Bitiş
Bora'nın neşeli ve kalın kahkahası odayı doldurdu. Nergis de aynı zevki hissediyordu ama o, bunu dışa yansıtmak yerine elindeki silahı Eda'nın kafasına bastırmaya devam ediyordu. Gözlerini kıstı ve estetikli burnunu çekti.
"Ah, ne kadar da üzücü bir sahne... Öyle değil mi Bora?"
Bora sessiz kaldı fakat Eda, onun kafasını zevkle salladığından emindi.
Kuzey, hiç hareket etmiyordu. Eda, zaten kendi nefes alıp verişinden Kuzey'inkini duymuyordu. Yine de ondan bir hareket ya da yaşam belirtisi bekliyordu.
"Senden ne kadar nefret ettiğimi biliyor musun, Eda? O iğrenç yüzünü parçalamak için can atıyorum."
Eda, gözlerini kapattı ve sessizce, "Neden?" diye sordu. Nergis, her konuşmasında Eda'nın kafasını ittiriyordu.
"Çünkü sen Kuzey'i benden çaldın."
"Ben çalmadım..."
"KES SESİNİ! Senin yüzünden evden kaçtı!"
"Beni tanımıyordu bile."
Kuzey, o sırada doğrulmaya çalıştı ve başında duran iki adam onu kollarından tuttular. Eda, gözlerini açamıyordu. Ona bakmak istiyordu ama yine de açamıyordu.
"Ben seni kullandım, Nergis," diye fısıldadı Kuzey.
"Sus!" Nergis'in elindeki silah titredikçe Eda, gözlerini daha sıkı yumdu.
"Sana canım istediği için dokundum. Öylesine. Duymak istediklerin bunlar mı? Sen aciz bir kızsın."
"Sus dedim."
Bora sıkılmış görünüyordu. Hatta söylenenleri duymak istemiyor gibi odada geziyordu.
"Onu da kullandın değil mi?" Konuşan tekrar Nergis'ti. Eda, kendinden bahsedildiğini biliyordu. Gözlerinden yaş akmaya başladı ama onları silmek için bir hareket yapmaya korkuyordu. "Cevap ver! Onu da kullandığını söyle!"
Kuzey, Eda'ya bakıyordu. Kızın gözlerinden akan yaşları gördü ve ona bakmaya devam etti. Her şey bir anda gelişti. Silah patladı. Kuzey, onu tutan kollardan kurtulup ayağa fırladı. Bir gariplik vardı. Eda, acıyı kendinde hissetmiyordu. Ölüm böyle acısız olamazdı ya?
"Nergis!" Bağıran Bora'ydı. Eda, kafasını kaldırdığında Bora'nın Nergis'i tuttuğunu gördü ama vurulan Nergis değildi. Vurulan Kuzey'di. Eda, titreyerek bacağını tutan Kuzey'e baktı.
"Yanlış kişiyi vurdun seni aptal!" Siyah adamlardan öfkeyle bağırdı.
"Çekil!" Nergis, adamı ittiği gibi yerde yüzünü buruşturmuş bir vaziyette olan Kuzey'in yanına çöktü. Ne yapacağını bilemez bir hâlde öylece baktı. Sessizce hıçkırmaya başladı. Elini çocuğun yüzüne götürdü ama Kuzey başını sağ tarafa yatırdı. "Kuzey..."
Eda, ağlamayı kesmişti. Sanki ses çıkartsa üstüne biri atlayacaktı. Komaya girmiş gibi hareketsizce Kuzey'e bakıyordu. Sonra Kuzey'in bir şey yapmakta olduğunu fark etti. Sağ tarafındaki Nergis'in elinden düşürdüğü silahı fark ettirmeden aldı. Nergis, önünde durduğu için kimse fark etmemişti.
"Beni vurdun, Nergis," dedi Kuzey rol yaparak. Sesi o kadar sessiz ve güçsüz çıkıyordu ki Eda onu tanımasa bunu gerçek sanırdı.
"Özür dilerim..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHIN BELASI
Teen Fiction❝Küçük bir kız çocuğuna... Onun isteği dışında dokunmayacağım. Ben şeytanım, eğer ağlarsan, yandığım ateşe odun atarsın. Beni kışkırtırsın, anladın mı beni?❞ Kolejdeki bir çocukla çarpışıp, kitaplarımı yere düşürmedim. Kitaplarımı toplamaya çalışırk...