*** Omg, Kır Çiçeklerim ! Okul açımadan önce bir bölüm daha ! Nasıl bu bölüm, sevdiniz mi ? Ben çok sevdim sanki ! Haru-chan'ın farklı yönlerini görüyoruz sanki, doğru değil mi ? Sizce nasıl ? Sadist Haru mu, yoksa şimdiki hali mi ? Serbest bırakan kim sizce ? Neyse yorum ve votelar eksik olmasın ! Bölüm şarkısını dinleyerek yazdım. Bölüm şarkısı ile iyi okumalar :* ***
Yattığım yatak, o kadar yumuşaktı hep burada yatmak istiyordum. Gece boyunca, ateşimin çıktığını hissetmiş ve bir elin, başıma ıslak bezlerle terimi sildiğini hatırlıyordum. O el, aynı zamanda kıyafetimi çıkarıp, üstümü değiştirmiş ve ipekten pijamalar giydirmişti. Başarılı bir tedavi ile, ateşimi düşürdü ve rahat uyumamı sağlamıştı. Yatağımdan kalktım ve boynumdaki kolyeye baktım. Evet, düşürmemiştim.
Odaya baktığım zaman, küçük fakat çok güzeldi. Siyahın ve beyazın uyumu mükemmeldi. Siyah duvara, beyaz kelebek motifi eklenmiş olmasını, beğenmiştim. Boy aynasına baktım ve üstümdekileri görünce, şok oldum. Erkek pijamaları giymiştim. Bu halde şapşaldım.En azından kollar ve bacaklar bana uygun şekilde kesilmiş ve düzgünce yürümemi sağlıyordu.Kapıyı açtım ve merdivenlerden indim. .Karşıma salon çıkmıştı ve salonda siyahla dekore edilmişti. Sadece koltukları ve orta sehpası beyazdı. Yavaşça indim. Uzun koltukta yatan bir adam vardı.Uyuduğu belliydi çünkü kafasındaki "Romeo ve Juliet" adlı kitap vardı. Kitabı kaldırdım ve Haru'nun yüzünü görür görmez, çığlık attım. Bu çığlığım sayesinde, Haru uyandı ve ben tam düşecekken, hızlıca beni yanına oturttu.
" Dokunma bana ! Dokunma ! " dedim.
Haru " Sakin ol, Jade-chan. Sakin ! Sana zarar verme gibi bir amacım yok. "
" Nasıl emin olabilirim ? "
"Emin olabilirsin, çünkü gece boyunca ateşini düşürmeye çalıştım. Kanayan yaralarını temizledim ki, benim için çok zor oldu. "
" Gerçekten sen mi, yaptın ? "
" Kim yapacak, Jade-chan ? Kim ? Kendimi öldürsem herhalde, yine memnun olmazsın."
"Geceleyin beni iyileştirmeye çalışan, ilaç içiren birini hatırlıyorum ama sen olduğuna emin olamadım ki. "
" Neden hala bana güvenemiyorsun ki ? Evet, geçmişte sana sadist tarafımı baya gösterdim. Bu yüzden güvenemiyorsan, korkma ! "
" Peki, sana nasıl güvenebilirim ? "
" Mesela sırlarını kimseye söylemedim. En küçüğü neydi ? Uyurken, kimi zaman ağlıyorsun ve anne diye çığlıkların vardı. Kimi zaman Jack'e dönüşüyordu. Bunu söyledim mi ? "
"Peki, söylemedin. Ama sana güvenim olmayacak."
" Bende bana güvenmeni sağlayacağım, Prenses ! Neyse, kahvaltı edelim mi beraber ? "
" Peki hemen hazırlıyorum."
" Sen hazırlamıyorsun. Ben yapacağım. Emin ol, Lui-chan'dan daha iyi aşçıyımdır. Bir süre burada kalacağına göre, ne kadar usta bir aşçı olduğumu göreceksin."
" Şey, kıyafetim yok değil mi ? "
" İstersen, odamdaki dolaptan bir t-shirtümü al ve bir pantolonumu da kendine şort tarzı bir şey yap. Sihirlerini kullan. Kıyafetlerini de ben giydirecek değilim ya. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uyanış
FantasyKleopatra: Pekala, madem gerçekten aşıksın, o zaman, ne kadar, onu söyle! Antonius: Ölçülebilen aşk zavallı bir aşktır. Kleopatra: Peki, ya ben ölçmeye kalkarsam? Antonius: O zaman kendine yeni bir dünya bulacaksın. -William Shakespeare Antonius & K...