29.

124 14 29
                                    


Merhaba :) Bölümü okumaya
T - max " almost paradise" dinleyerek başlayabilirsiniz. Daha sonralarını parantez içinde yazacağım.

İyi okumalar...

"dolunay, kızım" diye seslenen annemi şimdilik duymamazlıktan geliyordum. Dizinin en güzel yerinde annemin çağırmasını hiç sevmezdim. çünkü boşu boşuna çağırmazdı.yine bişey yaptıracak yada kızacaktı. Birde bu dizi the Walking Dead olunca hiç ama hiç sevmiyordum.

Mr. Robotu 4 ayda zor bitiren ben the Walking Deadin bir sezonunu 3 günde bitirmiştim nerdeyse. Ama mr. Robotun da yeri bende ayrıydı. Özellikle elliotcumun. Bunu savaşa söylediğimde benim yüzümden bir ton küfür yemişti ama olsundu. O ve kardeşi kadar cool bir insan evladı varmıydı bu dünyada... Tabikide hayır. Herneyse millet romantik film filan izler ağlardı bense sürekli böyle şeyler izleyip olası zombi istilasına karşı evde çözümler üretiyordum.

"dolunay geliyor musun yoksa ben mi geliyim ?" annemin ikinci çağırmasına kulak vererek yataktan kalktım ve laptopu şarja taktım. Odanın haline bakınca annemin gelmesini istemiyordum.

Merdivenlerden inip salona geçtim.

" efendim? "

" sonunda gelebildin hanımefendi neyse otur karşıma. " merakla annemin karşısındaki koltuğa oturdum.

" şimdi sana bazı şeyler soracağım ve doğru cevap vermeni istiyorum. "

" bu ne anne ya para yarışmasındamıyız? Oldu olucak birde joker verseydin. " diye çımıştım. Açıkçası gerilmiştim biraz. Annem gülecek gibi olsada bunu yapmayıp sanırım ciddi görünmeye çalışıyordu ki devam etti.

" sen bana herşeyini söylersin demi küçüklüğümden beri. Hiç gizli saklımız olmadı bu zamana kadar."

Dudağımı ısırıp dediğini düşünmeye başladım. Doğruydu, şuana kadar hiç gizli saklımız olmamıştı. Savaş konusu hariç tabi. Aslında konuşmayı çok istemiştim ama bir türlü olmamıştı işte. İlk defa böyle bişey olduğu için kendimi hazır hissetmemiştim.

" anne aslında benim sana söylemek istediğim bişey vardı uzun zamandır."dedim sonrada tek gözümü kapattım.

" anne, biz savaşla sevgiliyiz " diyiverdim. Gözlerimi açınca annemin sırıtarak bana bakmasını beklemiyordum açıkçası.

" ne zamandır peki? " kafamdan bir hesap yapıp

" yaklaşık 2 aydır "gülümsedi annem. Sonrada oturduğu yerden kalkıp bana elini uzattı.

" neden daha önce söylemedin " diye sordu.

" çünküü.... " cümlemi devam ettiremeden annem kollarını bana doladı. Bende ona sarıldım. Gerçek huzuruma.

" nerden anladın ?" diye sordum.

" anne olunca eminim sende anlarsın" gülümseyek ayrıldım. bunu hiç düşünmemiştim şimdiye kadar. benden nasıl bir anne olurdu acaba . daha doğrusu savaş'tan nasıl bir baba olurdu? Eminim çocuklarına düşkün olurdu. Birde kıskanç olurdu sanırım.

annemle tekrar oturduğumuzda savaşla olan biten herşeyi anlattım. bazı yerlerinde şaşırsada çoğu yerinde gülümseyerek dinlemişti beni. bu biraz garibime gitmişti açıkçası. ben kızmasını bekliyordum ama sadece neden bana söylemedin demişti. genel olarak anlayışlı birisiydi zaten annem. en çok bu huyunu seviyordum.

biz annemle savaşı çekiştirirken birden zil çaldı. kaşlarımı çattım. bugün pazardı ve kimseyi beklemiyorduk.

koşarak kapıyı açmaya gittiğimde karşımda savaşı göründe şaşırdım.

SİYAH KAR TANELERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin