Selinin fotoğrafıGünümüz
Aşağıdan leziz kokular geliyordu. Üzerimi giyinip aşağıya indim. Emel Sultan herzamanki sofrayı donatmıştı.
-Vay vay vay sofraya bak
-Sen daha halayı dinleme bak sana neler yapıyorum.
-Ben seni ne zaman dinlemedim Emel Sultan
-Yalnış oldu o soru ne zaman dinledim diyecektin.
-Yapma Emel Sultan
-Hadi kuzum hadi çayını soğutma
-Babam yokmu
-O yurtdışında
-Ben bu adamı anlayamıyorum türünün ilk ve son örneği yurdışına çıkıyor aynı evde yaşadı kızına haber vermiyor.
-Onu öyle kabullen kızım zor bi adam işte
-Olmuyo Emel Sultan
-Boşver kızım arada Defneden Burakta kahvaltıya gelsin
-Hay aklınla bin yaşa ben onları unutmuştum.
Selinle Burak kim dediğinizi duyar gibiyim bizim semtin çocukları çocukluk arkadaşlarım ayrıca Selin Burağında sevgilisi
-Alo
-Alo yine mi sen
-Beyenemedinmi
-Beyenemedim bi sorun mu var
-Senden başka sorun yok bence hem Selinin telefonu sende ne geziyo çabuk onu Seline götür
-Az yede kendine bi uşak tut
-Senden iyi uşak mı bulcam
-........
Al öküz işte telefonu yüzüme kapattı.
Bak tekrar arıyo...-Alo
-Kızım sabah sabah ne didişiyonuz
-Öküz sevgiline sor
-Şuna öküz deyip durma sonuçta sevgilim ne kadar öküz olsada
-Hiç güleceğim yoktu. Hem Emel Sultan sizi kahvaltıya çağırıyor. Öküzcümü alda gel.
-Ben senin kelime haznene... bekleyin geliyoruz.
-Bekliyoruz by
Bunlar benim canlarımdı kardeşlerimdi işte ne kadar didişsekte napalım birbirimizi sevme tarzımız buydu...
15 dk sonra kapıda bitivermişlerdi Ediyle Büdü işte
-BEN: Uçarak mı geldiniz bu ne hız
-BURAK: Ben adamı böyle uçururum işte
-BEN: Yok saol almıyım
-SELİN: İki adımlık yer uçmamıza gerek yok
-BEN: Laf mı soktun şimdi sen bana
-SELİN: Biraz öyle oldu galiba
-EMEL SULTAN: Çok konuşmayında hadin sofraya...
Bi güzel kahvaltımızı yapmıştık. Dışarıdada hava çok güzeldi. Yani bana göre güzeldi...
Ben bu havada evde duramazdım.-BEN: Dışarıya çıkalım
-BURAK: Bu havada
-BEN: Evet lütfen
-SELİN Hiç bana bakma beni bu havada kimse dışarıya çıkaramaz
-EMEL SULTAN: Ne tahmin ettiğinin farkındayım Hande
-BEN: Hadi halacım yalnızca bir saat
-EMEL SULTAN: Olmaz
-BEN: Lütfen
-BURAK: Emel abla bırak gitsin biliyosun yoksa kaçar
-EMEL SULTAN: Tm ama yalnız bir saat
-BEN: İki saat olmazmı
-EMEL SULTAN: Handeee
-BEN: Ben şansımı fazla zorlamıym en iyisi hemen gidiym.
-SELİN: Bencede
-BEN: Hadi görüşürüz ben kaçtım
Üzerime Siyah kalçama kadar gelen paltomu geçirmiştim ayağıma ise uzun siyah çizmelerimi giyip saçlarımı dağıtmıştım.
Az kalsın unutuyordum ayakkabılıktan siyah şemsiyemide alıp dışarıya çıkmıştım
Galiba fazlasıyla siyah olmuştum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA GEÇMİŞTEN BAHSET#WATTYS 2016
RomanceVe aşk bir saç teli kadar inceydi.Üstünde yürüyebilmek için cambaz olmak değil yürekli olmak gerekiyordu... Kim geçmişini katleden adamın kızına aşık olabilecek kadar yürekli olabilirdiki??? Ama geçmiş hiçbirzaman geçmeyecekti ki çünkü hala canımızı...