#"Beni sevmenden korkuyorum."

32 1 0
                                    

 "Lanet olsun." derken ellerimi boynuma götürmüştüm. Boynumdaki kızarıklık geçmiş miydi bilmiyorum ama en azından Mark'ın t-shirtü o kısmı kapatıyordu. Andrea neyi kastettiğimi anlamış olacak ki

"Merak etme, gözükmüyor." dedi. Andrea'nın sorusuna cevap vermeyi unutmuştum. 

"Chris'i dün affettim zaten," dedikten sonra derin bir nefes aldım ve devam ettim.

"Sadece o bunu bilmiyor, eğer bilirse ikimizin hala bir şansı olduğunu sanacak çünkü."

"Yok mu?" diye sorduğunda başımı iki yana salladım. 

"O beni aldattı Andrea. Bunu affedemem." dediğimde hüzünlü bir hali vardı. 

"Ne oldu?" diye sorduğumda

"Siz kızlar, aldatılınca gözünüz hiçbir şeyi görmüyor değil mi?" diye sordu. Niye bu kadar üzgün gözüküyordu? 

"Ne o? Çok sevdiğin sevgilini mi aldattın?" diye sorduğumda işi dalgaya vurup bu hüzünlü havadan kurtulmak istemiştim.

"Evet." diye cevap verdiğinde şok oldum. Andrea'nın daha önce bir sevgilisi olduğunu bırak, birisini sevebileceğinden bile kuşkuluydum. Kaşlarımı kaldırırken şaşkın olduğumu büyük ihtimalle anlamıştı.

"Ciddi misin?" diye sorduğumda başını salladı. Daha sonra konuyu değiştirmek adına 

"Karakola Chris'le mi gideceğini söylemiştin?" diye sorduğunda başımı salladım ve

"Tamam, Mark'ı oyalarız." dediğinde 

"Teşekkür ederim." dedim ve tam kalkacağı sırada

"Andrea-" dedim. Bana döndü ve bekledi.

"Mark'a artık anlatmam gerekiyor. Yanımda olur musun?" diye sordum. Başını sallarken 

"Tamam olur. Hallederiz." dedi. Başımı sallarken onunla birlikte kalktım ve mutfağa geri döndük. Andy ve Mark bir şeyler hakkında konuşurken bende tabak çıkarmak için dolaplara yöneldim. Andrea'ya baktığımda hemen anladı ve işaret etti. Tabakları ve çatalları çıkarıp masaya yerleştirmeye başladığımda Andy ve Mark beni izlemeye başladılar. Bende yerleştirdikten sonra Andy'nin yanına, Mark'ın karşısına oturduğumda Mark'ın gözlerine bakarak

"Seninle konuşmam gereken bir şey var. Bunun için biraz geç kalmış olabilirim ama bana kızma. Anlatacak fırsatım olmadı." dedim. Ben bunları söylerken, Andrea da Mark'ın arkasından bana bakıyordu. Sanırım şimdi konuşmamı beklemiyordu. Şaşkındı. 

"Tamam, konuşalım bebeğim. Ne oldu anlat." dediğinde boynumu kaşıdım ve

"Şu an anlatmasam daha iyi. Kendimi hazırlamalıyım. Üstelik ayak üstü konuşulacak bir şey değil." dediğimde ciddileşti ve 

"Sorun ne Clara? Neler oluyor?" dediğinde Andrea'ya baktım. Mark da arkasını dönüp Andrea'ya baktı.

"Neler çeviriyorsunuz siz ikiniz? Benden ne saklayabilirsiniz ki? Umarım iyi bir şeydir." dediğinde bana döndü.

"Bu akşam bize gelebilir misin Mark?" diye sorduğumda Andrea ilk defa geldi. Mark'ın yanına oturduğunda 

"Hayır, buraya gel. Clara bende kalman gerektiğini biliyorsun." dedi. Mark iyice telaşlanmıştı ve konuyu şimdi açtığıma bin pişman olmuştum.

"Britney'le olacağım dersen sorun yok. Bekleyebilir." diye kapatmaya çalışıyordum.

"Britney'in de haberinin olması gerekmiyor mu?" diye sordu Andrea.

Çelişki ( Yeni )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin