Elpis
Ellerim soğuk duvara kavuştu.Loş ışık altında duvarın hissizliği yüzüme vuruyordu.Destek alıp tekrar ittirdim.Başarısız,tekmeler savurmaya başladım.Duvarda çukurlar oluşturmaya başlamıştım.Her bir darbem de ağzımdan küçük bir inilti kaçıyordu.Her darbede yıkılacak gibi oluyordu...Faydası yoktu.Bu duvar yerinden kıpırdamıyordu.Kan ter içinde kalmıştım.Saçlarımdan bir tutam önüme düşmüştü.Derin derin nefesler alırken duvara yaslandım ve oturdum.Soluklarım dinince kafamı kaldırdım ve arkadaşıma baktım.
"Bu sefer daha mı zor ha?"güldü.Ellerini göğsünde kavuşturmuştu.Kafasını iki yana salladı.Beyaz tenini süsleyen siyah kaşları çatıldı.Geriye bir kaç adım attı ve hızlı adımlarla koşmaya başladı.Bağırarak yaklaştığı duvara çarptı.Duvardan geri sekerken sendeledi.
"Kahretsin!"Kahkaha attım.Duvara sırtını dayadı ve sürtünerek yanıma oturdu.Dizlerini kendine çekti ve kafasını geriye yasladı."Bizimle alay ediyorlar.Daha kaç kere gireceğiz bu eğitimlere?"O kadar komik gelmişti ki bu lafı ağzımdan küçük bir kıkırdama kaçtı.Sinirle kafasını bana çevirdi.Gri ışık beyaz teninde parlıyordu.Sakalları elle dikilmiş kadar özenliydi.Simsiyah gözleri ve çok düzgün bir burnu vardı.Elimi elinin üzerine attım.Çıkan rahatsız edici sesten dolayı irkildi.
"Sen kraliyettensin,neden bu eğitimleri alıyorsun?"Bilmiyordum.Kafamı önüme eğdim."Bilmiyorum,kendimi oraya ait hissetmiyorum galiba."Yüzüme Harbi gerizekalısın bakışı atıyordu.Ayağa kalktım.
Onunda ayağa kalkması için elini uzattım.
Bileğimi dudaklarıma yaklaştırdım."Eğitim sonucu;başarısız.Simülasyonu sonlandır."∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆
Birden bire bu anıyı neden hatırlamıştım?Joseph'i özlüyordum.Sadece onu değil.Tüm gezegeni özlemiştim.Kafamı yasladığım camdan bakıyordum.Samanyolu galaksisinin güzelliği karşısında büyülenmiş gibiydim.Etrafıma bakındım.Her şey bembeyazdı.Dizlerimi karnıma çekmiş bir şekilde kulaklıkla şarkı dinliyordum.
Kafamı tekrar yasladığım sırada kapım açıldı.Kafamı kapıya doğru çevirdim.Kâhyalardan biri gelmişti.Uzun boylu adam beyaz eldivenleriyle gümüş bir tepsi tutuyordu.Tepsinin içinde bir kase yemek ve dürülü bir kağıt vardı.Gözlerimle içeri gelmesini emrettim.Yavaş adımlarla yanıma yaklaşıp tepsiyi sundu.Kağıda elimi uzattığım anda küstahça konuşmaya başladı.
"Efendim,o sonra."Tek kaşımı havaya kaldırdım."Bana emir mi veriyorsun?"Aynı küstahlıkla devam etti.
"Emir böyle."Derin bir of çektim ve kaseyi aldım.Kağıt parçasını masaya koydu.Kapıdan çıkmak için yöneldi.Lafımla onu durdurdum."Söylesene Dünya denen yere ne kadar kaldı?"dedim."Yarım saatten az kaldı efendim."Mimiklerimle çıkmasını söyledim.
Telefonum da çalan şarkıyı kapatıp kenara fırlattım.Kase de duran sıcak yemeğe kaşığı daldırdım.Bu benim en sevdiğim yiyecekti ama nedense heyecandan iştahım kalmamıştı.Yemeği kenara koydum ve ayağa kalktım.Beyaz çoraplarım tenimden daha beyaz olan döşeme ile kavuştu.Önümde duran peluş terliklerimi ayağıma geçirdim ve kapıya yöneldim.Kulpu basıp ittirdim.Karşımda bembeyaz bir koridor uzanıyordu.Koridorun sonun da kontrol odası vardı.Hızlı adımlarla oraya yöneldim.
Kapı ardına kadar açıktı.Kafamı içeri doğru uzatıp göz gezdirdim.Bu oda diğerlerinin aksine simsiyahtı.Masa başında oturan Rosalinda'ya gözüm takıldı.Beyaz saçlarını arkadan at kuyruğu yapmıştı.Dik bir duruş ve çatık kaşlarla önünde duran evrakları imzalıyordu.Kapıya 2 kere vurdum.İrkilip kafasını kaldırdı.Beni görünce gevşedi ve geriye yaslandı."Ellie?"dedi.Alt dudağımı ısırdım.Biraz çekiniyordum ondan.Aşırı derece de ciddi biriydi."Rose,işin yoksa bana oraya ne için gittiğimizden biraz bahseder misin?"Kadına bakışlarımla yalvarıyordum.Kafasını sağ omzuna çekti.Biraz düşündü ve yanında ki sandalyeye uzandı.Sandalyeyi kendine çekerken çok sessizdi.Heyecanla yanına gittim.Adımlarım adeta zıplıyordu.Sandalyeye oturdum ve gözlerimi ona diktim.Ciddi bir ifadeyle bana döndü.Tokasını çıkardı ve saçlarını dağıttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bucky Barnes - Yabancı (Düzenleniyor)
FanfictionSevgilim, söyle bana; vücuduma dokunurken canın hiç acıdı mı? Babam tarafından sürgün edildiğim bu topraklarda aşkı bulur muyum yada o beni bulur mu?