Bucky'den mesaj bekliyordum.Bana haber vereceğini söylemişti.Telefondan ufak bir titreme geldi.Elimi uzatıp telefonu kavradım.Tek tuşla ekranı açınca konum belirdi.Yataktan fırladım.Hızlı adımlarla evi terk ettim.
Kısa bir süre de eve varmıştım.Şehir merkezine çok yakın ,sakin, büyük bahçeli, 2 katlı bir ev.Arabayı kilitledim.Eve doğru bir kaç adım attım.Giydiğim ayakkabılar gıcırdıyordu.Sesten rahatsız olmuştum.Evin kapısı ardına kadar açıktı.Evin yanında küçük bir garaj vardı.Çimenler yeni biçilmiş,boya ve camlar yeni takılmıştı.Birisi çok yeni evi hazırlamıştı.Kaldırımdan bahçeye adım attım.Taştan yolda yürüyordum.Evin kapısına geldiğimde son adımı mı içeriye attım.Gördüğüm manzara karşısında neredeyse düşüp bayılacaktım.Hayatımda gördüğüm en güzel iç dizayna sahipti bu ev.Zemin beyazdı,duvarlar gece mavisi ve tavan da ise gezegenime ait yıldız sistemi.Tavandan gözümü ayıramıyordum.Bir çeşit yaşadığım galaksinin haritası gibiydi.Gülümsedim,gözlerim eşyalara kaydı.Salon oldukça genişti.Mavi siyah peluş koltuklar,mavi renkte tekliler,siyah peluş bir halı vardı.Yüksek kocaman camlarda gece yeşili kadife gecelik ve bembeyaz gündüzlük perdeler vardı.Merakla etrafa bakınırken salonun ortasında duran mutfağı fark ettim.Mini bar gibi düzenlenmişti.Önünde bar sandalyeleri vardı.Bir tanesine oturdum ve rafa güzelce dizilmiş şarapları seyrettim.
Evi gezmeye can atıyordum.Salon böyleyse diğer odaları düşünmek bile heyecan vericiydi.Ama Bucky neredeydi?Arka bahçeye bakınmak için mutfağın kenarında ki boşluktan salonun diğer kısmına geçtim ve arka bahçeyle karşı karşıya kaldım.Köşede küçük bir kulübe vardı.Ön bahçe de ki özen burda da gösterilmişti.Küçük bir süs havuzu ve yüzme havuzu da vardı.Gözlerim havuza oturmuş ayaklarıyla suyla oynayan Bucky'ye takıldı.Yanında bir şişe kola vardı ve oldukça yorgun gibiydi.Sessiz adımlarla yanına ilerledim.Yanına bağdaş kurdum ve kafamı omzuna yasladım.Kafasını kafama yasladı."Teşekkür ederim."dedim ve kafamı kaldırıp yanağına bir öpücük bıraktım.Beyaz tenine bakıyordum.Kafasını çevirdi ve gözlerime şaşkınca baktı."Ne için?"dedi.Derin bir nefes aldım."Ev tam hayalimde ki gibi."gülümsedi."Beğendiğine sevindim.Hepsini sen içinde mutlu ol diye yaptım."Gülümsedim.Birbirimize iki ergen gibi sırıtıyorduk."Gel evin geri kalanını göstereyim."Elimi tuttu ve ayaklarını sudan çıkarıp kuruladı.Terliklerini giydi ve ayağa kalktık.Beni yavaşça çekiştiriyodu.Büyük camdan içeri girdik.Tavan camdı ve içeride 4 sandalye bir de masa vardı.Tahminimce bambudan yapılmıştı.İçeriye sürükledi.Az önce geçtiğim yerden geçerek yukarı çıktık.Burası diğer odadan farklı olarak küçük cam bir kubbesi vardı.Kapılar maviye boyanmış ahşaptandı.Kapılardan birini açtı ve içeri girmemi işaret etti.Burası salondan daha güzeldi.Evin mavi temasına uygun dekore edilmişti.Oda da kocaman siyah mavi desenli bir yatak vardı.Perdeler salondakiyle aynıydı.Burası bir yatak odasıydı.Hemen sağda siyah bir gardrop ve ebeveyn banyosuna çıktığını tahmin ettiğim bir kapı vardı.Makyaj masası odanın mavi siyah temasına uygun renkler taşıyordu.İçeri de hoş erkeksi bir parfüm kokusu vardı.Bucky'ye döndüm."Harika iş çıkarmışşın."utanarak tebessüm etti.Yatağa gelerek kendimi bıraktım.Sırtım yumuşak zeminle birleşince derin bir nefes aldım.
