SÜRÜKLENMEK

19 1 0
                                    


Arabaya biner binmez telefonumu cebimden çıkardım ve artık aramam gereken kişiyi aramalıydım.Zamanı gelmişti.Bunu içten içe ne kadar doğru bir zamanlama olduğunu bilsemde yada emin olsamda yinede tereddüt ediyordum.

"Shawn?"dedim.

"Merhaba max"dedi.

"Shawn konuşmamız gerek."dedim

"Elbette, konuşalım."dedi.

"Buraya gelmelisin"dedim.

"Ne? Bir dakika,başladımı"dedi.

"Sanırım, buraya gelmelisin"dedim

"Pekala bir çanta hazırlayıp çıkıyorum"dedi.

"Shawn,temelli gelmelisin.Fransayı terk et ve bugün burada ol"dedim ve telefonu kapadım.

Arabamı eve doğru sürerken jenna'dan bir mesaj geldi."Selam max,aleson ve ben şehire gidiyoruz balo için bilirsin,hala ona teklif etmedin mi?"

Tanrım...

Aleson aklıma her geldiğinde bir çıkmazda hissediyordum.İki düşman ırk ve bir kehanet.Ama ondan ayrı kalamıyordum.Bunu artık kendime itiraf edebiliyordum.Lanetlendiği zaman canı ne kadar yandıysa her bir zerresini hissetmiştim.Bu inanın ki mecaz anlamda değil,gerçek anlamda.Kehanette de aynen şöyle yazıyordu"Kahaneti gerçekleştirecek olan ırkların çocukları iki iken bir olacak ve ne yaşıyorlarsa ne hissediyorlarsa aynısını hissedecek vede yaşayacaktır."

Kehanetin gerçek olamama ihtimali ne inanırken o gece olanlar artık herşeyi doğruluyordu.Asıl konu ise bunu Aleson'a nasıl anlatacağımızdı.Bir yandan alesonın hislerinide merak ederken,kehanetin deli sorularıyla aklım milyonlarca kilometre ileri gidip geliyordu.Onun o hem turuncudan kızıla çalan saçlarınını ellerimin arasında gezdirmek,masum yüzüne sonsuza dek bakmak istiyordum.

Ve sabırsız arkadaşımız jenna;'dan ikinci mesaj geldi "Gerçekten mi? Ben bir cadıyım canım istediğinde ne yaptığını görebilirim,araba kullanırken iki cümle yazmak çok zor olmasa gerek."dedi. Gülümsedim ve cevap verdim"Merak etme jenna akşam onu davet edeceğim."dedim.Ve aradan 1 dakika bile geçmedem jenna dan tekrar mesaj geldi"Max,stefan burada!"yazıyordu. Bana şaka yapıyor olmasını umarken ikinci mesaj geldi"Ve Aleson ile konuşuyor'"dedi. "LANET OLSUN" dedim ve hemen şehre doğru direksiyonumu kırdım.

Stefan yıllar önce melekler ve cadılar konseyinden kovulan son derece tehlikeli ve kindar bir cadmeydi.Kehaneti engellemek için konsey mensuplarından birisi öldürmüş ve kehanet kapsülünün yerini öğrenebilmek için konsey mensubunun kanatlarını kesmiş ve istediği cevabı alamayınca onu yakmıştı

.Kehanetin doğrulandığını nereden duydu ne yaptı aklım almıyordu.Aleson ve jenna'nın olduğu avm ye geldim ve arabamı park ettim.Avm den içeri girdim ve aleson'ın kokusunu almak için odaklandım ve koklamaya başladım.Zihnimde hareketlenen hücreler vede ışıklar beni onun olduğu yere hemen odaklamıştı.Avm'nin merdivenlerinden bir çırpıda çıktım ve mağazanın önüne geldim.Janna stefan ile konuşuyor du fakat aleson ortalıkta gözükmüyordu.


Mağazadan adımımı atar atmaz stefan"Bir vampir kokusu alıyorum,hoşgeldin max bende yolunu gözlüyordum"dedi.Burnumdan soluyarak yanına gittim ve gözlerimi ona diktim."Burada ne işin var"dedim."Geçiyordum uğradım"dedi alaycı  bir şekilde.Etrafa biraz gezdirdikten sonra"Sanırım özel hayatında tecihlerin değişti burası bayanlar için stefan tabiki bayan kıyafetleri giymek istiyorsan orası faklı."dedim ona karşılık."Pekala"dedi. "Artık bazı şeyleri konuşmamız gerekiyor sanırım"dedi."Ne saçmalıyorsun stefan?"dedim. Jenna araya girerek"Aleson burada max,biraz çabuk olur musun"dedi. "Pekala hemen buradan gidiyoruz"diyip stefan'ın kolundan tuttum. "Max, buraya Aleson ile konuşmak için geldim."dedi. "Ve konuşmadan gitmeyeceğim"dedi."Stefan,onun bir suçu yok kehanet yüzyıllar önce yazıldı"dedim. "Lanet kehanet artık umurumdamı sanıyorsun Max? Artık başladı ve engel olmam imkansız.O yüzden.."dedi. JEnna"Evet, o yüzden?"dedi şaşkın bir ifade ile.

GECENİN MELEGİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin