Ghost||BTS✔

15

Gerçekten yüz hafızam yoktu. 

Kız geldiğinden beri hiç bir şekilde tanıdık gelmiyordu ama az önce yaptığı hareket beni ortaokul yıllarına götürmüştü. Beni, Taehyung'u, J-Hope'u, Yoongi'yi ve Vanessa'yı tanıyan kız neyin nesiydi acaba? İsmini biliyordum ama ortaokulda kalmış bir anıyı nasıl hatırlayabilirdim ki? Tamam, yalnızca 4 yıl geçtiğini ben de biliyorum ama hatırlayamıyordum işte. Lina'nın bunu araştırmasını umdum.

Lina, Jin-ri'nin gerildiğini fark etmiş olacak ki "Ne oldu, bir sorun mu var?" diye sordu. Jin-ri gülümser gibi yapıp "Yok." dedi. Lina şüphelense de daha fazla sorgulamadı, masaya kurulup önünde ki şüpheli dosyalarına baktı. Önüne Namjoon'un kini çekip numarasını telefonuna kaydettikten sonra ara tuşuna bastı. 

"Merhaba, ben karakoldan Lina. Daha önce konuşmamıştık....Evet....Sorgu, aynen....Buraya gelebilir misiniz?....Daha önce sorguya alındığını bende biliyorum ama gerekli...Evet, bekliyorum." 

Telefonu kapattıktan sonra Namjoon'un dosyası dışında ki bütün dosyaları üst üste koyup dışarı çıktı. Sonuçta kimlerin şüpheli olduğunu Namjoon'un bilmesine gerek yoktu. Dosyaları sorgu odasının yanındaki polis masasına bıraktı. Henüz dedektif gelmemişti, bu yüzden Lina merak ederek masada oturan polise "Dedetif Chang-uk ne zaman gelir?" diye sordu.

Polis Lina'yı duyar duymaz boğazını temizledi. "Dedektif Chang-uk artık burada çalışmıyor. Yeni bir polis gelecek bu dava ile ilgilenmek için, o geldiğinde haber vermemi ister misin?" Niye görevden alınmıştı acaba diye düşünmeme kalmadan başka bir işe atanmış olabileceği geldi aklıma. Kendimi kafa sallayarak onayladıktan sonra Lina'nın cevabını bekledim.

"Tabii. Geldiğinde haber ver, sırada ki sorguya birlikte girelim." Polis kafasını sallayarak onayladıktan sonra Lina sorgu odasına yöneldi. Jin-ri oturduğu yerde telefonunu çıkarmış onunla ilgileniyordu. Lina da muhtemelen beklerken vakit geçsin diye düşünerek  telefonunu çıkardı.

En fazla on dakika oyalanmışlardı. Kapı açıldı, az önceki polis kafasını içeri soktu. "Kim Namjoon ve yeni polis geldi." Böyle resmi konuşması beni şaşırtmıştı, herkes Lina'ya polis memuruymuş gibi davranıyordu. Şikayetçi değildim ama biraz tuhaftı doğrusu. 

Lina kafasını sallayarak onayladığında içeri iki erkek girdi. Polis kapıyı arkalarından kapattığında gözüm tanıdık kişiden çok tanıdık olmayana takılmıştı. Üzerinde siyah bir üniforma vardı, burada ki polisler daha çok serbest kıyafet giyseler de bu genç polise bu gerçekten yakışıyordu. Lina ayağa kalktığında genç dedektif elini Lina'ya uzattı. "Jeon Jungkook. Siz?"

"Lina." Ardından Jin-ri Lina'ya hitaben "Benim gitmem lazım." dedikten sonra dışarı çıktı Bu Lina'nın çok da umurunda olmamıştı. Polis ile yan yana oturduklarında Namjoon da karşılarına oturmuştu. 

"Dava dosyasına yalnızca bir göz attım, sen başla sorguna. " 

O sırada Namjoon lafa atladı. "Onun bir polis olmadığını biliyorsun değil mi? Yalnızca bir lise öğrencisi." Jungkook bunu bilmiyormuş gibiydi ama pek tepki vermedi. Yalnızca "Öyle mi?" diye mırıldanmakla yetindi. Lina'nın sorgusuna karışmamıştı.

Lina önündeki dosyaya odaklandı. "İsmin?"

Namjoon buna diğerlerinin aksine alayla karşılık vermedi. "Kim Namjoon."

"Tamam, bu klasik soruları dedektif de sormuştu. Konumuza geleyim." Gözlerini yavaşça dosyadan çekip Namjoon'a sabitledi. "Choi Jin-ri diye birini tanıyor musun?"

"Choi...ne?"

"Choi Jin-ri."

"Hayır daha önce hiç duymadım." Lina bir süre yüz ifadelerini inceledi. İnanmış gibi görününce kafasını salladı.