Grauwolf

Davetiye

Garrett çok kan kaybediyordu. Roy çok üzgündü. Savaşı kazanmışlardı ama en iyi askeri, en iyi arkadaşı Garrett yaralanmıştı, neredeyse ölüyordu.
Kira Roy un yanına doğru geliyordu.

"Uyu biraz.." dedi Kira

"Olmaz. Onun başında duracağım."

"Git uyu şapşal adam. Ben seni uyandığı zaman çağırtırım."

"Ha..yır.."

"Ayakta uyuyorsun artık yaşlısın bunu unutma!"

"Kira.. Lütfen.."

"Baba.. Uyuman lazım. Sana söz veriyorum onu kurtaracağım."

"Tamam kızım.. Ama uyanırsa.."

"Tamam tamam çağırtacağım seni"

Roy tükenmişti artık 51 yaşındaydı ve tam 21 yıldır çöldeydi. Bu yüzden Okgunun düğünü onun için çok önemliydi. Eve dönecekti. Birkaç günlüğüne olsada..
Okguyu en son 10 yaşındayken görmüştü. Garretti almaya gittiğinde.

Okgu onu affedecekmiydi? Yoksa nefret mi vardı sadece içinde? Robert sevinecekmiydi yoksa sadece Garrett gelsin diye mi davet etmişti Roylandı? Roy kafasındaki sorulara cevap veremiyordu.

--- --- ---

Roy birkaç saat uyumuştu. Sonra kapısı tıklatıldı ve kapıyı açtıgında karşısında Damian vardı. Roy un bekçisiydi Damian.

"Roy yetiş!! Birşey oldu!!"

"Ne oldu hemen söyle!"

"Garrett.."

"Hemen göster!"

Peşpeşe gidiyorlardı. Royland endişeliydi. Damian arkasına bakmadan sessiz sessiz gidiyordu. Roy nereden gittiğini merak ediyordu. Neden sağlık çadırına değil? Garrett neredeydi? Bu soruları kendine sormaktan bıktı.

"Neden sağlık çadırına gitmiyoruz?"

"Garrett orada değil"

"Neden orada değil?"

"Çünkü.. Ayağa kalktı ve gitti"

"Nasıl izin verirsiniz????"

"Durduramadık onu."

Roy susmuştu. Garrett hakkında çok hassas biriydi. Sonunda durdular.

"Burda kimse yok?"

"Evet Roy.. Sana yalan söyledim"

O arada Roy un kafasına sert bir sopayla vurdular.

"Merak etme Roy, düşmanın değilim"

"Seni...... Öldüreceğ..."

"Sanmıyorum.."

Sopa kafasına birdaha indi ve Roy bayıldı.

--- --- ---

Roy uyandıgında zincirler içinde bir kafesteydi.

"Hoşgeldin Roy"

"Kimsin sen! Neden zincirliyim!"

"Ben Kral Araduk'un elçisiyim."

"Kral Araduk II. benden ne istiyor!!??"

"O değil"

"Nasıl o değil?"

"Kral Araduk I."

Roy terlemeye başlamıştı. Araduk I. Roy tarafından 32 yıl önceki Araduk kuşatmasında öldürüldüğü sanılıyordu.

"Seni Hidsville e göndereceğim."

"Hayır.. O öldü!! Onu BEN öldürdüm"

"Öldürememişsin demekki Roy"

"Olamaz.. Hayır.. Beni getirmeyin!"

"Sus ve yemeğini ye yaşlı adam." dedi elçi "Hep merak etmişimdir, 19 yaşında pis bir Schwarz nasıl olur da Kral Araduk a bunu yapabilir?"

"Elçi.. Adın ne?"

"Sanane?"

"İyi iyi bilmek istemiyorum zaten."

Roy yine yatmıştı. Hidsville kıtanın öbür tarafındaydı.

--- --- ---

Bir hafta geçmişti. Garrett uyanmıştı ama değneksiz yürüyemiyordu.
Kurala göre artık birlik Garrett yönetimindeydi.

"Askerlerim! Arkadaşlarım! Kardeşlerim! Royland bir haftadır kayıplar arasında..
O dönene kadar yönetim benim altımda olacak.."

"Roy u gördüm!! Geçen hafta Damian ile dağa çıktılar ve Damian yalnız döndü!" dedi Kira

"YALAN!!!" dedi Damian

"İnkar etme!" dedi Kira

"Tutun onu" diye emretti Garrett.

Askerler Damianı yakaladılar.

"Kütüğe yatırın"

Damian pis pis gülmeye başladı

"Onu bulamayacaksınız!! Onu sattım heh hemde sadece 120 altın için!"

"Kılıcımı getirin!" dedi Garrett

"Hayır Garrett lütfen öldürme beni! Sana nerde olduğunu söylerim."

"Anlaştık.. Söyle"

"Hidsville karavanı"

"Aferin.. Yatırın onu"

"Hayır !!! HAYIR!! Söyledim işte nerede olduğunu!!"

Garrett aldırış etmedi. Kılıcını çekti ve vurmak için yukarı kaldırdı.

"Dur lütfen dur Garrett yapm...."

Garrett dinlemeden Damianın kellesini bedeninden ayırdı. Bu askerlere Garrettin sert olabildiğini gösterdi. Bu onların hoşuna gitmişti.

"Askerler.. Hazırlanın.. Roy'u kurtarmaya gidiyoruz. Bizden bir hafta öndeler.. Ama bizim yükümüz daha az."

"Evet!!!" askerler hevesle bağrışıyorlardı.

"ROYLAND İÇİN"

"YAŞASIN GARRETT"

--- --- ---