33. Bölüm - Kötüden Daha KötüyeJames Seherbaz cübbelerini üzerine geçirdi ve aynada görünüşünü kontrol etti. Mavi Seherbaz cübbelerinin içine gireli uzun bir zaman olmuştu. Üniforması şimdi neredeyse bir yıldır gardıropta asılı duruyordu. Cübbelerin düğmelerini ilikledi ve aynada son kez kendine baktı. Seherbaz olmaktan gerçekten keyif alıyordu. Daha genç ve Hogwarts'dayken geleceğini dert etmezdi. Zengin Potter ailesinin tek varisiydi ve çalışmadan bile rahatlıkla yaşayabileceğini biliyordu. Ama onu bir Seherbaz olmak için gereken dersleri almaya ikna eden Sirius olmuştu. Şimdi James kendisini başka bir şey yaparken hayal edemiyordu.
Asasını aldı ve dikkatlice cübbelerinin cebine yerleştirdi. Sahip olduğu öğretme fırsatı hakkında düşündü. Hogwarts'da Savunma Profesörlüğü yaparak geçirdiği zamandan gerçekten keyif almıştı. Kendisini hiç daha önce bir öğretmen olarak hayal etmemişti, bu yüzden ne kadar rahat hissettiğine kendisi de oldukça şaşırmıştı. Öğretmeye devam etmek isterdi ama Snape bir sonraki dönem geri geliyordu.
James dün gece işe erken gelmesini rica eden bir şömine çağrısı almıştı. Hala Hogwarts'da olması gerektiğinden dolayı daha bir kaç hafta daha işten beklenmiyordu ama okulun erken kapanmasıyla, ondan da Seherbaz görevine erken dönmesi istenmişti.
Arkasındaki kapı açıldı ve Lily kocasını düşüncelerinde kaybolmuş halde görerek içeri girdi.
"Vay canına, senin bu cübbeler içinde ne kadar yakışıklı göründüğünü unutmuşum." dedi Lily kollarını onun etrafına sararken.
James gülümsedi ve karısına sarılmak için döndü.
"Şimdi neden Seherbaz olduğumu hatırlıyorum işte." takıldı, Lily'i öperken.
"İşe geri döndüğüne inanamıyorum." dedi Lily.
James'e söylediğinin aksine, onunla aynı yerde çalışmayı sevmişti. James'in Hogwarts'da olması bir lütuftu. Genellikle kocasını zorlukla görme fırsatı olurdu, o Hogwarts'da öğretmenlik yaparken James her zaman uzakta, Seherbazlık görevindeydi.
"Biliyorum, ama aslında geri çağrıldığıma minnettarım." dedi James sessizce.
Lily ona soru sorarcasına baktı.
"Ne? Niye?"
"Harry'le Damien arasındaki gerilime dayanamıyorum artık. Şundan birkaç saat uzakta kalmanın bile yardımcı olacağını düşünüyorum. Ümit ediyorum her halükarda." dedi kasvetle.
Lily sessizce katıldı James'e. Birbirleriyle atışıp durmaları, gitgide katlanılamaz hale geliyordu. Lily'nin Harry'e sert uyarısına rağmen, Damien'dan özür dilememiş ya da onunla arasını düzeltmek için herhangi bir girişimde bulunmamıştı. Onun yerine herkesten mesafesini koruyordu. Lily'nin sözlerini ciddiye almıştı ve onunla konuşmak için hiçbir girişimde bulunmuyordu. Ya kendi odasındaydı ya da antrenman alanında. Lily hepsine sinir olduğunu ve antrenman yaparak bu kadar fazla zaman geçiriyor olmasının sebebinin bu olduğunu biliyordu. Bütün agresifliğini antrenman yaparak çıkarıyordu.
Lily davranışına üzüntülüydü. Bu gerilimin sonu gelecekmiş gibi görünmüyordu. İki kardeş birbirlerine korkunç davranıyordu. İkisinin de inatçı olduğunu ve birbirlerini özleseler de pes etmeyeceklerini biliyordu.
"Harry seninle de mi konuşmadı?" sordu James'e.
James başını salladı.
"Hayır. Dün gece uyku büyüsüne ihtiyacı olup olmadığını sormaya gittiğimde bana iyi olduğunu, hiçbir yardım istemediğini söyledi. Ona yardım etmeye çalıştım ama iyi olduğunda diretti. Olmadığı o kadar belli ki. Hogwarts'dan geri geldiğimizden beri uyumadı, ve bu iki gün önceydi. Ama Harry'i biliyorsun, bir moda girdi mi kapanıyor ve kimsenin kulağından bir çift laf sokmak için yapabileceği hiçbir şey yok." dedi James zavallıca.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Bir Parçam / A Part of Me (2.Cilt)
FanfictionHarry, Voldemort'suz yeni hayatına alışmaya çalışır. Ama bazen geçmişiniz geçmişte kalmayı reddeder. Karanlık Prens Üçlemesi'nin ikinci cildi. H/G AU *İlk cildin önce okunması tavsiye edilir, yoksa çok anlam ifade etmeyecektir.*