"Evet seni yatağımın kenarında soluğu kesilmiş görüyorum
Arabamın arka koltuğunda, kafamın arkasında
Sesini duyduğumda gülmeden edemiyorum
Bu güzel bir ses, güzel bir ses
Hey Angel, hey angel
Gökyüzüne bakıyor musun?"
Her Şarkının Bir Hikayesi Vardır
Kesinlikle DANGEROUS WOMAN ile okuyun gençler. Multiye koydum.
LÜTFEN OKUYUN. BU BÖLÜM +16 içeriklidir. 18 yapmadım çünkü 18 yaşından büyük okuyucumuz olduğunu sanmıyorum ajhsaj. TAMAM CİDDİ OLALIM FENA HALDE RAHATSIZ OLABİLECEĞİNİZ İHTİMALİNİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURUN VE OKUMAYA ÖYLE KARAR VERİN LÜTFEN
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Pekala başlıyorum. Sakinleş bebeğim"
Alt dudağımı ısırdım. Ah buna kesinlikle hazır değildim. Ama şu da var ki asla hazır hissedemeyecektim. Bu yüzden..bir an önce başlamak en iyisiydi. Bir an önce başlamak ve bir an önce düşündüğümün aksine zevk verici bir şey olduğunu görmek.
Ve büyük bir korku ile Niall ın hala tutmaya devam ettiği bacaklarımı ayırmasına izin verdim. Tabi bu utançtan kıpkırmızı olmama sebep olmuştu. Bu yüzden yukarı bakmaya karar verdim. Yalnızca tavana.
Yutkundum. Niall ın sıcak soluğunu birden sağ bacağımda hissettim. Yalnızca soluğunun bile beni heyecanlandırıp ürpertmesi yetmiyormuş gibi birde dudaklarını sürttü sağ bacağıma. Ve bu beni...agh kavurmayı kolayca başardı.
Sol bacağıma da aynı şekilde dudağını sürtüp bir de öpücük kondurması dudağımı daha da ısırmama sebep oldu. Sabah kalktığımda dudağımın yara olmuş olduğunu göreceğimi biliyordum ama şu an gerçekten dayanamıyordum. Beni delirtiyordu.
Sıcak dudaklarını bacağımdan çektikten sonra derin bir nefes verdim sesle. Ayağa kalktı. Elleri pantolonuna gittiği an ben yeniden tavana döndüm. İçim pır pır ediyordu. Hayatım boyunca hiç bu kadar heyecanlanmamıştım.
Acaba hakkımda ne düşünmüştü? Yani vücudum hakkında? Vücudumu hep sevmiştim ama bu güzel olduğundan falan değildi. Sadece kendimle barışık olmayı öğrendiğim içindi. Ve Niall ın kriterlerini biliyordum. Onu kaybettikten sonra manyak bir fan a dönüşmüştüm.
Niall...kendinden zayıf bir kız istiyprdu ve...ah tanrım birinin ondan ince bacaklara sahip olma ihtimali var mıydı sanki?! Herneyse utancım iyice artmıştı. Niall giysilerinden tümüyle kurtuldu ve tek bacağımı üzerinden geçirip karşımda durdu.
Gözlerime sevecen bir biçimde baktı. Her zamanki gibi yani. Ama bu kez sevgi dolu bakışları normalin aksine beni sakinleştirmek yerine daha da heyecanlanmama sebep oluyordu.
"Hazır mısın?"diye sordu bana. Evet bu soruyu uzun süredir ben de kendime soruyordum. Ve her ne kadar hazır olmasam da başımı aşağı yukarı salladım. "Hazırım"diye yanıtladım.
Onun da dudağını ısırdığını gördüm ve bir türlü mantıklı bir sebep bulamadım. Ama yapmıştı işte ve bu beni tahrik etmişti. Agh neden hep böyle çekici olmak zorundaydı ki?!