Bucky yanımda belirdi.Bana sırıtıyordu.Gülümsedim, bakışlarını ondan uzaklaştırıp siyah tavanı seyretmeye başladım.Büyük bir ayna öylece bana sırıtıyordu.Utançtan kızarıp hemen yatakta oturur pozisyona geçtim.Bucky durumu anlayıp sesli bir kahkaha attı."Neden yatak odasının tavanında ayna var?"Gülümsemesi bozulmadan cevapladı."Uyurken seni her açıdan izlemek istiyorum da ondan."Alaycı bir şekilde sırıttım."Ufak at da civcivler de yesin.Ne amaçla koydun?"Gülümsemesi yüzünden silindi.Yatağa oturdu ve eliyle çenemi kendine doğru kaldırdı."Ne düşünüyorsan o amaçla koydum."Sinirle yataktan kalktım."Birincisi ben asla bu yatakta uyumam,ikincisi uyusam bile seninle beraber uyumam, üçüncüsü beraber uyusak bile aklından geçen şey asla olmayacak!"Bucky'nin yüzü düştü.Yataktan söylenerek kalktı.Anahtarı yatağa fırlattı."Kapının anahtarları,ben salonda uyuyorum."Ardından yüzüme bile bakmadan odadan çekip gitti.Onu kızdırmıştım.Ama onunla bu şeyleri düşünmek midemi bulandırıyor.
03:54
Saat epey geç olmuştu.Hala odadan çıkmamıştım.Kapının önünde öylece dikiliyordum.Kulpunu çevirdim ve koridora çıktım.3 kapı daha vardı.Hemen karşı odanın kapısını açtım.Bu oda diğerlerinden epeyce farklıydı.Çunku burası bebek odasıydı.Beyaz tüllerle kaplı bir beşik vardı.Her yer bembeyazdı.Gece motifi yerine her yerden gündüz motifi yer alıyordu.Gülümsememe engel olamadım.Beyaz masanın üzerinde ahşap oymadan bir at figürü konulmuştu.Çekmecelerden birini merakla açtım.Beyaz bebek zıbınları,bezler,ıslak mendiller.Bucky bebeği çok güzel bekliyordu.Kafamı çevirdigimde köşe de ki küçük çadırı gördüm.Yavaşça yere oturdum ve kontrol etmeye başladım.Kızılderili çadırı gibiydi.Sadece daha beyazı.Cinsiyeti belli olmadığı için böyle bir şey düşünmüştü.Odadan tam ayrılacakken simsiyah bir kutu dikkatimi çekti.Bu kadar beyazlığın içerisinde nasıl kamufle olabilmişti.Yukarda olduğu yerden kutuyu çekiştirip aldım.Yere dikkatlice koydum ve kapağını açtım.Gorduklerim karşısında ufak çaplı bir şok geçirmiştim.Kutu ağzına kadar fotoğraf ve kağıtla doluydu.Daha da ilginç olanı ise,o fotoğraflar bana aitti.Fakat böyle bir kurum olduğunu hatırlamıyorum.İyice kutuyu karıştırdım ve dürülü bir kağıt buldum.Kraliyet mühürü vardı üzerinde.Tabi ya,bunu okumayı unutmuştum.Mühürü kırdım ve kağıdı açtım.
