"Çocuklarının annesi olduğum güne lanet olsun!"

329 13 30
                                    

2 ay geçmişti.Bucky 2 aydır yoktu.O yokken Juno ve Jüpiter'i doğurmuştum.Suan uyuyorlar.Belki de Bucky'nin bu olanlardan haberi bile yok.
Kim bilir yine hangi görevdeydi.Kimse bana bişey söylemiyordu.Steve telefonu bile açmıyordu.T'Challa ile konuşup Bucky'nin durumunu ve ne yaptığını soruyordum.
Hiç bişey söylemeyip konuyu değiştiriyordu.Son 2 aydır Minerva ile kalıyorduk.Bana yardım ediyor ve yanlız hissetmememi sağlıyordu.Juno
Oldukça tuhaf bir bebeklik geçiriyordu.Daha şimdiden 20 kilo olmuştu.Normal bir bebekten farklı olarak koşuyor zıplıyor ve yemek yiyordu.Onun için endişeleniyorum.

Minerva'nın yanına gittim.Yemek yiyordu.
"Hey Minerva,sence Bucky neden eve gelmiyor."dedim.
Minerva kaşığını tabağa bırakdı.Uzun uzun yere baktı.
Sonra bana bakarak.
"Bunu söyleyemem."dedi.
Sıkı tı ile masaya oturdum.Tekrar kaşığı eline aldı tam kaşığı tabağa götürecekken vazgeçti ve hızla bana döndü.Minerva"Buna çok üzüleceksin."dedi . Gözlerimi açmadan edemedim."Yoksa ona bir şey mi oldu?"dedim.

Minerva " Hayır öyle değil..."dedi ve ekledi."Hani şu kızıllı kız.Wanda mı ne boksa.
İşte Bucky ile yatmış.Sonra hamile kalınca aldırmışlar.Bucky bunu benim öğrendiğimi öğrenince sana söylememem için tehdit etti.Fakat şu son 2 ay boyunca seni çok daha iyi tanıdım.Sen gerçek bir dostsun.Bunu demezdim sana ama...gerçekler acı verir."dedi.

Beynimden vurulmuşa döndüm.Ellerim titriyordu.Kalbime Kazık sağlanmıştı.Elimdeki bıçak ille elimi kanatmıştım ki Kapı çalındı.Elimdeki bıçağı masaya bıraktım.Ve kapıyı açtım.Minerva arkamdan gelmişti.Kapının tokmağını yavaşça çevirdim.Bucky...O karşım da duruyordu.Bana baktı ve gülümsedi.Sarılmak isteyince onu hızlıca geri ittim.
Bana şaşgınca baktı.Bucky"Sen iyi misin?"dedi.Hala titriyordum.Kalbimden gam yemiştim."BANA YALAN SÖYLEDİN BARNES!BANA SENİ SEVİYORUM DEDİĞİNDE SANA GÜVENMİŞTİM! BANA BUNU NASIL YAPABİLDİN? BEN BURDA BAY BARNES'IN BAŞINA NE GELDİ DİYE ŞUPHELENİRKEN SEN O SÜRTÜĞÜ HAMİLE Mİ BIRAKTIN?!AL ÇOCUKLARINI BAŞINA ÇAL!BABAMIN EVİNE GERİ DÖNÜYORUM!"Dedim.Ve sertçe yüzüne tokat attım.Barnes'ın kafası yana savrulurken ben çoktan uzay gemime bindim.Ağlıyordum,gözlerimden yaşlar sular seller gibi akıyordu.Babam ne zaman istersen gelebilirsin demişti.Ilk önce T'Challa'yı aramalıyım.
Otomatik pilota aldım ve telefonumdan T'Challa'yı buldum.

"Elpis?"dedi."T'Challa ben babamın yanına gidiyorum."dedim.T'Challa kukrercesine"Saçmalama gidersen beynini yıkar o senin.Bizi bir daha hatırlayamazsın!"dedi.Uzun bir süre sessiz kaldım. "Zaten o yüzden gidiyorum ya."dedim.T'Challa"Beni de mi unutmak istiyorsun?"dedi.Sesi kırılmıştı.Konuşmasına devam ederek"Çocuklarını,Çocukluğumuzu,seninle olan anılarımı?"
dedi cılızlaşmış sesiyle."T'Challa seni asla unutmam ben.Bunh aklından çıkarma.Hoşćakal"dedim.
T'Challa "Hoşçakal."dedi ağlamaklı sesiyle.Telefonu kapadım ve diğer koltuğa fırlattım her şeyi geride bırakmıştım.Minerva'yı,Bucky'yi,Juno ve Jüpiter'i,T'Challa'yı...

Artık yepyeni bir gün doğuruyor.Tekrar telefonu elime aldım.Ve aklımda kalan telefon numarasını tuşladım.
Bu numara babama ait.

"Alo?"dedi yaşlanmış sesiyle babam."Baba benim,Üvey kızın Elpis.Senin yanına geliyorum.Bucky ile ayrıldım. "
dedim."OOV ne kadar güzel ne kadar güzel.Kapım her zaman sana açık ister üvey ol ister öz.
Ama seni almaları için bir birlik göndericem hemen  konumunu bildir."dedi."Wakanda ormanın üstünde bir yerdeyim."dedim."Hemen bir birlik gönderiyorum."dedi ve telefon kapandı.

1 saat sonra onlar gelmişti.Bunu nerden mi anladım?Geminin üstünde Thanor krallığına ait olan mavi kanatlı at ve ona binmiş olan bir şövalye vardı.Gemiye bindim.Bir adam yanıma geldi.
"Efendim,sizi almak büyük bir onur."Kafamı sallayıp içeri girdim.

Tam tamına 1 saat sonra varmışdık.Koskoca Thanor Krallığını görünce duygulandım.Orda yaşadığım ergenliğim aklıma geldi.Koskoca Izabel Liza Thanork'un kızı olduğum için orda kalan şımarık bir prensesdim.Ah o günler.

Kapıdan içeri girdiğim de herkes önümüde eğildi.Cidden ben bu hayatımı bırakıp gittim?Çok mal mışım.Babam uzun kıyafeti ile geliyordu.Kollarıni alınca koşup ona sarıldım.Uvey de olsa babamdı.Babamdan ayrıldım.Arkadan kadın sesi geldi.Benim adımı bağırmıştı.
"ELPS!HEY ELPS!"dedi.Bana sadece bir kişi Elps derdi.O da Elizabeth.Babamin arkasına baktım.Bu cidden oydu.Koşarak yanına gitti.Ve üstüne zıpladım.O da benim üstüme zıplayınca hava da çarpışınca ikimizin de kafasından "Tok" diye bir ses yükseldi.Ikimiz de acıyla inledik."Aman tanrım Elps seni ne zamandır görmüyorum.Son olan haberleri aldım.Evlenmişsin?Ama...kocan nerde?"dedi."Aaaaaaaaaaaa boşver o şerefsizi.Sana anlatmam gereken o kadar çok şey varki!"dedim.Isaret parmağını dudağımın üstüne koydu ve "Sus,herşeyi seninle Mariska içerken anlatmanı istiyorum."dedi.Boylece babamı önemsemeden Mariska içmeye gittik...

Bucky Barnes - Yabancı (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin