MULTİDEKİ ŞARKI İLE GÜZEL GİDEBİLECEĞİNİ DÜŞÜNDÜM. LÜTFEN ONUNLA OKUYUN.
Ve güzelim dudakları beni mükemmel hissettirecekti ki kapının çalması ile ikimizde duraksadık. Gözlerini devirip ayağa kalktı Niall. Doğruldum. Tanrım zor kurtulmuştum. Onunla seks yapıp aşık olmamaya çalışmak zaten yeterince zordu. Bir de beni öperse teslim olacağımdan emindim.
Hızla boksırını ve pantolonunu giydikten sonra bana tek kelime bile etmeden odadan çıktı. Kendimi geriye atıp başımı yumuşacık yastığıma koydum. Ah beş dakika öncesini düşünüp, Niall ın orgazm geçirdiği anların hepsini gözümün önüne getirip duruyordum.
Yaşadığım hisler herşeye değerdi. Özellikle de bunu onunla yaşamış olmam en güzel yanıydı. Gereksiz yere gülümseyip duruyordum. Niall birden içeri daldığında merakla ona baktım. Ve bana tebessüm ederek konuştu.
"Harry gelmiş"
Tanrım Harry! Ah onu çok özlemiştim. Neredeyse Niall ı özlediğim kadar. Bu yüzden büyük bir heyecanla hala çıplak olmamı umursamayarak ayağa kalktım. Neden umursayım ki? Zaten seks yapmıştık. Her neyse giysilerimi etrafta göremeyince panikle bakınmaya başladım.
"Giysilerim nerede?"diye sordum Niall a. Benim gibi bakındı ve yatağın üzerindeki yorganı kaldırıp orada olduğunu heyecandan fark edemediğim giysilerimi çıkardı. Onları almak için uzandım ama Niall elini çekip giysileri benden uzaklaştırdı. Tek kaşımı kaldırıp baktım ona.
"Ne?"diye sordum merakla. Niall ın gözleri aşağıya indi ve vücudumu süzdü. Bunun beni utandırması gerekse de artık o duygudan arınmıştım sanırım. Çünkü karşısında çıplak olmaktan hiç utanmıyordum. Ama hala onun benim karşımda çıplak olması beni kızartabilirdi.
"Yalnızca...çok güzelsin"diye soludu. Ve kendim asla utanmayacağımı düşünüpte utanırken, yere gülümseyerek bakarken buldum. Tekrar gözlerine baktım. "Bana bilmediğim bir şey söyle İrlandalı"diyerek işi şakaya vurmaya çalıştım.
Aksi taktirde ondan ve iltifatlarından aşık (sanki daha fazla aşık olabilirmişim gibi) olmadan sıyrılıp çıkmam imkansızdı. Hafifçe melodik bir şekile ki oldukça baştan çıkarıcıydı, kıkırdadı.
"Çok egoistin"dedi Niall gülmeye devam ederken ve gülüşü neredeyse beni öldürecekti. Giysilerimi verdi. Ah dört yılımı onun kahkaha videolarını isleyerek geçirmiştim. Ve bu beni mahvetmişti. Ama yine de onu izlemeyi bırakmamıştım. Her videosunda da deli gibi ağlamıştım.
"İyi bir öğretmenim var"dediğimde gözlerimi kısarak gülümsemesi daha da yayıldı. Sonunda üstümü giyinmişken kapıya yöneldi.
"O halde önden buyurun bayan Moretz"
Va canına soy adımı da mı hatırlıyordu? Belki de onca zaman benim ona yaptığım şeyi yapmıştı o da. Belki sosyal medya hesaplarıma falan bakmıştı ara sıra. Tıpkı benim onsuz geçirdiğim yıllar boyunca her on beş dakikada bir yaptığjm gibi. En azından haftada bir yapmış olma ihtimali bile beni mutlu ederdi. Ona tebessüm ettim.
"Teşekkür ederim Bay Horan"dedim ve yatak odasından çıktım. Harold ın burada olmasının bana getirdiği heyecanı geçtim, Niall ın yanında olmamın açıklamasını ona nasıl yapacağımı düşünüyordum. Niall merdivenlerde öne geçti ve seslendi.
"Harry! Sana bir sürprizim var!"
Saniyeler sonra, oturma odasında koltuğa oturmuş olan Harold ı gördüğümde ve göz göze geldiğimizde kalbimin bu gün ikinci kere çıkacakmış gibi olduğunu hissettim. Ve gözlerim dolmaya başlamıştı bile. O...mükemmel görünüyordu. Kusursuz.
Hiç değişmemiş olmasıyla beraber bir şekilde daha da çekici bir hal almıştı. Kesinlikle ekranda göründüğünden daha kaslıydı. Çok çok daha kaslı. Ah neden en azından biri büyüyünce çirkin olmamıştı ki?! Neden hepsi birbirinden yakışıklıydı?!
"Angel?"dedi şaşkınlıkla ve sessizce. Ona doğru koşarken kocaman gülümsedim ve bana kollarını açmış şekilde ilerleyen Harold ın kucağına atladım. Bir yandan da neşeyle "Harry!!"demiştim.
***
Harry ile geçen bir saatlik mükemmel sohbetimizin ardından kalkmaya karar vermişti. Eskilerden ve birbirimiz olmadan geçirdiğimiz zamanlardan konuşmuştuk. Benim onlarsız geçen amaçsız hayatımdan. Ve onların röportajlarından falan. Gitmesini hiç istemiyordum.
O beş şapşal olmadan zaten yeteri kadar boş zaman geçirmiştim. Dört koca yılın ardından hiçbirini bırakmak istemiyordum.
"Siz nasıl bir araya geldiniz?"diye sordu kalkmaya hazırlanırken. Kök Birasının son yudumlarını içiyordu. Niall ile kısaca bakıştık.
"Şey bu oldukça ilginç aslında"diye kıvırmaya karar verdi. Aslında açıklama yapmaya razıydım ama bu onlara kızmamı gerektiren konuları -beni terk etmeleri, gün yüzüne çıkarırdı. Ve şu an onlara kızmak istemiyordum. Onun yerine son dakikalarımızın tadını çıkarmalıydım değil mi?
"Peki...birlikte misiniz?"diye sordu bu kez zar zor. Kaşlarımı çattım ve sanki bu fikirden iğrenmiş gibi yüzümü buruşturdum. Bu uzun bir süre yapmam gereken en önemli şeydi. Ona aşık değilmiş gibi davranmak. Ah acı veriyordu ama yapmak zorundaydım. Bu ikimiz içinde en doğrusuydu.
"Hayır hayır..."demeye başladım ve tamamlayamayacağımı anladığım cümleye Niall devam etmeye karar verdi. "Biz sadece...seks arkadaşıyız"
"Evet"dedim üzerine. Ve Harry gözlerini pörtletti. Bakışları ikimizin arasında gidip geldi. Evet bunun kulağa ilginç geldiğini biliyorduk. Ama aslında İngilterede yetişkin insanların yüzde kırkının bunu yaptığını biliyor muydunuz? Yani oldukça normaldi.
"Bu..."
"İlginç mi?"diye sordum ona. Niall sırıttı ve bunu eliyle saklamaya çalıştı. Çekici sırıtışının üzerine gülümsedim.
"Hayır sadece...şey bunun medyaya düşmemesi lazım biliyorsunuz"diye minik bir uyarıda bulundu. Alt dudağımı ısırdım. Haklıydı. Bu bile Niall ı kariyerini tehlikeye atabilirdi.
"Bize güven"dedi Niall Harold a değil bana bakarak. Ve tebessüm ettiğinde açıkça hipnotize olmuştum. Harry ellerini bir kere çırpıp ayağa kalktı.
"Pekala gitsem iyi olacak". Ve geldiğinde askılığa astığı montunu almak için oraya doğru yöneldi. "Ah ve...tamamen unutmuşum Niall senden bi konuda yardım isteyecektim"
"Tabi dostum. Ne olursa"dedi Niall meraklı bir tavırla. Özel bir şey olduğu düşümcesiyle mutfak kapısına baktım. Belki de onlara biraz izin vermeliydim. Ama ayaklarım hareket etmiyordu. Hala bana gönderdiği güzel gülümsemenin etkisindeydim.
"Ailem...agh şimdiye kadar çıkyığım kişilerle yürütemediğimi, doğru düzgün bir ilişkim olmadığını söyleyip duruyordu. Ve bende onlara yedi aydır biriyle beraber olduğumu söyledim. Şimdi de onunla tanışıp yemek yemek istiyorlar yani..."
"Yani birini bulmalıyız."diye tamamladı onu Niall.
"Tanıdığım biri olmalı."
"Lottie zaten olmaz"
Ve içimden bir ses araya girmemi söyledi. Araya girip Harold a yardım etmeyi. Böylece belki...bu çok yanlış biliyorum ama belki Niall ı kıskandırabilirdi. İçimde Kamptan beri, beni öptüğü o ilk günden beri beni sevdiğine dair bir his vardı. Bu yüzden atıldım.
"Ben yaparım"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANGEL //horan + 18 {bitti}
Hayran Kurgu"Evet seni yatağımın kenarında soluğu kesilmiş görüyorum Arabamın arka koltuğunda, kafamın arkasında Sesini duyduğumda gülmeden edemiyorum Bu güzel bir ses, güzel bir ses Hey Angel, hey angel Gökyüzüne bakıyor musun?" Her Şarkının Bir Hikayesi Vardır