona döndü, Harry'ninkiler hariç. Sirius ne olduğunu açıklamaya başladı, zihni iki gün önceye, Harry'nin o ve Tonks'la bırakıldığı zamana döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Bir Parçam / A Part of Me (2.Cilt)
FanfictionHarry, Voldemort'suz yeni hayatına alışmaya çalışır. Ama bazen geçmişiniz geçmişte kalmayı reddeder. Karanlık Prens Üçlemesi'nin ikinci cildi. H/G AU *İlk cildin önce okunması tavsiye edilir, yoksa çok anlam ifade etmeyecektir.*