SİYAH KAR TANELERİ

25.

Medya Savaş ateş ( ne tarafa bayılıyoruz kızlarr ??:))

Bölüm şarkısı - kongos ' come with me now ' ( bölümle alakası olup olmadığına karar veremedim açıkçası. Bir arkadaş saolsun dilime takıldı bu şarkı:))

İyi okumalar ...

Evden okula doğru kulaklıklarımı takmış LP 'ye eşlik ediyordum. Sesi biraz diğerlerinden farklı olsada seviyordum bu kadının şarkılarını. Tüm şarkılarının ritimleri birbirinden güzeldi ve insanı olduğu yerden alıp başka yerlere götürüyordu sanki. En azından bende böyle bir etki bırakıyordu.

Bir anda nedensizce gülümserken buldum kendimi. Dünden bu yana bu nedensizce gülmeler çoğalmıştı zaten .Savaş'ın geçtiği her cümlede gülümsüyordum.

Dün onlarda akşama kadar kalmıştım. Daha doğrusu kızlarla kalmıştık. Hazal ve Kaan'ı birde Savaş ve beni kutlamıştık kendi aramızda. Daha sonrada Savaş'lar hepimizi evimize bırakmışlardı. Kızlar da benim adıma çok sevinmişlerdi . ben hala bunu gerçek olduğuna bi türlü kendi kendime inandıramadığım ve uyuyamadığım için gece boyunca Savaş'ı arayıp birde resmen telefon sapıklığı yapıp durmuştum. Sonunda da ikimiz birden uyuyakalmıştık zaten...

Bir anda kulaklığım kulağımdan çekilip birinin kolunu omuzuma atmasıyla gülümseyerek arkamı döndüm. Çünkü Bu koku nerde olsa tanırdım...

" ilk tanıştığımız gün hiçte böyle uysal değildin sen. Kafama çantayla vurduğun hala aklımda " diye gülümseyerek konuşan Savaş'a döndüm. Aklıma ilk günkü anılarımız gelince kısık sesle kıkırdadım.

" seni o zaman bir sapık olarak görüyordum " dedim gülerek. Beklemediğim bir anda yanağımdan öpünce donakaldım resmen. Öyle bir anda öpülür müydü yahu?!

" bunu hala beni sapığın olarak gör diye yaptım. Ayrıca bir daha öyle güzel gülersen bu kez yanakla yetinmem . " hızla önüme döndün. Utanmıştım sanki birazcık.

" sen beni hep böyle utandırmak zorunda mısın!?" diye söylendim. Bir yandan da büyük ihtimalle kızarmış olan yanaklarıma elimle hava yapıyordum.

Bir şey söyleyecek olduğu sırada Yanımıza Hakan ve diğerleri gelince dudaklarını birbirine bastırıp sadece muzhip bakışlar atmakla yetindi. Kesin yine beni utandıracak birşey söyleyecekti. Ama gözüme bu hareketiyle daha da tatlı görünmüştü.

" günaydın yenge " diye bağırarak bir anda yanımda biten Hakan'a gözlerimi devirerek birazcık ta kızgınlıkla baktım. Sanırım bugün herkes beni utandırmak için yemin etmişti.

"Kızlar nerde?" diye sordum direk. Çünkü kendimi bu kastığım ortamdan uzaklaştırıp birazcık da olsa rahatlatmaya ihtiyacım vardı.

" sınıftalar " dedi Mert bir anda . yüzü ve ses tonundan anladığım kadarıyla biraz canı sıkkındı. İçimden bir ses bunun Ayşem'le ilgili olduğunu söylüyordu.

Savaş'da bunu anlamış olmalı ki " ne oldu sana ? Bir durum mu var ?" diye sordu.

" yok abi. Boşverin siz. " dedi. Ne kadar inkar etsede belli oluyordu birşey olduğu.

Savaş omzumdaki elini indirince gözlerimi ona çevirdim. Yanağımı öpüp kulağıma yaklaştı. Bu sırada diğerlerinin gülme seslerini duyup önemsemememeye çalıştım.

" sen sınıfa git güzelim. Ben şunların derdini öğrenip gelirim birkaç ders sonra. Birşey olursa hemen ara " diye kulağıma fısıldadı. Kıskanç , korumacı tavrın alışmıştım. Ama bu halimize ne kadar süre sonra alışabilirdim? Orasını kesinlikle bilmiyordum.