Giriş

2.5K 226 107
                                    

Medyada, hayalet kızımız var.

Medyada, hayalet kızımız var

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-

Ölmeden bir saat önce bir partiye katılmıştım. Şimdi ise ölüyordum.

Kanın kokusunu alabiliyordum, ölümün kokusunu alabildiğim gibi...Kan, hayat kokuyordu. Ölmekten çok uzakta olan bir bedenin hayatı gibi kokuyordu. Oysa dışarıya çıktığı beden ölüyordu. Nefes almakta bile zorlanıyordum. Ölümüm hiç bu kadar acıtacağını düşünmemiştim. Daha önce hiç acı çekmemiştim, daha önce hiç yapabildiğim tek şey gözlerimi siyah irislere dikmek olmamıştı. Hala bana bakıyordu. Gözlerinin kan kadar kırmızı olduğunu söyleyebilmek isterdim, benim çektiğim acıyı onun gözlerinde görebildiğimi söylemek isterdim. Ama hiçbir şey görmüyordum. Bıçak karnımda hareket ediyordu. Elimin refleks olarak oraya gitmesine rağmen dokunabildiğim tek şey buz kesmiş eller oldu.

"Elin..." diyebildim sadece. Sesime gözyaşlarıyla birlikte acı da karışmıştı. Ölüm kokuyor olmalıydı. Bir saniye dahi olsun gözlerini eline çevirmedi. Ben de dokunduğum elini daha sıkı tuttum. Hayata dair bir tek o kalmış gibi. Tutunsam beni ölümden çekip alacakmış gibi.

Karnımın paramparça olduğunu hissedebiliyordum. İşkence etmeyi bir an önce bitirse daha mutlu olabilirdim. Ah, doğru ya...Hangi katil kurbanının mutlu olmasını isterdi? Bir an parlayan bir şey gördüm. Gözyaşlarım görüşümü engelliyordu ama gördüğüm şeyin keskin ve kanla kaplı olduğuna dair yemin bile edebilirdim.

Beni öldüren şeyi bedenimin üstündeki baskıyı kesmeden yüzünün yanına getirdi. Kıpkırmızıydı.

"Bak," dedi. O an sesinin benden bile korkunç duyulduğuna karar verdim. Ölüyor olduğumun bilincindeydim, bir mucize olmadığı sürece kurtulamayacağımın da. Bu yüzden sesine odaklanmaya çalıştım. Tanıdık mıydı değil miydi çıkaramıyordum..Bu ölüyorken o kadar zordu ki.

"Seni neyin öldürdüğüne dair bir şey mi bilmek istiyorsun? Buna bak. Karnını deşerken hissettiğin acıyı unutmak mı...öyle bir şey olmayacak." dedi . Ondan duyduğum en uzun cümlelerdi bunlar. Yine de sesini çıkaramıyor oluşum adil değildi. Hissettiğim acıyla inleyerek acının kaynağına baktım. Bacağı ile parçaladığı yere baskı uyguluyordu. Bu acı bana biraz fazla değil miydi?

"Yapma." diye yalvardım. Beni dinlemiyordu. Yüzündeki maskenin ardında gülümsediğine emindim o an. Öyle bir bakıyordu ki...

"Bıçağa bak." diye tekrarladı. Gözlerimi emri üzerine bıçağa diktim. "Şimdi kanınla birlikte her şeyini kaybediyorsun ve bunu kanıtlayan tek şey bu bıçak. Ölmek...nasıl bir his?" Dalga geçiyor gibi konuşmasına rağmen öyle ciddi konuşuyordu ki, bıçaktan çok ondan korkuyordum. Hislerimin yok olduğunu, sesimin gittiğini ve sadece birkaç saniyemin kaldığını hissettim.

"İnan bana, senin gibi bir pisliğin bile tahmin edemeyeceği bir his... Ölmek...Hiç bir şeye benzemiyor."

-

 Ghost||BTS✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin