Garrett döneli birkaç ay geçmişti. Sonbahar Ovasındalardı. Okgu anıtların başında yatıp kalkıyordu. Deşifre etmek gittikçe zorlaşıyordu. Ama bir anıt daha deşifre etmişti.
Anıtlarda yazanlar onu endişeliyordu."Okgu? Deşifre edebildinmi?" dedi Gabriel
"Evet.. Garrett nerede?" dedi Okgu
"Yanımdan geliyorlardı ama.. Nerdeler?" dedi Gabriel
"Veha da mı geliyor?" dedi Okgu
"Evet"
"İyi olur. En son anıtta işin fazlasını o yaptı."
"Ah geldiler sonunda. Nerede kaldınız?" dedi Gabriel
"Dalmışız Gabe. Sorun yok burdayız. Nasılsınız?" dedi Veha
Veha Gabriel e çok olmasa da benziyordu. Saçları uzun ve kahverengiydi gözleri biraz ürpertici şekilde açık bir yeşildi. Gözlerinin böyle olmasının sebebi büyücülük öğrenmesiydi. Bir gün bir ışık büyüsü yaparken fazla güç kullanmasından kaynaklanıyordu. Birkaç gün kör olmuştu. Körlük gitsede gözler böyle kalmıştı.
Gerçek göz rengi kapalı bir maviydi."Garry, şunu oku. Halim kalmadı." dedi Okgu
"Ne o?" dedi Garrett
"Senle Gabriel uyuya kalınca benle Veha deşifreyi devam ettirdik." dedi Okgu
"Ne yapayım? Karın uyuya kalınca benimde uykum geldi." dedi Garrett
"Suçu Gabe'e at. Aferin"
"Neyse ver okuyayım"
Garrerr kağdı eline alıp içinden okudu. Sonra Gabe e verdi ve Gabriel de okudu.
Kağıtta yazan buydu:"Zaman diz çöktü, İkzuhïïl geri döndü, Akuhael dirildi. Savaş başladı,
Savaşı Azanuk bitirdi. Onları hapsetti. Zamanı ona verdi. Ama onlar geri dönecek, zaman diz çökecek, İkzuhïïl ve Akuhael daha güçlü olacak.
Savaşı bitiren Azanuk olacak."Cevap beklermişcesine Okguya baktılar.
"Bakmayın bana. Benim uyumam lazım." dedi Okgu
"Deşifre beklememeli." dedi Garrett
"Haklısın ama.. Çok yorgunum"
"Anlaşıldı.. Git uyu"
O sırada bir şimşek gibi anıtların önüne birşey çaktı. Mattheus du bu.
Garrett kılıcını çekti ve diğerlerinin önüne geçti."Matt.. Çok geciktin.. Acele et birdahakine" dedi Okgu
"Ne diyorsun Okgu.. Bu.. Şeyi tanıyormusun?" dedi Garrett
"Sadece tanımıyor. Arkadaşız." dedi Mattheus
"Aynen öyle" dedi Okgu
"İşe geçelim" dedi Mattheus
"Teşekkür ederim Matt. Böylece deşifreye gerek kalmayacak" dedi Okgu
"Bunu yapmak istediğine emin misin Matt?" dedi Gabriel "Normalde bize deşifre etmemek gerektiğini söyledin."
"Hera yı kurtarmak için.. Eski urva büyüsü gerek" dedi Matt "Bunun için de.. Anıtları yok etmem ve içindeki güçten yararlanmam gerek"
"Ve bundan dolayı bize önce yardım ediyorsun." dedi Okgu.
"Aynen öyle" dedi Mattheus.
"Hadi oku Matt"
"Bu eski urva yazısı. Birkaç saat sürer. Siz uyumaya gidin. Leşe benziyorsunuz."
"Haklısın.."
--- --- ---
Uyandıklarında anıtların yanında buluştular. Ortalıkta ne anıt, ne de Mattheus vardı.
Garrett gülerek Okguya döndü."Ne güvenilir arkadaşların var ama." dedi Garrett
"Sus Garrett" dedi Veha
"Okgu? Birşey demiyecekmisin?" dedi Gabe
"Gidelim." dedi Okgu
Gidiyorlardı ki tam o sırada Mattheus geri döndü.
"Anıtlar nerede Matt?" dedi Okgu
"Aldım" dedi Matt
"Hera kurtuldumu?"
"Evet"
"Deşifre?"
"Evet"
"Ver"
"Tamam. Al"
Mattheus ortadan kayboldu. Okgu okumaya başladı.
"Azanuk geri dönecek. O tanrıları öldürecek. Ve kendisi tanrı olacak.
Zaman diz çökmez, İkzuhïïl dönmez, Akuhael dirilmez, Azanuk tanrı olmaz ise
dünya yok olacak.""Bu.. Çok kötü.." dedi Okgu
"Zamana diz çöktürmek de ne demek?" dedi Garrett
"Size anlattığım.. Gücüm.. Zamanı durdurabiliyorum. Ama diz çöktürmek.."
"Zaman.. Zamanın bekçisi kim ise onu öldürmemiz lazım." dedi Veha
"Mattheus a sormalıyız" dedi Gabe
O an Heraklion geldi. Ortaya baktı. Peşinden Mattheus indi.
"Savaşı kazanmalısın Okgu. Zamanın bekçisi.. II. Usan"
O anda yine kayboldular.
"Usan.. Demek o..." dedi Okgu "Garrett, orduyu topla ve Robert e haber ver."
"Anlaşıldı."
"Veha, Gabriel ile birlikte Wolfsklippeye gidin. Orası savaştan uzak."
"Bizde savaşmalıyız" dedi Gabriel
"Hayır. Bu riski göze alamam"
"Ama.."
"Gabe.. Lütfen"
"Kendine dikkat et Okgu.." dedi Gabe
"Sen de, Garrett de. İkiniz de geri gelin.." dedi Veha
"Anlaşıldı."
Garrett Robert ile geri döndü.
"Ne oldu Okgu?" dedi Robert
"Ordular hazırmı."
"Daima"
"Yarın yola çıkıyoruz.. Savaş yolları gözüküyor..."
--- --- ---
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grauwolf
FantasyWolfsklippe Kalesinin Lordu olan Roderick ll.'nin Kral Usan'a karşı ettiği bağımsızlık isyanı Averia kıtasını savaş içerisine sokar. Bu savaşla büyüyüp 19 yaşına gelen Okgu çocukluğundan beri askeri eğitim almıştır ve babası Roderick onu Sonbahar ov...