16.

307 48 23
                                    

Dün geceden beri savaş' ı düşünmekten , daha doğrusu yaptığı şeyler ve davranışları kafamı karıştırdığı için pek uyuyamamıştım ve uyku aşığı olan ben sabahın köründe ( saat 10 da :) uyanmış, kafamı yastığa gömerek savaş' ı düşünüyordum . tamam! Bu durumdan pek şikayetçi olduğum söylenemez ama şifreli konuşmaları beni sinir ediyordu. Ne vardı biraz daha açık olsa ?

Birden Kapı çalınmadan açılınca kafamı yastıktan kaldırıp yatakta doğruldum ama üstüme fırlayan şeyle gülerek geri yatağa yattım.

" dolunay! günaydın aşkıımm." oğuz gülerek yanaklarımdan öptü ve eliyle beni doğrulttu. ( Oğuz, hazal' ın dolunay' a hayran olduğu kardeşi. )

" sana da günaydın oğuzcum da sabah sabah ? " dedim sorarcasına. Sonra eğildim ve yanakları öperek saçlarını karıştırdım. İlk başta saçlarını bozduğum için yüzünü buruştursada , öpmemle sırıttı ve devam etti.

" öncelikle hızlı olmamız gerekir. Çünkü ablamlar aşağıda seni bekliyor ve sosislerini ellerinden zor kurtardım." diyip göz kırptı. Gözleeim fal taşı gibi açıldı . evet ya ! Unutmuştum! Ben neden gidiyorsam ? Ayrıca Çocuğun bu yaşta bile benden daha cool gözüktüğü gözümden kaçmadı.

"Ah doğru ya! Bugün sinemaya gidecektik ablanlarla. Unutmuşum ben onu . "dedim ve gülümseyerek ' hadi sen aşağı in ve sosislerimin güvenliğini sağlamaya devam et . ben geliyorum ' diyip banyoya yöneldim . oda gülümseyerek yanağımdan makas aldı ve aşağı inmeye başladı.

Merdivenlerden uçarak indiğimde, her zamanki gibi son anda düşmekten kurtulup mutfağa ilerledim . ilerledikçe kızların ve annemin kahkaları dahada artıyordu. Demek ki keyifleri yerindeydi. Ben olsam benimde yerimde olurdu. Çünkü kızların ısrarları sonucu mert, hakan ve kaan' da sinemaya gelecekti. Görmeyeli baya bir yakınlaşmıştı bunlar. Gözümden kaçmaz!

Mutfağa girdiğimde hepsine ' günaydın' dedikten sonra kahvaltımı ettim ve koşar adım odama çıktım. Çünkü yemeğimi çok sakin yemiştim. Buda kızları sinirlendirmişti. Bananee! Ben mi dedim sevgili yapında sabahın köründe buluşun diye yani?

Dolabımın karşısına geçip uygun kıyafet aramaya başladım. Uzun zamandır giymediğim mini eteğimi elime alıp baktım . üstüme de mor bir tişört aldım ve ikisine kombinleyip hızlıca üzerime geçirdim. Aynada kendime baktığımda güzel olduğumu düşündüm ve saçımı yapmaya başladım. Dünden kalan pembe boyaları saçımdan çıkarıp bu kezde ön taraflarına yeşil sprey boya kullandım. Ayağıma da beyaz converslrimi giydim. Telefonumu ve paramı eteğimin cebine sıkıştırıp çanta almadım.

Aşağı indiğimde kızlar ve oğuz çoktan hazırdı. o yüzden annemi öpüp hemen çıktık. Dışarı çıktığımızda özge alıcı bir gözle beni süzdü.

" kız, biz sevdiklerimize buluşucaz ama sen bizden güzel olmuşsun. Yoksa savaş' damı geliyor? " karnına dirsek attığımda sustu.

" benim her zamanki halim, ayrıca savaş' ın gelip gelmiyeceğini bilmiyorum. " bu kez ayşem söze atladı.

" sanırım savaş' da gelecekmiş. Ve yanında da birisini getirecekmiş."diyip bana imalı imalı baktı. hop hop! Kimi getirecek lan bu ? İnşallah kız değildir . amin.

" savaş kim? " dedi oğuz.

" boşver oğuz' cum sen onu, bir arkadaş" diye geçiştirdim. Kızlar ' yav he he' dermiş gibi baktılar . göz devirdim. O sırada yanımızda tanıdık arabalar belirdi. Dört tane arabayla gelmişler lan . israf yemin ediyorum . olan var olmayan var yani!

Hepsi arabalarından inip yanımıza gelmeye başladılar. Mert gelirken ayşem ' e göz kırptı. Ayşemde gülümsedi. Pislikler çok tatlı bir çift olmuşlardı. Yanımıza geldiklerinde hepsi birbirleriyle selamlaştılar. Savaş nedense en son geldi yanımıza ve gelirkende beni süzüp kaşlarını çatmayı ihmal etmedi. Kesin yine kıyaetime birşeyler bulucaktı . yanında da bir tane kız vardı. Yaklaştıkça sinirlerim daha çok bozuluyordu .zseseeseese üstelik eli kızın omzundaydı ve ikiside sırıtıyordu. Bir günde sevgili mi yapmıştı bu yaa? Yanımıza gelip tamda önümde durdu. Sinirimi bozmak için yapmıyorsa bende birşey bilmiyorum!!Kızın telefonu çaldı. Savaş' a bakarak konuştu .

SİYAH KAR TANELERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin