"Güzel seven adamların gözünden yaş hiçbir zaman eksik olmaz"...
15.01.2004
Okula gitmek için evin kapısına doğru yönelen Fırat, annesinin sesi ile duraksadı.
Hatice Hanım- Fırat, acelen var mı?
Fırat- Hayır, yok anne. Ne oldu? ( Şaşkın bir yüz ifadesi ile)
Hatice Hanım- Bugün okula giderken Berfin'i de okula sen götürebilir misin? Ben biraz rahatsızımda olur mu?
( Hafif bitkin bir ifade ile)
Annesi sözünü bitirir bitirmez Fırat devam etti.
Fırat- Tabi, sultanım. Sen yeter ki iste. (Yüzünde güleç bir ifade ile.)
Ardından sürdürdü.
Fırat- İyisin değil mi anne? Ne oldu?
Hatice Hanım- İyiyim, iyi Fırat'ım. Az bir şey başım ağrıyor ondan.
İçeriden yarı uykulu Berfin geldi. Fırat Berfin'i görünce tebessüm vari ifade ile kız kardeşine baktı. Uzun uzun. Annesine dönerek;
Fırat- Prenses hala uyanamamış anne, hazırla Berfin'i de geç kalmayalım. Hatice Hanım başını olur anlamında sallayarak içeri doğru yöneldi.
Berfin; saçları uzunca, ortaca boylu, yaşıtlarına göre hafif kilolu bir kızdı. Yanaklarında gamzeler vardı. Yanağındaki gamzeler onu daha da sevimli kılıyordu. Gözleri kömür karası, çok güzel bir kızdı. Ailenin en küçük evladı, evin tek kızı. Annesinin gözbebeğiydi.
Fırat ayrı bir sevgi ile bakıyordu Berfin'e. Babasının emaneti, kıymetlisi. Tırnağının ucu için dünyaları yakacak kadar çok seviyordu kardeşini. Zeki kızdı Berfin. Hazır cevap, söz dinleyen uslu bir çocuktu.
Az sonra dışarı çıktı Berfin ve abisine ;
Berfin- Hadi abi gidelim.
Fırat- Berfin Hanım siz bu yaşta beni bu kadar beklettiğinize göre, işimiz var sizinle hanımefendi. (Kız kardeşinin elini tutarak)
Berfin- Abi kız olmak kolay değil, işte. ( Abisinin gözlerinin içine bakarak, gülümseyerek)
Bu sözlerden sonra derin bir kahkaha attı Fırat.
Fırat- Bak sen, çok bilmiş seni.
Okul yolunu yarılamışlardı, abi kardeş sohbet ede ede giderken, arkadan 'Fırat, Fırat' diye bir ses duydular. Arkalarına dönmeleriyle gelenin Şirin olduğunu gördü Fırat.
Şirin gözlerinin içi gülerek;
Şirin- Günaydın Fırat, nasılsın? Dedi.
Fırat, Şirin'i gördüğü için çok mutlu olmuştu. Yüzünde gülümseme eşliğinde;
Fırat- Günaydın Şirin, iyiyim. Dedi ve sözlerine devam etti.
Fırat- Ben de Berfin'i okula bırakacaktım. İstersen beraber bırakalım oradan da okula birlikte geçeriz.
Şirin- Olur tabi ki. Beni bu hanımefendi ile tanıştırmayacak mısın? (Berfin'e sımsıcak bir bakış atarak)
Bu sözlerin ardından Fırat daha ağzını açmadan Berfin söze atıldı;
Berfin- Merhaba ben Berfin. Sen de abimin sevdiği kızsın değil mi?
Bu sözlere içten bir gülümseme ile karşılık verdi Şirin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNCİR ÇEKİRDEĞİ #Wattys2016
RomansaAslında Bütün mesele incir çekirdeğinde, öyle ki bazen onun içini doldurmayacak sebeplerden birbirimize düşeriz, olmadık yere kalplerin derinliklerinde tarifi imkansız yaralar açarız. İncir çekirdeğini doldurmayacak sebeplerden ötürü kırmak, kırıl...