-3.BÖLÜM
"ARKEN KANTAR"
"Seninle gelmek istemiyorum. "
"10 dakikanın sonunda bu karara mı vardın? O kadar düşündün ki ben gidecek bir yer bulamayıp bana minnet duyacağını sanmıştım? " alaylı sözlerini bitirdiği an tüm bedenim alev aldı. Ancak bu şehvetle değil, sinirle harmanlanmıştı.
Utanıyordum. Bu kadar uzun düşünmeme gerek yoktu. Hatta düşünmeme bile gerek yoktu. Burada olmam başlı başına hataydı. En başta bu adamın arabasına binmemeliydim. Evet ona minnettardım. Bu yüzyılda, insanların yozlaştığı bu dünyada birisinin beni tecavüzden kurtarmasına şaşırmıştım. İyi insanların hala var olması beni sevindirmişti. Fakat bu minnettarlığımı gösterdikten sonra yurduma geri dönmem gerekirdi. Girememe ihtimalime rağmen.
"Her gece böyle şeyler yaşamıyorum." tısladığıma yemin edebilirdim.
"Senin için zeka testi yaptırmamı ister misin? 10 dakika önce söylediğime şimdi mi cevap veriyorsun kızım?"
"Seni anlayamıyorum ben ya, cidden anlayamıyorum. Bir iyisin bir kötü. Artık karar verde ona göre siper alayım. Adını dahil bilmememe rağmen evine geliyorum." Içimdekilerin tümünün dipsiz bir kuyuya döküldüğünü hissettim. Rahatlayacağımı bildiğim için, onun bu sözlerime nasıl bir tepki vereceğini bilmeden devam ettim konuşmama. "Senin beni kurtarmış olman şu an senin evine geleceğim anlamına gelmez!"
Dişlerini sıktığını gerilen çenesinden anlamıştım. Galiba yanlış yoldaydım. Kimse bu adamı sinir etmek istemezdi, hele ki benim durumumdayken, asla.
Uzun ve boş yolda olmamıza sevindim. Bir kaç saniye gözünü kapattı ve sakinleşmeye çalışıp, sözlerini yutar gibi yutkundu. Iyiki işlek bir caddede veya çalkantılı bir yolda değildik.
"Emin ol sana zarar vermem. Benden oldukça küçüksün ve ben kendisini koruyabilen, cesur kadınları severim. Sense ufacık bir kız çocuğusun." Hafif bir rahatlama hissettim. Bunun güven duygusu olduğunu biliyordum fakat rahatlamamın yanı sıra bedenimi büyük bir öfke sardı. Bana küçük çocuk muamelesi yapıyordu ve ben oldukça olgun olduğumu düşünüyordum. Aynı zamanda yaş olarak da pek küçük olduğum söylenemezdi. 18 fazla küçümsenip, 10 yaşındaki çocuk muamelesi hak edecek bir yaş değildi.
"ha ilgini çekecek zarar verebilirdin yani?"
"götünden düşündüğüne yemin edebilirim."
Tek kaşımı kaldırdım. "götünden düşünerek götümden düşündüğümü götün aracılığıyla söylediğin için sana ve sayın götüne minnettarım.."
Sert ses tonuyla konuştu , " götüme sayın deyip bana demediğinden götümle benden çok ilgilendiğini anlıyorum. Neyse
şu göt muhabbetini kapatalım. Gecenin sonu belli. Beni yorma, sabaha kadar sokakta kalmandan daha güvenli benim kollarım." Göz kırptı. Mecazi olarak kullanmışta olsa onun kollarını hayal ettim. Güvenliydi. "Şimdi izin ver, " izin ister gibi değil de ikna etmeye çalışır gibiydi. Yalnızca bir gönül alma meselesi gibi. "Seni evime götüreyim ve sana kapısı kilitlenen bir oda vereyim. Bak bu gece yaşananlar bana bile fazlaydı. Ben bu kadar yumuşak bir adam değilim ve sinirlerimi kontrol etmekte şuan bile güçlük çekiyorum. Bu yüzden daha fazla tartışıp ikimizde yorulmadan gidelim. "Oldukça haklıydı ve şuan ona güvenip, deli gibi çarpan bir kalbim vardı. Sustum.
Suskunluğum yaklaşık 5 dakikadır devam ederken bu adamın evinin nerede olduğunu oldukça merak ediyordum. Yurttan uzaklaşmıştık. Sabah nasıl döneceğimi bilmiyordum, düşünmekte istemiyordum. Ayrıca heybetle yanımda yola odaklanmış bu adamın karakterini delice merak ettiğim gibi yaşadığı yeri ve yaşantısını da merak ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RİTİM
Teen Fiction"Hasta olmanı istemem küçük. Zira hislerim doğruysa başıma kalacaksın.. " (+18) -------- Nefes alamıyordum. İlk kez böyle bir şey hissediyordum ve bu, çok garip bir duyguydu. Dudaklarını dudaklarımdan ayırdı ve çenemin hemen yanındaki, yüzümü boyn...