Sevgili Elpis,
Konuya nereden başlayacağımı inan hiç bilmiyorum.Ben zaman gezginiyim.Çok uzun yıllar önce annenle Dünya da Vakanda denilen bir bölgede tanıştım.Çok cana yakın neşeli biriydi.Zaman geçtikçe ona daha da aşık oluyordum.O da bana karşı boş değildi tabi.Sonunda bu ilişkinin bir meyvesi oldu.Canımızdan çok sevdiğimiz bir kız çocuğu.Annen doğum yaptıktan sonra çok değişti.Onu artık tanıyamıyordum.Asla ondan vazgeçmedim.Çıktığım son görevde zamanda bir boyuta Dex tarafından hapsedildim.1 hafta önce kaçmayı başardım.Annenle evlenmiş, sevdiğim kadının beynini yıkamıştı.Sana neler yaptığını da öğrendim.Canım kızım.Yaşadığın o olay tamamen onun suçu.Sevdiğin adamı sakın suçlama.Olan şeyi o asla yapmazdı.Senin gerçek baban benim.Alexander Emcu.Seni herşeyden çok seviyorum ve yakında yanına geleceğim.Okuduklarım karşısında büyük bir şok yaşamıştım.Mektup bende deprem etkisi yaratmıştı.Senelerce baba dediğim adamın asıl babam olmadığını öğrenmiştim.Bu bana yaptığı bütün kötülükleri açıklıyor.Gözyaşlarıma engel olamamıştım.Bir süre sonra ağlayışlarım şiddetlenmişti.Feryatlarım ve çığlıklarım neredeyse her yerden duyuluyordu.Yere yığıldım ve hepsinin bir rüya olmasını uyanmayı bekledim.Sesime Bucky uyanmış olacak ki çok geçmeden oda da belirdi."Elpis!İyi misin?"kafamı kaldırıp suratına bakmaya çalıştım.Gözyaşlarım görüşümü engelliyordu.Titrek bir sesle"Bucky"dedim.Yanıma çöktü ve beni kucakladı.Beni saran sıcak kolları içimi rahatlatmıştı.Kafamı göğsüne koydum ve gözlerimi kapadım.Titrek gözyaşlarım göğsüne damlıyordu.Elinin tersiyle göz yaşlarımı sildi.Ağlayışlarım durmuştu.Yüzümde ki ıslaklığı temizledim."Ne oldu?"endişeliydi.Derin bir nefes aldım.elimde ki mektubu gösterdim."Mektuba göre babam daha farklı biri."Hayretler içerisinde bana baktı."Peki ya yalan söylüyorsa?"alaycı bir şekilde acıyla güldüm."Seni biliyor.Yaşadığım her olaydan haberi var.Ayrıca Dex babam olamayacak kadar gaddardı."
Yüzü düşmüştü.Yanıma oturdu.Kafamı omzuna yasladım ve koluna sarıldım."Söz ver bana"saçlarımı öptü."Ne için?"Daha sıkı sarıldım."Çocuğumuzu hep seveceğine dair."Kafamı kaldırdım ve suratına baktım.Yuzu düştü."Söz veriyorum."Yavaşça yerden kalktım."Ben...ekibimi bulmalıyım.Başları tehlikede olabilir."Bucky kafasını kaldırdı.Gozlerin de öfke vardı."Sen hiçbir yere gitmiyorsun."Emri vaki yapıyordu."Ben prensesim.Soyluyum.Kimseden emir almam."Bucky oturduğu yerden ayağa kalktı ve karşıma dikildi.Sinirliydi.Saçları önüne dökülmüştü.Elini kaldırdı ve işaret parmağını bana doğrulttu."Bebeğime bir zarar gelirse eğer seni öldürürüm."Elini tuttum ve aşağı indirdim."O sadece senin bebeğin değil.Çok fazla bir bebek istiyorsan git ve bir tane yap."Onu çok kızdırmıştım.Elini yumruk yaptı.Çok fazla sıkıyordu.Sert bir şekilde kapıyı açtı ve odayı terk etti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bucky Barnes - Yabancı (Düzenleniyor)
Fiksi PenggemarSevgilim, söyle bana; vücuduma dokunurken canın hiç acıdı mı? Babam tarafından sürgün edildiğim bu topraklarda aşkı bulur muyum yada o beni bulur mu?