9.

632 76 20
                                    



Savaş'tan

" bak savaş yıldız kayıyor .aslında böyle şeylere inanmıyorum ama geçen gün bir dilek dilemiştim ve oldu. belki yine olur .ha? " diyerek bir tane kayan yıldız gösterdi dolunay.

" neymiş  o dilek ? "

" söylenmez . bak kayıyor .üç diyince aynı anda dilek dileyelim ."

" dileyelim anasını satim dileyelim . senin yüzünden ünlü bir playboyun düştüğü hallere bak " diyip sırıttım ve oda

" ünlü play boy ha" dedi ve gülüşlerimiz onun başını omzuma yaslamasıyla son buldu . sanırım ilk kez bende onun dediğini yaparak dilek dilemek istiyordum . zaten en büyük dileklerimden birisi şuan yanımdaydı ama daha tamamlanmamış bir dilekti. bu yüzden ...

" inşallah dolunay' la bir gün birbirimizi karşılıksız sevebiliriz " dileyip içimden güldüm .cidden ünlü bir playbolu düşürdüğü hallere bak.  Bizim çocuklar görse ' hakan hariç' çünkü o zaten hep saçma sapan şeyler bulur gülmek için , anırarak gülerlerdi ...

dolunay' dan bir süre ses gelmemesinin hiç hayra alamet olmayacağından bir süre ona baktım ve uyuduğunu anlayıp arabada yapmak istediğim şeyi yapıp yanağına küçük bir öpücük kondurdum . bu halde bile uyanıp bana laf sokup vurmadıysa uyumuştur diye düşünerek onu kucağıma aldığım gibi hastane odasına götürdüm .onu ve annesini bırakmak istemediğim için tüm ısrarlarına rağmen burda kalacaktım . yatağa yatırıp üstünüde gece binlerce defa açacağını bilsemde 'nerden biliyosun diye sormayın . ben bilirim 'İyice örttüm  ve yanağını yukardakinden biraz daha uzun bir biçimde öptüm . öpmemle yüzünde hafif tebessüm oluştu.

Her ne kadar bana ölse bile söylemeyeceğini bilsemde onun da bana boş olmadığını hissediyordum . yani ... Umarım öyledir. Bu kızda beni bağlayan şey her neyse bunun hiç bitmemesini istiyordum çünkü onun yanında o kadar çok huzurlu oluyorum ki sanki dünyadaki bütün dertler yokmuş gibiydi.

Annemin yanında olduğu gibi ......

Dolunay' dan

Uyandığımda saatin henüz erken olduğunu ama hastanede olduğum için kalkmam gerektiğini anlayıp hemen kalktım ve şu üstümdeki nefret ettiğim hastane kıyafetlerini çıkarıp okula bugün gitmeceğime rağmen okul kıyafetlerimi giydim . çünkü haberi aldığımda direk geldiğim için daha doğrusu getirildiğim için okul kıyafetleriyle gelmiştim ve burdada başka kıyafetim yoktu . hızlıca giyinip artık şu yerden kurtulmak istiyordum . kapıdan çıkmamla koridordaki koltukta uyuyan bir savaş beklemiyordum elbette .

onu görünce dün gece geldi aklıma ve istemsizce gülümsedim

' hadi hadi kabul et seviyorsun sen bu çocuğu ' off! Saçmalama iç ses ben kimseyi sevmem dedim ama ' bunun gerçek olmadığını ikimizde biliyoruz ' diyerek benle dalga geçti . buda kimin tarafında belli değil haa! O değilde iyice şizofren bişey oldum çıktım ben.

birde uyandığımda yatakta olduğuma göre beni yine taşımış düşüncesiyle yanına gittim ve yeni bulduğum uyandırma tekniğiyle gülerek uyandırmaya başladım . küçükken tüylü bir küpem vardı ve ben onu bu günlerde insanları uyandırarak kullanıyodum . biliyorum çok kötüyüm ! Evet! Ama bu savaş' a özeldi.

Tüylü küpemi çantamdan çıkarıp savaş' ın yanına gittim .iç ses ' ayy yapılırmı şu çocuğa ? Bak ne güzel uyuyor ' şeyler düşünsede bunu yapacaktım .. Nihahaa! gerçektende çok tatlı uyuyordu ama konumuz bu degil.

" savaş. Kalk savaş , savaaşş " diyerek tüyü onun yüzüne doğru tutup uyandırmaya çalıştım .

" hass... " diyerek kalktı ve az kalsın yattığı yerden düşüyordu . bende tabiki kahkahalarla onu izliyodum. hem çok komik hemde çok tatlı geliyordu gözüme . bana bakarak sinsice sırıttı . noluyo laan !

SİYAH KAR TANELERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin