ADAMDAN SATIRLAR

8 2 0
                                    

İşi bittiğinde çok yorulmuştu. Bu tempoya ne kadar alışkın olduğunu düşünsede aslında zorluklar yeni başlıyordu.

Her şey yeni, yepyeni ve yeniden başlıyordu.

Oğuz, işi ve evi olan, 14 yaşında, çocuk esirgeme kurumundan kaçmış biriydi.

Belki de onu çoktan aramaya başlamışlardı. Ya da çoktan yazdığı mektubu okumuşlar ve dediklerini yapmışlardı.

Mektubunu kaçmadan birkaç gün önce yazmıştı.

Mektubun da;

Oğuz'dan

Ben gidiyorum. Emeği olan herkes sağolsun. Çok uğraştınız. Hakkınızı helal edin.

Ben artık gerçek hayata atılıyorum. Dört duvar arasında ömrümü geçiremem.

Gittiğim zaman beni kimse aramaya çalışmasın. Ben kendi başımın çaresine bakacağım.

Sizden tek isteğim beni aramaya kalkmayın.

Rahat bırakın beni.

Zaten biliyorsunuz ki beni kimse evlat bile edinmedi. Bunun daha fazla böyle olmasını istemiyorum.

Hayata ilk adımı kendim atacağım.

Hoşçakalın...

Onu aramalarını istemiyordu. Orada ne olmayı istiyordu ne de yaşamayı.

Hayat onun için dört duvardan, eziyetten, dayak yemekten öte olmalıydı.

Kalbi, sadece nefretle doluydu. Onu bırakıp giden ailesine, katil olduğunu düşündürenlere, aşık olduğu acıya...

Her şeye ve herkese kin besliyordu.

O böyle olmayacaktı. Bir çocuk gibi yaşayacak ve mutlu olacaktı.

Bu yaşlarında kini, öfkeyi, nefreti öğrenmeyecekti.

Ama hayat onun için böyle bir yol çizmişti.

Hayat mutluydu. Birini daha oyuncağı yapmıştı.

Ona oyunlar kurarak, tatmadığı duyguları tattırarak, büyüterek ona yol gösteriyordu.

Üzerinde ki beyaz kıyafeti çıkarıp kendi giysilerini giydiğinde yanına Gül Hanım gelmişti.

"Al Oğuz. Bu evin anahtarı. Adres bu kâğıtta yazıyor. Eğer bir şeye ihtiyacın olursa diye de kağıda telefon numaramı yazdım. Ararsın oradan."

Oğuz 'un telefonu yoktu. Nasıl arayacaktı?

"Benim telefonum yok."

"Ev telefonu var evde. Oradan ararsın. Ben dolaba bir şeyler aldım. Acıkırsan atıştırırsın. Bu zarfta da para var. İhtiyacın olan şeyler vardır."

"Sağolasın Gül Abla."

"Rica ederim Oğuz. Ne demek."

Oğuz ilk parasını almıştı ve ihtiyacı olan ne varsa alacaktı.

Mesela üzerine giyeceği güzel giysiler, ya da istediği herhangi bir şey.

Oğuz restauranttan dışarı çıkarken düşünceliydi. Ne yapsaydı ki ilk parasıyla?

Belki de sadece evine gidip uyumalıydı. Parasını harcamayıp biriktirmeli ve iyi yerlere gelmeliydi.

Daha iyi ve daha iyi yerler. Herkes için. Kendi için.

KİRLİ GEÇMİŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin