20. Bölüm – DağılmakDumbledore önündeki iki paniklemiş yetişkini sakinleştirmeye çalıştı. İkisi de endişeyle deliye dönmüşlerdi. James oda boyunca volta bile atmıyordu, yalnızca kapıya yakın bir noktaya kök salmış duruyordu. Sadece bu bile ne kadar endişeli olduğunu gösteriyordu. Lily de yanındaydı, gözleri ağlamaktan kızarmış ve şişmişti.
"İkiniz de oturun. Sakinleşmek zorundasınız." Dumbledore iki ebeveyn yüzleri hala stresle gerili halde otururlarken izledi.
Dumbledore nedenini anlayabiliyordu. Harry onları yalnızca –bir kez daha- bırakıp gitmemiş, ayrıca onlara Harry'nin başını potansiyel olarak çok ciddi belaya sokabilecek bir şey göstermişti.
Dumbledore'un , Harry Bella'nın cenazesine katılmak için uç uç tozunu kulanarak şömineden ayrıldığından beri Harry'nin Hogwarts'ı çevreleyen güçlü koruma duvarlarını manipüle edebildiğine dair şüpheleri vardı. Dumbledore bunun hakkında hiçbir şey söylemek ya da bunu iyice incelemek istemiyordu. Bu kayda değer güç hakkında ne kadar meraklı olursa olsun, Dumbledore Harry'nin güçlerine karşı hiçbir istenmedik dikkat çekmek istemiyordu. Özellikle de sözüm ona Karanlık Prens saldırmaya başladıktan sonra. Harry'i suçlamadan kurtaran şeylerden biri, bu saldırıların olduğu sıralarda Harry'nin Hogwarts'da bulunduğu gerçeğiydi. Herkes kimsenin Hogwarts'tayken cisimlenemeyeceğini bilir ve buna inanırdı. Eğer Harry'nin yapabildikleri öğrenilecek olursa...yani, ortalığı kasıp kavuracağı ve Harry'nin kendisini hiç vakit geçmeden Bakanlık'ın gözaltında bulacağı güvenle varsayılabilirdi.
Dumbledore tam olarak bu şeyi James ve Lily'e açıkladı. Ebeveynlerin kimseye söylemeyeceğini biliyordu ama konunun ciddiyetini dayatmak zorundaydı.
"Kahraman ya da değil, Bakanlık Karanlık Prens saldırılarını bir kalp atışında Harry'nin üstüne yükler. Pişmanlıkla söylemek zorundayım ki Sevgililer Günü saldırısından beri, Fudge önceden olduğundan da daha fazla korkuyor Harry'den. Suç Harry'nin üzerine düşecek olursa korku onu yalnızca bir şey yapmaya yöneltir. Kendisini ve diğerlerini güvende tutacağını düşünürse onu mutlulukla bir yerlere kilitler."
Hem James hem de Lily haberlere nefeslerini tuttular. James biliyordu ki Fudge başlamak gerekirse hiçbir zaman gerçekten Harry'nin yanında olmamıştı. Harry'den yalnızca iki şey yüzünden uzak duruyordu. İlki korkuydu ve ikincisi Dumbledore.
"Ama, Dumbledore, ben her şeyden önce duvarları nasıl manipüle edebildiğini anlamıyorum. Ben bunun imkansız olduğunu sanıyordum." James sordu, aklını Harry'nin nerede olduğu gibi daha baskın problemlerden uzaklaştırmaya çalışarak.
Dumbledore cevap vermeden önce bir nefes bıraktı.
"Açıklaması zor. Size bir kere Harry'nin iki atadan gelen soyların varisi olduğunu söyledim. Gryffindor ve Slytherin." James ve Lily ikincisinin bahsi üzerine çekinmeye engel olamadılar. "Size bir kere Harry reşit oldu mu güçlerinin efsanevi olacağını söyledim. Bunun güçlerinin en mükemmel örneği olduğunu düşünüyorum."
James başka bir soru sormak için ağzını açtı ama sonra tekrar kapattı. Şu an net düşünemiyordu. Dumbledore'un yardımını istemek istiyordu, Harry'i bulmak için olabilecek herkesin yardımını, Harry'le ve bağımlılığıyla başa çıkmak için. Ama James biliyordu ki Dumbledore ona yardım edemezdi. Bunu Lily ve kendisi arasında çözmeye çalışmak zorundaydı.
"Kimseye Harry'nin burada olmadığını söylemeyin. Ben Profesörlere hasta olduğunu ve birkaç günlüğüne bakılması gerektiğini söyleyeceğim. Umuyorum ki Harry zamanında gelecek ve kimsenin uzakta olduğunu bilmesine gerek kalmayacaktır." Dumbledore söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Bir Parçam / A Part of Me (2.Cilt)
FanfictionHarry, Voldemort'suz yeni hayatına alışmaya çalışır. Ama bazen geçmişiniz geçmişte kalmayı reddeder. Karanlık Prens Üçlemesi'nin ikinci cildi. H/G AU *İlk cildin önce okunması tavsiye edilir, yoksa çok anlam ifade etmeyecektir.*