***Öldürme Arzusu***

425 27 2
                                    

Medya:Lisanna Strauss
Fairy Tail

"Çok heveslisin.Yani bu konuda..."dedim titreyerek.Önümde deşme arzulu bir ruh duruyordu.Tabii bu beni hiç korkutmuyordu.Buna şu son 10 dakikadır alışmıştım.Beni daha çok bu ruhun,benim ruhumu almak için gelmiş olması korkutuyordu.Ne yazık ki.

"Merak etme.Canın yanmayacak."dedi uzun,tahta bir kapının önünde dururken.
Ona güvenmiyordum.

"Bana güvenebilirsin."dedi...hmmmm.
Tesadüf olsa gerek.Aklımı okuyamaz ya..!
-eğer öyleyse ödüm şeyime karışmıştı...son 10dakikadır olduğu gibi.

"Nasıl buraya geldin sen?"diye sordum.
Bana bakıp gülümsedi.

"Ruhlar,Melek'lerden ve 'gardiyanlardan'
izin alıp yaşanan yere dönebilirler.Bende öyle yaptım.Öldüğün yere dönersin,ama benim sizi bulmam uzun sürmedi.Ayinden buldum sizi.Ama ayine gelen ruh ben değildim.Saber'di.Ayin benim için sadece sizi bulma yöntemiydi.
Şansınıza Saber benim arkadaşım ve bende oraya geldim.Yoksa o sadistin size ne yapacağı belli olmaz."dedi koridora vardığımızda.O an fark etmiştim de,bir soru sorunca bile fazla konuşuyordu.

Çoğunlukla.

Etrafa bakmaya başladım.Burada oturanların çok gotik bir tarzı var anlaşılan.Eh,ne de olsa ruh çağırma ve doğrama uzmanı olmalılar...

"Şey,biraz korkutucu geldi galiba,Lucy?"
dedi bana dönerek.Bu sefer gülümsemiyordu.Tam tersine,korkmuş gibiydi.

"Lisannnnnnaaa!"

"Julie?"

"Hayır!Kuzeni!Bana senden ve o kızdan bahsetti.Geleceğinizi James görmüş,o da ablama söylemiş.Julie de bana söyledi.E, adı ne?"

"Lucy."

"Işık*?Ne güzel."

(*Lucy'nin anlamı İngilizcede ışıktır.)

"Arigato."

Bana gülümsedi ve onu takip etmemizi eliyle işaret etti.Lisanna'nın arkasında gidiyordum.Lisanna onu da mı tanıyordu?
Anlaşılan  J. ve J.nin sülalesini çok iyi tanıyordu.

"Adı ne?"

"Mia."

"Hmm."

"Bana da sorabilirsin Lucy."

"Siz yabancısınız,değil mi?"

"Evet.Japon kökenli değiliz.Ailemiz öldükten sonra Japonya'ya taşındık.En azında ilk James ve Julie taşındı.Ardından bende yalnızlığa katlanamayıp geldim.
Beni pek göremez buraya gelenler,çoğunlukla kütüphanede veya odamda olurum.Her neyse.Sende İngiliz kökenli değilsin?"

"Evet.Ama ben dedem,annem ve anneannemle beraber yaşamak için buraya geldim.Ayrıca burada kuzenlerim de var."

"Adı Sting miydi...evet evet.Sting.Doğru mu?"

Kanım dondu.

"Sen nereden biliyorsun?"

Sadece güldü.Soruma cevap bile vermedi. Ama ben onun bunu nereden öğrendiğini gerçekten çok ama çok ama çok ama çok merak etmiştim.Neden bir andan çevrem ruhlar ve seri katile benzer tiplerle dolmuştu?

"Söylesene Lucy,buraya gelmeden önce kimlerle yaşıyordun?"

"Babamla..."

"Adı neydi babanın?"

"Jude.Ayrıca o -di eki ne orada?"

"Baban-"

"İşe koyulalım!"dedi Lisanna ve ona ilk kez minnettar oldum.Yanlış anlamış olmayı umuyordum.

"Az sonra öleceksin Lucy.Bu genç yaşında ve hiç bir hayalini gerçekleştiremeden.
Gerçi sadece iki dileğin var,değil mi?"

"Ne?"

"Sadece sorularına cevap ver.Seni avutuyor."Ya,ne demezsin!Ama cidden.
O an fark etmiştim.Neden ölmek zorundaydım ki?

"Dünyanın düzeni için.Sırf bu dünya değil,Orâ için de."dedi Lisanna.Bu kız gerçekten aklımı okuyor.

"Doğru ya...avutmak için..."diye mırıldandım.Son dediğini ciddiye almamıştım.

"Dilek'lerinden biri aşık olmak."dedi eline geçirdiği hançeri alarak.Etraf karanlıktı, buna rağmen hançer ışık saçıyordu.

"Diğeri ise dünyaca ünlü bir-Ne?"dedi şaşırarak.Gözleri ileriye bakıyordu ve şaşkınlıktan pörtlemişlerdi.Çok komik duruyordu.Farkında olmadan güldüm ama kısa sürdü ne yazık ki.Bende onun baktığı tarafa bakınca sustum.Lisanna da aynı yöne bakıyordu.Üçümüz de sus pus olmuştuk.

"M-Mel-"

"MELEK!"diye çığlığı bastı Mia.Anlaşılan onu göremeyen tek kişi bendim ve bu yüzden de kotlamıyordum ama benim de gözlerim pörtlemişti ve çok komik duruyordum muhtemelen.

Mia yere çöktü.Deli gibi davranıyordu.
Gözlerinin Irısı yok olmuştu.Bembeyazdı.
Teni soluklaşmıştı ve ağzı normal bir insanın açamayacağı kadar açılmıştı.Onun ağzının içindeki çürükleri rahatça görebiliyordum.İğrenç!

Sonra yavaşça yok oldu...

estrella blanca // LisLuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin