KİRLİ GEÇMİŞ

ADAMIN ÇABALARI

Oğuz işine gidip geliyor, kazandığı paraları ise biriktiriyordu.

Amacı vardı onun. Boş yere harcayarak parasını da zamanını da tüketemezdi.

İşine gideceği bir gün yine evinde açmıştı gözlerini.

İlk geldiğinde kendini bıraktığı o siyah koltuktan başka bir yerde yatmıyordu.

Hem eve zarar vermemek için hem de çokta kalıcı olmadığı için.

Öyle umuyordu. Çok kalmak istemiyor ve kendi egemenliğini kurmak istiyordu.

Başını kaldırdığı sırada odanın karanlığı ile karşılaştı.

Perdelerini açmıyordu. Lambalarını bile zar zor yakıyordu.

Masraf çıkarmıyordu kendine. Çoğu yetişkin diye adlandırılan kişilerden daha yetişkindi.

Gözlerini alıştırdığı karanlıkta banyoya doğru ilerliyordu.

Hayatı da karanlıktı. Kötülük, kin, intikam, acı, kan, çığlık, gözyaşı vardı.

Olacaktı.

Siyahın ihtişamlı duruşu ona da vuracaktı. Birilerine zarar verecek, birilerinin hayatlarını birilerinin yerine savunacak, onların 'Azrail'i' olacaktı.

Kendi alacaktı çoğunun canını.

Dünyada kimse yaptığının bedelini ödemeden gitmeyecekti.

O ödetecekti.

Damarlarında akan kan yanıyordu. Düşünceleri beynine ulaştığı anda içindeki o ateş alevleniyordu.

Giydiği siyah T-shirt ü belinden kavrayarak yukarıya doğru çekiyordu.

Kemikli ellerinin kavradığı siyah T-shirt artık yere fırlatılmıştı.

Üzerinden kurtulduğu pantolonunu da attı.

Kendini soğuk suyun nazik kollarına bıraktı. Alevlenen vücudunu soğutmalıydı.

Normal birisi için buz gibi su dondurucu olurken onun için dinlendiriciydi.

Banyoya girdiğinde açtığı musluktan dökülen sular önce alnına geliyor sonra da boynundan aşağı dağılıyordu.

Köprücük kemiğinde sular birikiyor, sonrada birer birer intihar ediyorlardı.

Onun gösterişine dayanamıyorlardı.

Dokundukları anda yanıyor, ona kapılıyorlardı.

Oysa suyun yerinde olmak isteyen binlerce kadın vardı.

Oğuz alnını duvara dayıyor ve gözlerini kapatıyordu. Kendini yatıştırıyordu.

Derin derin aldığı nefesle akciğerleri kabarıyordu. Kendine gelmek için böyle yapıyordu.

Dışarda olduğu için sakin olması daha çok gerekiyordu.

Çocuk esirgeme kurumunda daha çok susuyordu ama dışarısı farklıydı. Susan her daim eziliyor hatta zulüm görüyordu. Her neresi olursa olsun aynı değil miydi?

Bunlarla uğraşmamak için özellikle şimdilik, sakin olmalıydı.

Kendini rahatlamış hissettiği gibi banyodan çıkmıştı.

Beline bağladığı havlusuyla ilerleyip üzerini giyinmişti. İşe gidecekti.

Hazırlandı ve kendini evinden dışarı attı.

İşe başlayalı bir yıl olmuştu bile. Zaman onun için hızlı değil verimli geçmeliydi.

Oğuz her aldığı parasını itina ile biriktiriyordu. Aldığı 850 lira onun için çok önemliydi.

Artık daha çok paraya ihtiyacı vardı. O yüzden başka işlerde de çalışıyor ve daha çok efor sarf ediyordu.