FİNAL 'TAM 1 YIL ÖNCEYDİ.'

1K 125 258
                                    

Hayatımın büyük bir bölümünü, odamın kapısını kilitleyerek geçirmiştim. Ailem, arkadaşlarım ve daha bir çoğundan saklanmak için. Onları çok severdim ama  yalnız kalmayı da severdim...Oldukça çok. Ama hiç yalnızken öleceğimi düşünmemiştim. Belki kalabalığın bulunduğu bir denizde boğulurdum, belki sokakta benden intikam almak isteyen biri göğsüme bir kaç kurşun sıkardı. Belki sakin bir hayatım olurdu, kim olacağını tam kestiremediğim hayat arkadaşımla yatakta yatarken sessizce giderdim. Ama illa ki yanımda birileri olurdu.

Gerçek senaryoda ise böyle değildi. Gerçek senaryoda yapayalnızdım. Yanımda birileri yoktu ve ben acı çekiyordum. Böyle hayal etmediğimi söylemiştim... Bu benim için işkence gibiydi. Pekala.. Canım çok yanmıştı ama bitmişti sonunda. Ruhum bedenimden çıkmış, geriye sadece toprakta çürüyecek bir et yığını bırakmıştı.

Ben kim miyim? Sanırım artık sadece bir hayalet. Ve size anlattığım hikayem, belki de birazdan sona erecek.

Tam bir yıl önceydi. Katilimin kim olduğunu bulalı ve etrafta amaçsız amaçsız dolaşmaya başlayalı 1 yıl olmuştu. Diğerlerine ne olduğuna gelirsek...merak ediyorsunuz değil mi hikayenin devamını? Anlatayım.

Namjoon, Jimin ve Vanessa ile birlikte bir kaç ay önce hapishaneden çıkmıştı. Ülkemizde adaletin olmadığını biliyordum ama buna bizzat şahit olmak farklıydı. Her ne kadar çocuk da olsa, bir cinayete yardımcı olmanın suçu 7-8 ay olamazdı. Olmamalıydı.

Namjoon hapishaneden çıktıktan sonra ailesinin yanına, Amerika'ya, gitmişti. Hayalini kurduğu gibi bir yer miydi bilmesem de bir üniversiteye başlamıştı ve mutlu görünüyordu. Vanessa'dan kurtulmasına sevinmiştim, giderken vedalaşmamışlardı bile. Namjoon yalnızca sarılan Jimin ve Vanessa'yı izlemişti. Daha sonrasında da gitmişti işte...

Namjoon okul zamanı bizim bir adım arkamızda olan insandı. Vanessa ne derse yapardı, bazen Vanessa'ya Namjoon'u kullanması için izin verir ve kantinden bize yemek almasını isterdim. Belki de zamanında Vanessa Namjoon'a posta koymuş olsaydı böyle olmayacaktı. Bilemezdik.

Ama yine de özleyecektim galiba, bir gölge gibi arkamızda dolanması garip dahi olsa özleyecektim. 

Vanessa ise Seul'de kalmaya devam etmişti. Bir kaç kez ailem ile sokakta karşılaşmış, mahçup bir bakış atıp selam vermekten başka bir şey yapmamıştı. Dediğim gibi, hapisten çıkalı bir kaç ay olmuştu. Henüz bir üniversiteye başvurmamıştı ama sınava gireceğini biliyordum. Başka bir ülkede okuyacak mıydı emin değildim ama Jimin'in yanından ayrılmayacağını düşünüyordum. Yaptıklarından sonra birazcık dahi olsun vicdanı varsa yanında kalmalıydı ama son olanlardan sonra ne yapacağını kestiremiyordum. Doğrusu buydu, ama Vanessa hiç bir zaman doğru yolu seçmemişti.

Seçseydi belki de...belkisi yoktu aslında. Olacak olan buydu ve bunu değiştiremezdim. Olmamış şeyler için düşünmeye gerek yoktu.

Jimin, bir yerde çalışmaya başlamıştı. Zengin ailesi onun hapishaneye girmesinden sonra akıllanmışa benziyorlardı. Barlar, kafeler...Her birine gitmesi yasaktı. Ama bu onu Jin-ri gibi insanlardan ne kadar korurdu bilmiyordum. Jimin kendi parasını kazanmaya başlamış, Vanessa ile daha az görüşür olmuştu. Ama Vanessa Seul'de bir üniversite seçeceği için bu onun düzenli işi olacakmış gibi görünüyordu.

Neyse, diye düşündüm, korktuğum Jimin bile bu hallere geldiyse artık...

Jungkook, burada görevi bitmesi sonucu eski karakolundaki işine geri dönmüştü. Lina'ya sarılmış ve veda etmişti. Ziyarete gelir miydi bilmiyordum ama Lina'nın onu görmek isteyeceğini biliyordum.

Lina demişken, davanın bitmesinden bir kaç ay sonra J-Hope ile sevgili olmuşlardı. Nasıl mı olmuştu? J-Hope benden çok fazla bahsetmeden zamanında acısını onunla paylaştığı için teşekkür etmişti. Ve genel konusu bununla alakalı olan bir konuşma yapmıştı. Hoşlanıyordu, bunu da söylemişti ve Lina da o bir kaç aylık sürede J-Hope'un arkadaşlığından zevk aldığı için kabul etmişti. İleride ne olacağını bilmiyordum ama şimdilik mutlu görünüyorlardı.

 Ghost||BTS✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin