Ghost||BTS✔

25

Elimizde bir kaç sonuç vardı ve bunlardan sadece üç tanesi netti. Birincisi, Vanessa'nın bir şekilde suçlu olmasıydı. Katilimdi veya değildi, her iki şekilde de olacaklar belliydi; cinayetime karıştığı için hapse girecekti.

İkinci sonuç, Jimin'in Vanessa için hayatınının yarısını riske atmasıydı. Sevgili olduklarını öğrendiğimden beri hep daha çok sevenin Vanessa olduğunu düşünmüştüm ama şimdi görüyordum ki hiç bir şey düşündüğüm gibi değildi. Vanessa, tanıdığım Vanessa değildi ve ne yapmışsa Jimin'i kendine aşık etmişti. Şimdi ise ondan isteyebileceği en büyük fedakarlığı istiyor ve suçunu itiraf etmesini istiyordu.

Aslında bunu yapmaya hakkı yoktu. Ama Jimin benim gibi düşünmüyor olacaktı ki bir kaç dakika önce her şeyi Lina'ya anlatmıştı. 

Üçüncü sonuç, Namjoon'du. Namjoon'un ne yaptığını veya yapıp yapmadığını bile bilmiyorduk. O sadece sonuçtu. Nedeni yoktu ama öyleydi.

Bir kaç dakika süren ama asırlar gibi gelen o dakikalardan sonra ilk Lina konuştu.

"Neden Taehyung?" diye sordu kaşlarını çatarak. Jimin kafasını kaldırıp Lina'ya baktı. "Kanıtlanabilecek tek şüpheli oydu. Gözleri Vanessa'nın üzerinden çekmek istemiştim, Jin-ri'ye bir miktar para verdim. Mantıklı bir seçenek olduğu için gidip Taehyung'u şikayet etmesini söyledim. " sesli bir şekilde bunları söyledikten sonra mırıldandığını duydum. "Bu kadar zeki olabileceğin aklıma gelmemişti."

Lina da duymuştu, "O kadar zeki sayılmam. Sadece eğer bunu gidip bir polise söyleseydin uğraşmak istemediği için üzerinde durmazdı. Benimse şu sıralar tek amacım bu." dedikten sonra "Peki, Vanessa ne yaptı?" diye sordu. İşte, benim de merak ettiğim şey buydu. Vanessa ne yapmıştı? 

Bir hayalden ibaret de olsa nefesimi tuttum ve bekledim. 

"Sadece yardımcı." dedi Jimin. 

Lina da buna karşılık olarak "Nasıl yani?" dedi.

"Vanessa kandan korkar. Kardeşini gidip bıçaklayabileceğini mi sanıyorsun? O kadar acımasız olamaz. Ama katilin kim olduğunu bilmiyorum, bana söylemedi. Korktu." dedi ama dediği şey çok saçmaydı. Vanessa bir cinayete karışmıştı ve hala acımasız olmadığından bahsediyordu. Lina da ben de kendisi de inanmamıştık buna. Biliyordu.

"Peki...Neden? Yani neden yardım etti katile eğer o katil değilse?"

Ben ona ne yapmış olabilirdim ki? Bir çok günahım olabilirdi ama bunlardan hiç birinin Vanessa'ya dokunduğunu sanmıyordum. Peki o zaman neden yapmıştı?

"Bilmiyorum. Sandığınız kadar yakın değiliz. Bunu bilenlerin yalnızca Vanessa ve katil olduğunu düşünüyorum. Ama nolur Vanessa'ya sormayın. Biraz zaman verin, eminim ki kendini çok kötü hissediyordur."

O an sebepsizce Jimin'e hak etmeyen birine bu kadar değer verdiği için sinirlendim. Vanessa beni öldürmüştü. Dolaylı yoldan da olsa bunu yapmıştı ve şimdi kendini kötü hissetmesinden bahsediyordu. Sanki ben katilim bulunmadığı sürece rahat hissedebiliyormuşum gibi.

"Bunu yapamayacağımızı biliyorsun, hala katili bulamadık ve bunu bilen kişi Vanessa ise onu tekrar sorguya almamız gerekecek." Ayağa kalktı, "Sanırım bu kadar yeter. Burada bekle, bir kaç polisi göndereceğim."

Jimin tamam der anlamında başını salladı ve kafasını eğdi. Lina yanından geçip gitmeden önce omzuna dokundu ve destek veriyormuş gibi sıktı. "Doğru olanı yaptığını biliyorsun."

Daha sonrasında da odadan çıktı.

-

O odadan çıktıktan sonra Jungkook ve bir kaç polis gelmiş ve Jimin'i bir hücreye götürmek üzere harekete geçmişlerdi. Jungkook anlattıklarını bilmiyordu ama Jimin hakkında olumlu şeyler düşünüyor gibiydi.

"Yaşın 19 değil mi? " diye sordu onlar odadan çıkmadan önce düşünceli bir sesle. Jimin kafasını salladı, ne için sorduğunu anlamamış gibiydi.

"Ceza süresi için...bir şeyler yapmaya çalışacağım. Anlattığın şeyler için teşekkürler." dedi. Jimin neden böyle dediğini anlamamıştı. Polisler iki kolunu da bırakınca eğildi ve daha sonrasında odadan çıktılar.

Şimdi ise görüşecek kim vardı bilmiyordum. Lina Jimin'e ne demiş olursa olsun ilk önce Vanessa ile mi görüşecekti emin olamıyordum.

Jungkook Lina'nın yanına gitti ve "Namjoon ile konuşalım." dedi. Lina sorgulamadan kabul etti ama biraz gergin görünüyordu. Namjoon'a inanmış gibi yapıp Jungkook yüzünden onu kandırmak zorunda kalmıştı. Namjoon da bunu biliyordu ve ilk karakola getirildiği zaman attığı bakış yüzünden Lina'nın çekinmesi çok normaldi.

Jungkook'un yönlendirmesi ile Jimin ve Lina'nın konuştuğundan farklı bir odaya geçtiler. Bir kaç dakika sonra Namjoon da gelmişti.

Lina ona bakmıyordu, Jungkook gözlerini dikmiş Namjoon'a bakarken Lina pişmanlığını belli etmek istercesine Namjoon'a bakmıyordu.

"Tekrar sorguya alınacağımı düşünmemiştim ama anlaşılan birinin anlattığı şeyler yetmemiş."

Lina'dan bahsediyordu.

"Niye burada olduğumu biliyorum. Sorguda gayet iyi anlattınız, cinayet işlenirken kullanılmış olan bıçakta benim parmak izlerim varmış. Ama hala bilmediğiniz şeyler var ve siz de bunun farkındasınız. Buyurun, sorun. Nasılsa her iki şekilde de hapse gireceğim."

Ondan duyduğum en uzun konuşmaydı bu. Şu günlerde herkes bir şeyleri açığa çıkarmak için konuşuyor gibiydi ve bu bizim işimize yarayacaktı.

Jungkook bir süre düşündü ve "Katilin kim olduğunu biliyor musun?" diye sordu doğrudan.

Namjoon umursamazca sırıttı. "Evet," dedi. "Anlayabileceğinizi biliyordum."

Doğruyu söylüyor gibiydi. Lina sonunda ona baktı, Jungkook da düşünüyordu.

"İnanmalı mıyız?"

Namjoon omuz silkti, "Siz bilirsiniz. Sizden saklayacak hiç bir şeyim kalmadı nasıl olsa."

Gizleyecek bir şeyi kalmamış olabilirdi ama aynı zamanda gerçekleri anlatmak için de hiç bir sebebi yoktu. Lina düşündü, Jungkook düşündü. Dakikalarca susup düşündüler. Doğru yanıt neydi? Evet miydi, hayır mı?

Namjoon doğru mu söylüyordu yoksa hala yalan mı söylüyordu?

Bu kadar sona yaklaşmışken baştan başlamak çok saçma olurdu değil mi?

"Kim olduğunu bize söyler misin."

Namjoon durdu, durdu, durdu. "Hayır." dedi arkasına yaslanarak.

Jungkook ona bir bakış attı. "Neden?"

Namjoon bu sefer daha uzun bir duraksama yaşadı. En sonunda derin bir nefes aldı ve gözlerini kaçırarak  "Çünkü Vanessa'ya zarar gelsin istemiyorum" dedi.

Namjoon'un yüzüne baktım, umursamaz gibi görünüyordu ama onu tanıdığım hali gibi değildi. Eskiden gerçekten umursamaz davranırdı. Umursadığı tek şey Vanessa olurdu, okulda Vanessa ile nereye gidersek gidelim hep bir kaç adım gerimizde olurdu. O Vanessa'yı severdi ve bunu kimse inkar edemezdi.

Ama şimdi farklıydı. Umursamaz gibi görünse de  bir yandan da korkuyor olmalıydı. Birazdan her şey yolunda bitecek, hapse girecekti. O hayalini kurduğu üniversiteye gidemeyecek, anca cezası bittikten sonra hayalini gerçekleştirebilecekti. Ve tüm bunlar, Vanessa içindi.

Jimin de Namjoon da Vanessa uğruna hayatını mahveden insanlardı. Jimin, bir şekilde Vanessa ile sevgili olarak karşılığını almıştı ama Namjoon 4 yıl ona bakmasına izin verdiği için Vanessa uğruna hapse girecekti.

Yine de, ikisi de aptaldan başka bir şey değillerdi.

-

Aslında geçen hafta yazacaktım ama ders mers derken kaynadı ve gitti. Eğer yazabilirsem yarın da bir bölüm yazacağım ve gerçekten çok az kalmış olacak...

Sizi seviyorum, umarım beğenmişsinizdir!

Diğer bölümde görüşmek üzere! * Lütfen yorum yapın, düşüncelerinizi merak ediyorum*

NOT: Son 3 bölüm.