10

998 132 162
                                    

Amanın, 1K olmuşuz! Görünce ne kadar sevindim anlatamam. Ghost'lar giderek artıyor ha #_# Bunun şerefine yeni bölüm yazdım... İyi okumalar!!

-

Bana yaşıyorken sorsalardı eğer, süper bir gücün olsa ne olmasını isterdin diye onlara insanların yalan söyleyip söylemediğini anlayabilme yeteneği istediğini söylerdim. Herhangi bir insan sana akrşı yalan söylediğinde bunu anlayabiliyor olmak büyük bir yetenekti bence. Ve sanırım istediğim bütün özellikler tek bir kızda toplanmıştı: Lina.

"Taehyung'dan bahsediyorsun değil mi? Evet..Bana da şüpheli geldi." diye fikrini öne sürdü dedektif. Ama ben onu değil, Lina'yı duymak istiyordum. Onun başka bir fikri varmış gibi hissediyordum. 

"Hayır, Jin-ri'yi kastediyorum.(Y/N: Burada ciddi ortamı bozup fake attığımdan falan bahsetmek istiyorum ama hayır, yapmayacağım. Siz devam edin :P) O gittiğinden beri düşündüğüm tek bir şey var...Neden Taehyung? Katilimiz her kimse neden o partiyi, neden herkese açık bir ortam olan o balkonu, neden Taehyung'un evini seçtiğini düşünüyorum. Başka bir odayı dışarıdan kilitleyebilirdi. Neden birinin görme riskini alsın ki? Ve ya neden Taehyung'un partisinde öldürmeye karar versin? Neden Taehyung? " Bir süre sustu ve ardından devam etti. 

"Ve ya Jin-ri...Neden önünde ki 6 dosyadan Taehyung'un dosyasını seçti? O 6 dosyadan birinin katile olduğunu varsayalım...O beş dosyadan herhangi biri değil de neden Taehyung? Tesadüf olamayacak kadar şüpheli."

Bunu hiç düşünmemiştim ve dedektifin de düşünmediği belliydi. Sahi neden Taehyung'un partisinde, Taehyung'un balkonunda, bütün ipuçlarının Taehyung'u göstereceği bir biçimde öldürülmüştüm? Katil her kimse, Taehyung'dan nefret ediyor olmalıydı. Yani elimizdeki, Lina'nın elde ettiği ipuçlarına göre öyle olmalıydı. Ama neden?

Dedektif Lina'nın düşüncelerine karşı yaptığı tek şey kaşlarını çatmak olmuştu. Lina aklına bir şey gelmiş gibi tekrar konuşmaya başladı. "Dizlerinin üstünde ne vardı?"  Dedektif bu soruya karşı kaşlarını daha da çattı ve "Ne?" demekle yetindi. 

"Jin-ri içeri girdiğinde, dosyaları masaya koyduktan sonra dizlerinin üzerinde ne vardı?" diye sordu sorusunu biraz daha açarak. Dedektif ne sormak istediğini anladığında dizlerinin üzerinde durduğunu anladığım bir dosyayı Lina'ya uzattı. Lina dosyayı alıp üstünde yazan yazıya baktı. 

Choi Jin-ri

Lina alt dudağını dişlerinin arasına alarak sinirlendiğini belli etti. Ama sert bir tepki vermemeye çalışıyordu. Dosyayı sertçe masaya koydu. "Siz polislerden bu yüzden nefret ediyorum. Asla sözünüzde durmazsınız. "

Dedektif Lina'nın masanın üstüne koyduğu dosyayı geri alarak "Dosyanın ne dosyayı olduğunu göremezdi ki o kısa sürede?" dedi. Lina ise mantıklı davranarak "Jin-ri zeki bir kız." demekle yetindi. Öyleydi.  Jin-ri ve Lina hayatımda, ki teknik olarak hayatımın dışındaki bir zamanda, tanıdığım en zeki insanlardan iki tanesiydi. Lina bir şekilde çok dikkatliydi, Jin-ri de öyleydi. İçeri girdiğinde dedektifin dizlerinin üzerine koyarak saklamaya çalıştığı dosyanın kendisine ait olduğunu anlaması çok da imkansız değildi. 

Jin-ri katili söylemesi için yalnızca bir şarta ihtiyacı olduğunu söylemişti: Kendisini araştırmamaları. Ve dedektif sözünde durmayarak Jin-ri'nin bir dosyasını çıkarmıştı.  Jin-ri böyle bir konuda bunu fark ettiyse gözlerini kırpmadan yalan söyleyebilirdi. Katilin Taehyung olduğunu hiç şüphe etmeden, doğruyu söylüyormuş gibi söyleyebilirdi. Yani...katili bulamamış mıydık?

"İyi de sen dosyayı fark ettiğini nereden anladın?" diye sordu dedektif. O an anladım ki dedektif katili bulmaktan çabucak vazgeçmişti, bütün kontrolü Lina'ya bırakıyordu. Eh, en mantıklısı da buydu. 

 Ghost||BTS✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin