Etrafındaki herkes onu seyrederken yemekte olan başını kaldırmadan gözlerini kaldırdı.
"Ne oldu?"
Dik cevap veriyordu. Her şeye rağmen 14 yaşında olduğunu söylemek güçtü.
Tuğba'nın yanındaki kahverengi, örgülü saçları olan kadın konuştu. Herkes ona hayran olmuştu.
"Çok fazla erkeksi. Yani bu yaşına göre..."
Tuğba yanındaki kadını sallıyordu.
"Güneş ağzının suyunu sil ve kendine gel. Senin sevgilin var."
Hepsi gençti. Oturanlardan yaşlı olanlar sadece aşçı olanlardı. Yani 2 erkek yaşlıydı. Geri kalan bir erkekte garson gibi giyinmişlerdi.
Kadınlar ise temizlik ve servis ile ilgileniyorlardı. Görüntü onlardan soruluyordu.
Bunları kıyafetlerine bakarak söyleyebiliyordu.
Genç olan bir erkeğe çok koymuş olacak ki, bu duruma tepki gösterdi.
"Abartmayın artık. Saçmalamayı kesinde işimize dönelim."
Tuğba hemen atılmıştı. Çok konuşkan biri olmalıydı. Ama baş ağrıtıyordu.
"Emre tamam tamam sende erkeksisin."
"Artık şöyle konuşmayı keser misiniz?"
Oğuz çabuk sinirlenen biriydi. Eskiden sinirlenince bir köşeye çekilirdi. Ama şimdi öyle değildi.
Sinirini ya birinden çıkarırdı ya da başka birinden çıkarırdı.
"O zaman hem yemek yiyelim hem de tanışalım. Ben Tuğba İnce. Bu civarda ki en sosyal kızım. Bu yanımda oturan kişiye de sevgilisini ben ayarladım."
Kahverengi örgülü saçları olan kadından bahsediyordu.
"Aferin Tuğba. Evet o sevgili ayarladığı kişide benim. Güneş Derya. Kusura bakma biraz tuhaf şeyler söyledim ama..."
"Sorun değil."
Önemli değil de demezdi Oğuz. Önemli olan kişilere bazı kelimeleri saklardı.
"Memnun oldum."
Sırada erkekler vardı.
"Ben Emre Kayca. Buraların en yakışıklı kişisi olarak tanınırım. Ayağını denk al bücür."
Emre, kahverengi saçları olan ve tarzını saçlarıyla bile yansıtabilen birisiydi.
"Bücür senin-. Söylemeyeceğim. Bayanlar var burada."
Kadınların her biri ayrı ayrı 'aaayyy' derken aşçı kıyafeti giyen kişi konuştu.
"Ben Hasan Kök. Burada ki en yaşlı kişiyim. Yemeklerim de çok lezzetlidir."
"Bunları siz yaptıysanız güzel olmuş."
"Evet. Ben yaptım. Ama yardım da almadım değil."
Yanında oturan başka bir yaşlı konuştu.
"Ben yaptım bir kısmını da evladım. Haydar Yürekli. Hasan'dan sonra ikinci yaşlı ben oluyorum."
"Sıra bana da gelmişken söyleyeyim. Bende Levent Fırat. Sana yardımcı olabilirim. Yapacağın şeylerde."
"Sağol. O zaman hepiniz kendinizi tanıttığınıza göre bende tanıtayım. Oğuz."
"Bu kadar mı? Soyadın ne?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİRLİ GEÇMİŞ
ContoAcıların ve işkencelerin içinde yaşayan adam. Hayata nefretle bakıyor. Adam, artık en inanılmaz yerde yaşıyor. İntikamın gölgesinde. O soğuk, hissiz, pislik yerde yaşıyor. Kafes dövüşçüsü olarak... Amacı doğrultusunda yürüyebilecek ve hayatı yenebil...