KARMAŞIK

50 2 0
                                    

Kapı üç kere vuruldu. Aynada kendime baktım ve "evet"dedim. Ardından hemen kapı açıldı. Ne yazık ki Max değildi.

-Merhaba aleson.

-Meraba, acaba tanışıyor muyuz?

-Muhtemelen tanışıyor olsak beni tanırdın öyle değil mi?

-Evet ama...

-Her neyse gereksiz soruları geçelim. Ben jordan.

-peki, bay  Jordan. Size nasıl yardımcı olabilirim?

-Buradan giderek.

-Hastaneden mi?, zaten çıkış yap...

-İnsanlar bu kadar aptal olmamalı. Gerçi sen insan değilsin değil mi aleson meğet.

-Pardon siz bana hakaret mi ediyorsunuz. Sadece bir oda ve gidiyorum .

Tansiyonun artmaya başladığı dakikalarda karşılıklı atmamızı max böldü. Kapıyı yine çalmadan pat diye açtı ki iyiki açtı. Karşısında adamı görünce şaşırmadı. Oldukça garip bir durumdu. Hatta tanıdığını bile düşündüm . Takı konuşmaya başlayınca .

-Aleson arkadaş mi edindin. Gerçi arkadaşın olması için fazla itici.

-Arkadaşım falan değil, deli midir nedir bana buradan git deyip duruyor.

-Pekâlâ, bizde gidelim o zaman. Esyalarını al ve beni aşağıda bekle olur mu?

Max zoraki bir bakış attı. Korkmuştum o yüzden sorgusuzca eşyalarımı alıp çıktım.

Max ~~~

- Burada ne işin var jordan?

-Bende tam sana bunu soracaktım. Onun yanında ne işin var.

-Ne demek bu? O kimmiş ki.

-Aleson cadı soyundan max.

-Ne? Emin misin.

-Sofi gördü max, ondan uzak durmalısın.

-Ama hiç hissetmedim.

-Çünkü daha o da bilmiyor.

Aleson~~~

Max'i yukarıda bırakıp hemen aşağı indim. Adam öyle bir sinirimi bozmuştu ki kendimi kahve içme hissine bağladım. Hastanenin cafe'sine gidip bir kahve istedim.

Bir müddet bekledikten sonra kahvemi aldım. Hastaneden çıkıp gözüme güzel gelen bir bank'a oturmaya karar verdim. Kahvemi yudumaladım  ve etrafıma bakındım. Hava güzeldi, ve ılık. Başımı güneşe kaldırdım ve derin bir nefes aldım. Gözlerimi kapadım, kapadım ve kapadım. Başımı yavaşça indirdim ve gözlerimi açtım. Birden çığlık attım. Korkmuştum,tam 20 cm  ilerimide o beyaz elbiseli küçük kız vardı.

-Sen, sen buraya nasıl geldin?

-Gittiğim söylenemez aslında.

-Sen kimsin? Neden takip ediyorsun beni?

-Aleson, kendini bul. Benligini öğren, keşfet.

-Ne demek bu, neyi keşfedeyim. Ne sacmaliyorsun sen?

-acele etme. Seni yine bulacağım. Dikkatli ol izleniyorsun.

-Dalga mi geçiyorsun sen benimle.

Arkadan max'in sesi geldi.

-Aleson!

- Max. Bak, o kız .

-Hangi kız Aleson?

-Işte  kurtarmak için önüne atladığım...

Kafamı çevirmiştim. Sadece 5 saniyeligine. Kayboldu birden aklım duracaktı.

-Max buradaydı , hemen yanımda.

-Aleson, seni iki dakikadır izliyorum. Ve gerçekten kimseyi görmedim.

-Ama buradaydı, nasıl olur...

-Alison sanıyorum ki aklın sana oyun oynuyor.Yani yeni kaza gecirdin ve dinlenmelisin. Hadi seni evine bırakayım.

-Pekala, ama arabam şehirde kaldı.

-Sorun yok ben birini gönderip aldırırım.

GECENİN MELEGİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin