Akşama doğru hava serinleyip de her şey yolunda gittiğinde Keyifçiler müzik festivalini aratmayan bir konser düzenledi. Kırsal alanda tahta platformlarda çılgınca şarkı söylediler ve herkes doyasıya eğlendi.
Geceye doğru ise herkes yorgun bir şekilde kulübelerine doğru gitti. Gruba Serdar öncülük etti ve Bilimciler çok yorgun olduğu için hiçbir şey hakkında konuşmadan sessizce yürüdü. Emre Merih'in koluna girdi ve neşeyle konuştu.
"Hayatımın en güzel kampı. Daha önce demiştim." dedi gülerek. Arkalarında yürüyen Neva ve Arya seslerini kesti. Merih onların Emre'yi dinlediğini anlayınca sakin bir ses tonuyla konuştu.
"Bunu hak ettin." dedi. "Senin gibi harika bir insan her şeyin en güzelini hak eder. En güzel kızı da."
"Ne?"
"Sus. Neva bizi dinliyor." diye fısıldadı Merih.
"Ne yapmam lazım?" Emre panikledi.
"Ve bence o kızı tanıyorum."
"Ne?" Emre heyecan yaptı. Arka tarafta çıt çıkmıyordu. Yürürken ayaklarının seslerini bile kesmişlerdi.
"Biliyor musun bence her şey daha güzel olacak."
"Oğlum sen iyi misin?" Resul yaklaşıp konuştu.
"Ne?" Emre ile ikisi bir anda sordu.
"Seni Emre'ye iltifat ederken hiç görmemiştim." Resul şaşkınlıkla yüzlerine baktı. Ayın gümüş ışığı ve yapay aydınlatmanın verdiği gölgeli yansıma Resul'ün terlediğini gösterdi.
"Görmediğin bir şey yok demek değil." Emre neşeyle güldü. "Bak etrafına." Eliyle işaret etti. "Hiç ork görüyor musun? Hayır. Ama bu olmadıkları anlamına gelmiyor. Onlar her yerde. Az önce ezikler gibi müzik dinliyorlardı."
"Ezik sizsiniz!" Karanlıkta bir ses geldi. Merih hemen etrafına baktı. Bir kız sesiydi ve bunu herkes de tanıyordu.
"Aman Allah'ım!" diye bağırdı Serdar. "Ork sesi duydum sanki." Sonra güldü. Kalabalıktaki herkes eşlik etti.
"Bu Ceren'di." dedi Resul. "That bitch!" İngilizce devam etti.
"I must be drunk." Emre etrafına baktı ve sonra geriye dönüp Neva ile göz göze geldi. Merih onun bahaneyle döndüğünün gayet de farkındaydı. Emre asla rol yapamazdı.
"You are drunk." Neva gülerek cevapladı. Sonra kıkır kıkır güldü ve o sırada kulübelere geldiler. Kızlar erkenden kendi kulübelerine geçti. Serdar umumi tuvalete gitti ve Resul de Sami ile Boran'a, "Hadi benim güzel ineklerim, evimize gidelim." diye kafiyeli konuştu.
Emre içeri girdiğinde Merih de onu takip etti. Geriden gelen Melis ile Betül'ü göremedi. Ama Melis'in müzik dinlerken mutlu olduğunu görmüştü ve bu şey bu gece için Merih'e yeterdi.
Serdar geldiğinde Emre tuvalete gideceğini söyledi. O sırada Serdar da bir kez daha mini pencereden baktı. Ve konuşmaya başladı.
"Biliyor musun? Cidden orada ne olduğunu merak ediyorum."
"Gece vakti gitmeyi düşünmüyorsun ya?"
"Hayır. Bu gece değil. Ama yarın gündüz bir göz atacağım. Bence sen de gelmelisin."
"Sanmam. Bu kamp fırsatını iyi değerlendirmem lazım. Betül'den gece detayları alacağım."
"Manyaksınız lan siz!" Serdar güldü ve gidip yatağına uzandı. "Gerçekten çok eğlendim. Biliyor musun bence Arya benden hoşlanıyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Terraform-Tr
Science FictionHerkes gibi onlar da sıradan lise öğrencisiydi. Ta ki bir gün dünya tümüyle değişene kadar.