Sonsuz Nefret

Anneanne!

Pelin mektubu okudukça, yüz mimikleri değişiyordu. Bazen şaşkınlık, bazen kızgınlık, banzense öfke... Ve okumaya devam ediyordu.

Kızlar ve ben gülmemek için büyük çaba sarf ediyorduk. Elimi ağzıma resmen kapattım. Sanki çok şaşkınmışım gibi. Ancak hiçbir işe yaramadı çünkü böyle ise daha çok bir domuza benzer tarzda sesler çıkarmıştım. Herkes bana bakarken ise Pelin mektubu bitirmiş olacak ki bana bakıyordu.

Kızlarla dayanamadık ve kahkahalarımızı serbest bıraktık. Pelin'in mektubu tutan elleri sıkılaşmış ve mektubu buruş buruş etmişti. Sinirle bana baktı.

"Sen..." dedi tıslarcasına ve işaret parmağı beni gösteriyordu. "Sen beni oyuna getirdin ve kandırdın. Öyle mi?"

Sesi gayet sinirli çıkıyordu. Açıkçası ben rahat hissediyordum kendimi.

"Evet, öyle." dedim başımı onaylarcasına sallayarak. "Ne oldu, kaldıramadın mı yoksa?"

Bana doğru birkaç adım attı.

"Sen bu mektubu yazdın veya yazdınız." dedi kızları da işaret ederek. "Demek savaşı ben başlattım öyle mi? Tamam, peki. Madem oyun istiyorsun, biz de oynarız. Ta ki sen beyaz bayrağı gösterinceye dek."

Elindeki mektuba iğrenircesine baktı ve yerle buluşmasına izin verdi, ellerini beline koydu.

"Bu iş burada bitmedi Şimşek. Er yada geç karşılığını alacaksın. Buna hazırlıklı ol."

Hışımla arkasını dönüp giderken elini ve kolunu da sallıyordu. Kızlarla arkasından bakıp kahkahalarımızı tutamadık. Güneş ve Yağmur da ellerini bellerine koydular ve onu taklit ettiler.

"Bi iş biridi bitmidi Şimşik. İr yidi hiç kirşiliğini iliciksin. Bini hizirlikli il."

Abiler gurubu olaya Fransız kalıp bize bakarlarken, Deniz ise ters bir bakış attı ve Pelin'in yanına gitti. Daha sonra ise Yaman'da karışık bir durum olduğunu gördüm. Bir mektuba bir de bize bakıyordu.

"Valla abilerim ben çok merak ettim ve dayanamayıp bakıyorum." dedi ve mektubu aldı. Daha bir kaç satır okumuştu ki kahkahalara boğuldu.

"Buhunu kihaham yazdıhaha?"

Güneş ve Berna gururla bir adım öne çıktılar.

"Vallahi tebrik ederim." dedi Çiçek ve alkışlamaya başladı. O da okumuştu Yaman ile birlikte.

Daha sonra Çiçek mektubu abisine verdi ve abilerimiz de sırayla okudular. Diğerlerinde ufak bir mimik hareketi bile gorsem benim abim tek bir mimiğini bile oynatmamıştı.

Ege okuduğunda ise kaşları havaya kalkmıştı. E tabi çocuk beklemiyor öyle bir şeyi bizlerden.

"Bunu siz mi yaptınız?" diye sordu. Onayladık ve oysa güldü.

"E ne diyeyim. Kuzenim sonuçta ama arada lazım böyle söyler o cadıya. Açıkçası ben de onun davranışlarından pek haz eden birisi değilim."

Ege'nin söyledikleri beni birazcık rahatlatmıştı çünkü bunu yapmadan önce onun bu konu hakkında ne yapabileceğini düşünmüştüm. Kuzeniydi sonuçta ve ben belki biraz bana kızar diye umuyorum ama sonuç tam tersi olmuştu. Wuhu Ege de bana destek oluyor! Gel bakalım sevgili (!) Pelin, gel. 😉😉👻👻

****

Son ders olan müzik dersinde, öğretmenimiz notalar, vuruşlar ve öteki birçok şey hakkında bilgi verirken, beni acayip bir şekilde uyku bastırmıştı. Gözlerim kapanmak üzereyken zar zor dayanıyordum.