Merhaba arkadaşlar :D Bu bölümü beğendim gibi bilmiyorum siz beğenir misiniz :D Yorumlar ilham perilerimi tetikliyor her zaman dediğim gibi.Imm 3000 küsür okuyucum olmuş teşekkür ederim <3
Son olarak sonunda karakterleri tamamladım ve multimedia'ya ekledim ordan görebilirsiniz karakterlerin görünüşlerini.Ayrıca "External Link" kısmına tıklarsanız Harry ve Alanis'in parti kıyafetlerini görebilirsiniz.İyi okumalar !
- - -
Aslında biraz şaşırmıştım neden herkes gibi oda bana nefret dolu bakışlar atmıyordu ki? Bayan Tisdale’in gelmesini beklerken hemen kapının yanına dikildim.Başımı kaldırdığımda hemen önümde duran Harry’i gördüm.Aptal aptal yüzüme bakıyordu gözleri her zaman ki gibi mükemmel parlıyordu bilmiyorum gözlerine zaafım olabilir mi? Ya da gülüşüne veya gamzelerine her neyse.”Partiye gidecek misin?” dedi bir çırpıda.Hayır biz arkadaş değiliz diyorum ama anlamıyordu ki “Seni ilgilendirir mi?” alayla sırıttım.Bana ‘Sahiden mi?’ bakışı attı.Sahiden Styles sahiden.”Demek ki gitmeyeceksin.”
Dediklerini umursamadan ilerledim.Benimle ne uğraşıyordu ki? Tamam, belki de burada susmalıyım.”Çocuklar Bayan Tisdale bugün gelemeyecek çünkü merdivenlerden düşmüş.” Arkamı döndüğümde müdür yardımcısı Bay Wilden gülümsüyordu.Her zaman ki gibi, bu adamın yüz kasları gereğinden fazla gerilmiş ve donmuştu herhalde insan gülmekten bıkmaz mıydı?Yüzümde gülümseme oluştu.Eve bir saat erken gitmek bir saat fazladan koltuğa kıvrılmaktı.
Üzerimdekileri değiştirip çantamı toparladım..Dışarı çıktığımda yağmurun hızlanmasıyla yüzüm asıldı.Islanmak istemiyordum çünkü ıslanmaktan nefret ediyordum.Şanssızlığın tanımı kesinlikle bendim kötü olan her şeyi çekiyordum.Hızlı adımlarla kaldırımda ilerlemeye başladım.”Islanmayı sevmiyorsun herhalde.” Başımı çevirip baktım.Tyler.Şemsiyeyi ikimizin üzerinde tutmaya başladı.Omuzlarımı dikleştirdim yağmur yüzünden iki büklüm olmuştum.”Teşekkürler.” deyip sırıttım.Aslında merak duygusu içimi yiyip bitiriyordu.Şuan ona NEDEN BANA İYİ DAVRANIYORSUN? Diye söylenmek istiyordum.Herkes beni sevmediğinden iyi davranan birinin bile neden iyi davrandığını sorgular hale gelmiştim.Psikoloğa falan mı gitmeliydim?Hayır o kadar da değil.Ben deli değilim.
Sessiz bir şekilde kapının önüne kadar gelmiştik.Islanmış olan perçemi gözümün önünden çekerken “Buraya kadar geldiğin için teşekkür ederim gerek yoktu.” Dedim.Saçlarımı daha fazla ıslanmaktan kurtarmıştın Tyler bu büyük bir şey.”Önemli değil.Görüşürüz.” göz kırptı ve arkasını dönüp ilerlemeye başladı.Çantamın içinden anahtarı ararken seslendiğini duydum “Mia!Partiye gelecek misin?” Herkes neden partiye gidip gitmediğimi merak ediyordu.Yoksa bir planları mı vardı beni rezil etmek için falan.Yüzüme pasta mı fırlatacaklardı? Hep negatif düşünüyorum. Psikoloğa gidebilirdim.Onlar deli değiller,psikoloğa gidenler yani.Anahtarı elime aldığımda yüzüne anca bakabildim “Hayır.” Dedim kuru kuru.Yüzüne buruk bir gülümseme yerleştirip arkasını dönüp ilerledi
Nemli çantamı yatağın üzerine fırlattım.Üzerimdekilerden kurtulmalıydım onlarda nemliydiler.Banyoya girip üzerimdekileri çıkarttım.Ilık bir duş bana iyi gelebilirdi.
Bornozu üzerime geçirip odama geri döndüğümde Bell’i zarfı incelerken gördüm.Çantamı ne hakla karıştırıyordu!Bu kızın bu davranışları bir hafta boyunca beni deli edecek güce sahipti.Elindeki zarfı sinsice sırıtarak salladı “Partiye mi gidiyoruz?” Gitsem de seni yanımda almazdım.”Birincisi ben partiye gitmiyorum ikincisi eşyalarımı karıştırmana izin verdiğimi hatırlamıyorum.” Dedim tek kaşımı kaldırırken.Gözlerini devirip zarfı yatağın üzerine attı “Yere düşmüştü.Çantana meraklı değilim.” Sonra da bir yerlere gitmek için yalvarıyorsun bunları hatırlatacağım.
