37. Bölüm - Bir Adım İleri

9.1K 463 721
                                    

37. Bölüm - Bir Adım İleri

Harry sarı saçlı arkadaşı oda boyunca bir ileri bir geri yürürken izledi. Konuşmanın çoğunu Draco yaparken Harry sessizce yatağında oturuyor, arkadaşının kendi kendini giderek daha da sinirlendirmesini izliyordu.

"Ben sadece onun böyle bir şey yaptığına inanamıyorum!" burnundan soludu.

"Nedenini açıklamadı mı?" Harry sordu.

"Hayır, bana sadece bunun bir süredir yapmak istediği bir şey olduğunu ama daha önce yapamadığını söyledi." Draco kızgınlıkla söyledi. "Ama ben yalan söylediğini biliyorum! O hiç Yoldaşlığa katılmak istemedi. Bu tamamen Marco'nun işi! Katılması için beynini yıkayan o!" dedi Draco, gri gözleri öfke içinde parıldayarak.

Harry hiçbir şey söylemedi. Draco zaten Harry'nin amcası hakkında ne düşündüğünü biliyordu.

"Katıldıklarını söylediklerinde sen ne söyledin?" Harry sordu.

"Sence? Sinirimden deliye döndüm! Anneme eğer Yoldaşlığın üyesi olursa onunla bir daha konuşmayacağımı söyledim. Nasıl Dumbledore'a katılmanın yapılcak doğru şey olduğunu anlatıp duruyordu. Ona Dumbledore ve Yoldaşlığı hakkında ne düşündüğümü söylediğimde, Marco bana bağırmaya başladı. Her zamanki saçmalıkları söyledi, nasıl aynı babam gibiymişim de, nasıl benim....tarafından,...,işte biliyorsun beynim yıkanmış da!"

"Benim tarafımdan" Harry onun yerine söyledi hafiften pis pis sırıtarak.

Draco amcasına nefesinin altından hakaretler etmeye devam ederek tekrar volta atmaya başladı.

"Ondan nefret ediyorum! Yemin ederim ondan o kadar çok nefret ediyorum ki!" dedi Draco, Harry duyacağı kadar yüksek sesle.

"Draco..."

"Biliyorum şimdi başımızda onun olduğunu düşünüyor, ama o kafasının içine benim ona ait olmadığımı sokamıyor bir türlü!" Draco bağırdı sinirle.

"Ne demek istiyorsun?" Harry sordu.

"Bella Teyzem'den beri...onun cenazesinden beri, Marco sanki ailenin başıymış gibi davranıyor. Devamlı anneme babam yüzünden üzülmemesini, gitmiş olmasının iyi bir şey olduğunu söylüyor ve ben sanki onun lanet olası oğluymuşum gibi davranıyor! Sürekli bana ne yapacağımı söyleyip duruyor!" tükürür gibi söyledi.

Harry hiçbir şey söylemedi. Marco en büyükleriydi. Harry'nin hafızasında, Marco her zaman kızkardeşlerine, Narcissa ve Bella'ya karşı korumacı olmuştu. Bella'nın cenazesindeki Marco'nın dağılmış halini hatırlıyordu. Kolay bir şey değildi, ufak kızkardeşini gömmek.

Draco hala bir o yana bir bu yana yürüyordu, elleri iki yanında sımsıkı sıkılıydı.

"Bella Teyzem hayatta olsaydı annemin asla böyle bir şey yapmayacağını biliyorum. Annem Yoldaşlığa katılmayı hayal etmeye bile cüret etmezdi. Ve Marco Amcam her zaman babamdan ve Rodolphus Amcam'dan deliler gibi korkardı. Asla böyle bir şeye kalkışmazdı!"

Harry söylediklerine katılmaya engel olamadı. Marco'nun gerçekten de iki kızkardeşinin kocalarıyla problemi vardı; ikisi de Voldemort'un sadık müritleri olmuşlardı.

Draco iç geçirdi ve bütün çılgın yürüyüşüyle kendisini yorarak gelip Harry'nin yanına oturdu.

"Ben bu saçmalıkla başa çıkamam artık. Bütün hayatım tepe taklak oldu ve ben nasıl düzelteceğimi bilmiyorum." itiraf etti yorgunlukla.

"Ne demek istediğini biliyorum." Harry cevapladı sessizce.

Draco Harry'e baktı, gözleri yüzünde dolandı. Başka yöne bakarak başını salladı.

Benim Bir Parçam / A Part of Me (2.Cilt)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin