***Gözün Perdesi***

575 33 11
                                    

Medya:Lucy Heartfilia
Fairy Tail

Lucy koştu koştu koştu koştu koştu.Ve hiç yorulmadı.En az 4km koşmuştur.Ben uçarken yoruldum be!

"Kısso!"diye havaya bağırdı.Ne olacağını düşündüyse artık.Belki sadece içini boşaltmak istedi.

Yürümeye başladı.Bende bunu fırsat bilip önüne demir kolyeyi koydum.Yürürken ayağına takıldı.

"Ne bu böyle?"

"Tak onu Lucy!Tak Tak!"

Lucy

"Tak onu tak!"diye sesler duymaya başlamıştım.Çok sinir bozucu.Ama kolye güzel.
Gerçi başka birinin olabilir.Belki de yolda düştü ve o kişiler bunu fark etmedi?

Ama içimdeki ses öyle olmadığını söylüyor.
Onu dinlemek sadece aptallık olur.Kesinlikle!
En son onu dinlediğimde Wendy'nin partisi mahvolmuştu ve Romeo ona çıkma teklifi edememişti.Bana söylemişti çünkü bana güveniyordu ama işte...olan bu.

Ama üzerimde denemek istedim.Hemde çok fazla.Dürtü gibi sanki.Neyse.Kolyeyi yavaş ve nazik bir şekilde taktım.Gözlerim buğulandı ve sanki flaş patladı.

"Ne oluy-"

"Selam,Lucy!"diye nazik bir kız sesi duydum.

"HIAAAA!LİSANNA!SEN ÖLMÜŞTÜN VE SEN NASIL BURAYA-"

"Şşşştt!Bağırmasanaöyledeligibi!"

"Hortladın mı?!"

Başı aşağı düştü ve mor-mavi bir aura saçtı etrafa.Bu komikti.Bunu hayattayken bir kez olsun yapmamıştı.Anlaşılan biraz değişmişti.
Gerçi o hayattayken bile onu çok görmez, pek de konuşmazdım.Sadece Mira-san'ın kardeşi olduğu için arada sırada sınıfına inerdik.Biz
19 yalındaydık fakat o 17.Biraz(!) küçük kalıyordu yanımızda.Zaten kendi arkadaşlarıyla takılırdı o.

"Lisanna?"dedim.

"Evet.Ta kendisi."dedi.

"Sen ölmemiş miydin?Hani intihar falan?"

"Bunların hepsini sana anlatacağım.Ama zamanı gelince.Beni şu kolye sayesinde görüyorsun ve ben Soul'dan geldim.Kısaca Orâ.Ölülerin kenti."

"Peki...neden geldin?"

"Çünkü zamanında ölmedin.Benim ölümümden bir gün önce ölmeliydin.Seni almaya geldim.3 günümüz var."

Kanım donmuştu.Lisanna 4 Ekim'de ölmüştü.
O zaman benim ölüm tarihim 3 Ekim...

Ama o an hatırladım.Bana araba çarpacaktı ama son anda kenara çekilmiştim ve 5 kişi hayatını kaybetmiş,6 kişi yaralanmıştı.Tır yüzünden.Ölmeme ramak kalmıştı ama ben kurtulmuştum.

"Gözünün perdesi o kolye sayesinde açıldı.
Herkesin açılmaz.Bundan sonra ruhları görebilirsin."

"N-ne gü-güzel..."diye kekeledim.Lisanna sanki bu olanlar çok normalmiş gibi konuşuyordu.

"Hadi gidelim."

"Dur!"

"Ne var?!"

"Ben henüz ölmedim!"

"Biliyorum.Evine gidelim zaten."

"Ha.Peki."

"Fazla korktun."

"TABİİ Kİ!Aniden hayatıma girip ölmem gerektiğini söylüyorsun!"

"Sen zaten ölmeliydin Lucy.Bende aynı şekilde öldüm.Bende ölmekiydim.2 Ekim'de.Ama bende geciktirdim ve bana da sana olanlar oldu.Bana da Saber Colly Tachibana adında bir ruh geldi ve şu an onunla iyi dostuz.Umarım seninle de oluruz!"dedi ve güldü.Kafayı yiyecektim.Belki de şizofren olmuştum?

"İnsan aniden ve gereksiz yere şizofren olmaz.
Olsa da sen olamazsın ve olmadın.Hmph.Bende aynısını düşünmüştüm."

"Hııı.Ne güzel."ÇOK DA UMRUMDAYDI SANKİ!!!diye bağırmak istedim ama olmadı ne yazık ki.

"Pekâlâ.Nasıl ölmek istersin?"

"Ah,ne güzel bir soru,çok düşüncelisin!Ben boynumun kırılması ya da-"

"Ciddiyim."

Ah,harika.Hayatım zaten kötüydü.Birde bu!Tam oldu,gerçekten!

"Bir bu eksikti..."

"Peki...seni ben öldürsem nasıl olur?"

"Harika(!)"

"İyi o zaman.Başl-"

"ŞAKA YAPTIM BAKA!"

"Hmm."

Bir süre orada öylece dikildik ve o benim için ölüm sebepleri aramaya devam etti.Bense sadece onu izledim.Düşünürken çok tatlı oluyordu.

"Buldum!"

"Ne buldun?"

"James ve Julie!"

Onlar kim ayrıca onlar ne biçim isim?Sanırım İngilizler ve benim İngilizcem körelmiş ama sanırım artık buna ihtiyacım yok.

"Onlar sana Astrsl Seyahat yaptırıp bedenini parçalarlar ve ölürsün çünkü ruhunun geri dönecek bedeni kalmaz!Ayrıca canın da yanmaz!"

Bunu o kadar hevesli söylemişti ki ondan korktum.

estrella blanca // LisLuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin