#Warren Thomas

27 0 0
                                    

Kahvelerimizin hazırlanmasına yakın bir masaya oturup bekliyorduk ve ben gülümsememe engel olamıyordum. Aynı arabada da olduğu gibi.

"Andrea, kahveleri alırsın değil mi? Lavaboya gitmem gerekiyor." dediğimde etrafı incelerken başını salladı. Bende hemen masadan kalkıp hızlıca tuvaletlerin olduğu yere gittim. İçeri girdiğimde ellerimle ağzımı kapatıp küçük bir çığlık attım ve evden çıktığımızdan beri yaptığım gibi konuşmalarımızı düşündüm. Daha doğrusu söylediği o tek cümleyi.

"Clara." dedikten sonra ona bakmamı sağlamış ve hemen ardından "Ben sana çok alıştım." demişti. Bir süre şaşırmış bir şekilde ona baktığımı fark edince de gözlerini devirmişti.

"Bana çok mu alıştın?" diye sorduğumda alaya gülmüştü ve

"Evet, sana baya alıştım. Şu saçma sapan hallerine falan. Herneyse uyandığına göre ve keyfinin yerinde olduğuna göre alışverişe gidelim mi?" diye sormuştu ve bende ellerimi çırptıktan sonra kelimeyi uzatarak

 "Oluuur." demiştim. Odama çıkarken arkamı döndüğümde beni izlediğini görmüştüm ve odaya kendimi atar atmaz şimdi yaptığım gibi sevinç çığlıkları atmıştım. Hızlıca üzerime ip askılı kısa bordo tulumumu giydikten sonra açık renk bir ruj sürdüm ve hızlıca çanta hazırladıktan sonra hızla Andrea'nın yanına indim.

 Buraya gelene kadar da bir daha doğru düzgün konuşmamıştık. Hangi alışveriş merkezine gidip ne yapalım diye konuşmuştuk o kadar. İçimde saçma bir heyecan vardı. Kalbim pır pır ediyordu. Uzun zamandır böyle hissetmemiştim.

Sonunda Andrea'nın yanına döndüğümde kahvelerimizi almış olduğunu gördüm. Geçip karşısına oturduğumda başını telefondan kaldırıp bana baktı ve

"Andy fotoğrafınızı yüklemiş, ama maalesef Britney'in beğendiği fotoğraf değil." dediğinde kaşlarımı kaldırdım.

"Yüklediğinin farkında bile değilim." dedim. Telefonu masaya ters bir şekilde koyarken dudaklarını birbirine bastırıp yavaşça başını sallarken "Güzel fotoğraf, beğendim. Çok uyumlu çıkmışsınız." dediğinde gülümsedim ve kahvemden içip

"Teşekkürler. Bende beğenmiştim." dedim.

 Aklıma Andy geldiğinde tekrar gülümsedim. Andrea ve Andy'nin iyi anlaşmasını istiyordum. Andy Andrea'yı seviyordu. Andrea ile bu konu hakkında konuşmak istemiştim. O beni izlerken tam ağzımı açtığım sırada tekrar kapattım. Andy konusunu açmalı mıydım? Pek iyi olmayabilirdi ama belki de Andy hakkında düşündüklerini öğrenirdim.

Tekrar ağzımı açtığımda bu sefer vazgeçip tekrar kapattım. Andrea güldü ve "Ne söyleyeceksen söyle artık." dediğinde tereddüt ederek

"Emin değilim. Aslında hiç konusunu açmasam daha iyi olabilir."dedim. Kaşlarını çattı ve bir süre düşündükten sonra

"Andy hakkında konuşmak istiyorsun değil mi?" diye sordu. Başımı salladığımda

"Haklısın, hiç konusunu açmasan daha iyi olacak." dedi. O sırada telefonum çaldığında elime aldım ve Mark'ın aradığını gördüm. Aynı zamanda şarjım da azdı. Açtığımda Mark'ın neşeli sesini duydum.

"Naber bebeğim?" diye sorduğunda istemsizce gülümsedim.

"İyiyim, sen nasılsın?" dedim. Andrea beni izliyordu ve onunla göz göze gelmemeye çalıştım.

"İyiyim bende. Sen nasılsın? Yani hastaneden çıktıktan beri nasılsın? Andrea yanında mı?" diye sordu.

"İyiyim Mark. Endişelenmene hiç gerek yok. Biraz dinlendim ve şimdi harikayım."

Çelişki ( Yeni )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin