"Bu şey nereye kadar uzuyor?" diye sordu Neva. Herkes çoktan suya ayaklarını sokmuştu ve dakikalardır o haldeydi. Suyun verdiği o his inanılmazdı.
"Bilmiyorum." Kimse konuşmayınca Merih yanıtladı. Gözlerini dikip sanki sonsuzluğa giden suyun yüzeyini izledi. İlerde odanın bittiği yerden başlayan kaya yüzeyleri su altında parıldıyordu. Kenarlara doğru açılan gölün alt kısımları ileride belirsiz oluyordu.
"Suya atlayacağım." Serdar aniden konuştu. "Ama başka kimse denemesin. Ne olduğunu bilmiyoruz."
"Ben de." dedi Merih.
"Ya bir şey olursa?" Arya ikisine de sordu.
"Suda boğulacağımı sanmıyorum." Merih gülümseyip ona güvence verdi. Melis onun yüzüne baktı ama nedense Merih hemen yüzünü çevirdi. Eğer ona daha fazla bakarsa bunu yapamayacağını düşündü. Bu yüzden beklemeden atladı ve suyun onun bedenini okşamasına izin verdi.
Serdar onun önce atlamasına kızdı ve ayağa kalkıp daha ileriye zıpladı. Suyun altına indi ve biraz sonra tekrar çıktı. Heyecanla konuştu. "Tanrım! Suyun altını görmeniz lazım!" Tekrar daldı.
Merih merakla daldı ve orada gördüğü şey karşısında yanlışlıkla suyu içine çekti.
Refleks olarak hemen yüzeye çıktı. Öksürmeyi bekledi ama bir şey olmadı. Ciğerlerindeki suyu hissetmesine karşı hiçbir şey olmadı. Bu o kadar tuhaftı ki bunun verdiği heyecan kelimelerle anlatılmıyordu.
"Ne oldu?" diye sordu Neva.
"Suda nefes aldım." Heyecanla konuştu Merih. "Ama hiçbir şey olmadı."
"Ne?"
Neva bir sonraki anda suyun altınaydı. Diğerleri onu takip etti. En son Arya kaldı ve Merih ona cesaret verdi. "Hadi. Ben sana göz kulak olurum."
"Yüzmesini biliyorum."
"Daha ne bekliyorsun?"
"Ya kötü bir şey olursa?"
"Arya!" diye kızdı Neva. "Hemen o suya atlıyorsun."
Sonraki anda Arya eşyalarını bıraktı ve suya atladı. O sırada Serdar yüzeye çıktı. Sevinçle bağırdı.
"Suda nefes alabiliyorum ve aşağıda bir şey var!" Tekrar daldı. Emre ve Neva onu takip ettiler. Sonra Melis ve Betül... Derken Merih Arya ile birlikte daldı. Berna ve Selin ise dalmadıkları halde herkesten baya uzaklaşmışlardı. Merih onları sanki ilk defa fark ediyormuş gibi gördü ama hemen sonra olayın şokundan olsa gerek kendisini suyun altında diğerlerini takip ederken buldu.
Bir sonraki anda suda bir hareketlenme oldu ve Serdar yönünü değiştirip onlara doğru yüzdü. Diğerlerine de geri gitmelerini işaret etti.
Her şey çok hızlı yer değiştirdi. Merih bir sonraki sahnede Arya'nın elini çekip sudan çıkarıyordu. Sonra Neva'yı yakaladı ve o zemine tutunup çıkarken Emre'yi yakaladı. Serdar Berna'yı itti ve Merih onu yakalayıp Emre'nin onu tutmasını söyledi.
Fazla zamanları olmadığını biliyordu. Bu yüzden çok acele davrandı. Serdar Melis'i yukarı kaldırdığında Merih bir koluyla kendisini yukarı çekti ve diğer koluyla da Melis'in bedenini sardı. Emre ve Neva bağırma halinde Melis'i tutup çektiler.
Serdar bir anda iki metre kadar aşağıda kaldı. Selin bir metal şişe tutundu ve bağırarak yardım istedi. Merih kendisini bırakıp bir metre kadar aşağıda havada asılı duran kaya parçasının üzerine düştü. Hemen hareket edip Selin'i yakaladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Terraform-Tr
Science FictionHerkes gibi onlar da sıradan lise öğrencisiydi. Ta ki bir gün dünya tümüyle değişene kadar.