Sensiz Asla

15 1 0
                                    


Yatağım da bir sağa birde sola dönüp duruyordum. Artık göz yaşlarını yerini derin derin düşüncelere bırakmıştı. Hayatımın bu kadar hızlı ve şaşırtıcı derecede değişmesini artık kaldıramıyordum sanırım. Hani güçlüydüm, artık inanmıyordum kendime. İnancım kırılmıştı güvencim herşeyim. Herkesi orada bırakıp eve gelmiştim  ve şimdi hepsini özlüyordum. Üzgündüm haklıydı Jenna bunu bana kardeşimin söylemesi gerekiyordu. Kardeşim...
Sanırım hızlı bir kabulleniş olucak bi anlık öfkeyle herkesi kırdım şaşkınlıkla hatalıydım. Ne bekliyorsunuz ki ben aleson'ım her zaman herşeyi mahveden aleson. Ben hala kendi kendime konuşurken aşağıdan sesler gelmeye başladı. Kalbim birden deli gibi çarpıyordu korkuyla. Kimseyi arayamazdım çünkü herkesi kırmıştım. Yatağından hemen kalktım ve köşede duran beyzbol sopasını aldım. Kapımı yavaşça açtım ve parmak uçlarımla aşağıya doğru emin eminsin adımlarla ilerliyordum. Üzerimin ince olmasından dolayı biraz ürperdim. Benim de huyum bu yaz kış demeden şort ve atletle uyuyorum ve eğer evimde bi sapık varsa buda durumu daha da korkutucu yapıyordu. Merdivenlerden bir bir indim,ışıklar kapalıydı fakat gece lambaları yandıpı için loş bir ışık vadı içeride. Ve evet tam orada mutfakta dolaba bakıyordu sanırım hırsızımızın karnı acıkmış. Nasıl da yüzsüz bu böyle hem evini soymaya geliyor hemde dolabımdan yiyecek aşırıyor. Serçe parmaklarımın üzerinde adım adım ilerledim yanına yaklaştım ve aramızda tam bir adım vardı. Daha önce kimseye doğru düzgün vurmamıştım en azından beyzbol sopasıyla. Gözlerimi kapadım ve sopayı var gücümle kafasına indirdim.
-Ahhh!!!
Dedi ve yere yığıldı evet işte başarmıştım. Bir adamı yere sermiştim demekki güçlüymüşüm. İçimden bir ses yüzüne bak diyordu. Tabiki bende her zaman ki merakım ile yüz üstü yere yığılan adamı yüz yukarı çevirdim. Lanet olsun max!

-Aman tanrım, max özür dilerim iyi misin max?
Ses yoktu. Hemen ayağa kalktım ve pansuman malzemelerini aldım geldim. Şu an utancımdan ölebilirdim. Hatta yerin yedibin kat dibindeydim. Onu yığdığım yere çöktüm ve başını bacaklarıma koydum. Yavaş yavaş kendine geliyordu.

-OH.. Tanrım...
-Max iyi misin ben ben çok özür dilerim seni hırsız sandım gittiğini sanıyordum özür dilerim.

istemsiz ce gözlerim doldu ve ağlamaya başladım

-Hey, hey iyiyim.

Elleriyle yüzümü avucunun içersine aldı ve gözlerime bakıyordu gözlerinin içi gülüyordu.

-Gerçekten iyi misin kalka bilir misin pansuman yapalım yani kanıyor sanırım.
Dedim.

Söylediklerini başıyla onayladı ve onu kaldırdım ve koltuğa geçtik.

-Tanrın, dünyada gördüğüm en aptal insanım. Sana zarar verdim. Çok üzgünüm...

- Evet bana zarar verdin ama beyzbol kafamı patlattığın için değil , gittiğin için.

-Biliyorum geri gelmeyeceksin diye öyle çok korktum ki, özür dilerim sakın gitme.

Bir eliyle yüzümü avcuna aldı diğer eliyle de elimi tutup, avuç içlerimi açtı ve birer öpücük kondurdu. Dudaklarını tenimde hissetmek beni heyecanlandırmıştı. Saçlarımı geriye doğru itti ve dudaklarını dudaklarıma kadar yaklaştırdı. Bu an büyüleyiciydi sanki dünya yine sadece bizim etrafımızda dönüyordu hatta durmuştu. Bir nefes alıp verdi ve konuşmaya başladı ...

-Senden önce ne için yada nasıl yaşıyordum bilmiyorum. Sanki şimdi gerçekten nefes alıyorum. Sensiz bir dakika bile duramıyorum aleson, sen sen benim mucizemsin...

Dizlerini dizlerime dayadı alnı alnımda elleri yüzümde nefesi ise tenimdeydi. Ve artık o an geldi...

-Sana aşığım aleson, beni kendine aşık ettin.
Hiç düşünmeden hislerimi döküverdim.
-Sana aşığım süper kahramanım hemde çok aşık.

Gülümse di , işte onun gülümsemesinde kaybolmak böyle birşeydi. Artık beni öpüyordu, dudaklarımız birbirine sanki yıllardır hasret gibi hasret gideriyordu. Onu istiyordum hemen şimdi burada. Hemen kucağına geçtim ve sevişmeye başladık. Dudakları dudaklarımdan boynuna indi elleri belimden kalçalarıma dans ediyorduk adeta. Ve dediki "birgün seni unutmak zorunda kalırsam bana bu anı hatırlat,bana seni sevdiğimi aşık olduğumu hatırlat" "Unutmak zorunda kalmayacağız" dedim. Sanki şimdi yaşıyor şimdi nefes almaya başlıyordum. Bir hışımda ayağa kalktık ve öpüşmeye başladık. Üzerindeki tişötrü hemen çıkardım dudaklarımızın birbirinden ayrıldığı saniyeler bile beni daha çok arzulandırıyordu. Güçlü kollarıyla beni kucakladı ve bacaklarım tamamen açıktaydı şimdi beline sarılmış bir şekilde bu an bizi mahvediyordu. Beni duvara yasladı ve boynumda dudaklarını gezdirmeye devam etti. Artık istemsizce ve arzularında şevhetiyle inledim. Bu onu daha çok arzulandırmıştı. Sıra benim tşörtüme geldi. Ellerini tşörtümden içeriye soktu ve narin narin yukarıya doğru adım adım çıktı. Tşörtümü yukarıya kaldırıp çıkarıyordu ve pat diye kapı açıldı ve içeriye janna ve kardeşim girdi. O anın şokuyla hemen toparlandık ve max beni yavaşça yere bıraktı. Hemen saçlarımı düzeltim ve elini duvara yaslayıp "Hoşgeldinizzz" dedim gülümseyerek hatta kahkaha dolu bir gülümsemeydi bu. Basılmıştık hemde yıllar sonra bulduğum erkek kardeşim tarafından. Sanırım max'e saldıracaktı ama max mahcup bir gülümsemeyle hemen tşörtünü alıp üzerine geçirdi. Saçma sapan bir yerden konuşmaya girdim ve batırdım.
-eee, şey bizde tam şey yapıyorduk

Jenna artık kendini tutamadı ve kahkahayı bastı kardeşim ise biraz daha şaşkındı ve çok komik gözüküyordu. Evet saçma sapan cümleden sonra hemen bi hışımda;

-Evet tamda şey yaptığınızın farkındayız .

Jenna ellerini onun omuzlarına koydu ve "hey sakin ol" dedi

-Bizde pasta almıştık belki konuşuruz diye aleson. Yani belki konuşuruz diye işte, bu çok ani oldu sanki...

-Evet evet süper fikir siz geçsenize kapıda kaldınız

-Keşke kapıdan hiç girmeseydik.

Kardeşimin isyanı haklı olarak bir anda dışarı vurdu ...

Ve max ve ben birbirimize baktık ve gülümsedik...

GECENİN MELEGİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin