Yuris Kuşatma Altında

19 2 1
                                    

Okgu uyandığında Wolfsklippe delerdi. Hepsi ölecekmişcesine Okguya bakıyorlardı.

"Ne oldu? Herkes bana bakıyor?"

"Okgu.." dedi Mattheus. "Kayboluyorsun."

"Nasıl yani?"

"Usan ın gücü.. seni.. alıyor."

"Ne demek istiyorsun? Açıkça konuş."

"Gittikçe karanlıklaşıyorsun. Usanın planı sana gücü vermek değil, senin vücudunu çalmakdı."

"Eğer Usan vucudumu alırsa.."

"Hepimizin sonu gelir."

"Bir çözüm var."

"Ne peki?"

"Zamana diz çöktürüp Ikzuhïïl i içime alacağım."

"Ama bu senin..."

"Sonumu getirecek. Öyle de böyle de ben.. kaybolacağım. Ama eğer Ikzuhïïl bedenimi alırsa.. siz yaşarsiniz."

"Ikzuhïïl bu dünyaya sadece zulüm ve ölüm getirecek Okgu!"

"Ama Ikzihïïl i durdurabilirsiniz."

"Nasıl?"

"Azanuk u bulacaksınız."

"O zaman.. Usanlanda karşı son bir sefer düzenleyeceğiz."

"Aynen öyle.. Ben.. kaybolunca.. beni kurtarmaya çalışmayın."

"Ama.."

"Lütfen.."

"..."

--- --- ---

Aradan bir ay kadar daha geçti.
Okgu o günden beri hiç bayılmamıştı.
Mucizevi bir şekilde hali de düzelmişti. Bu son seferden sonra belki de düzelecekti. Mattheus Okguyu kurtarmak için gece gündüz kitapları dolaşıyordu. Usanın Okguyu alması başka bir şekilde durdurulmalıydı ona göre. Gabriel ile Veha da aynı düşünceyi paylaşıyor. Urva boyutunda Mattheus ile birlikte bir çözüm arıyorlardı.

Garrett ise Okgunun yanından ayrılmıyordu. Ayrıca kanatları artik nasıl saklayabilecegini de biliyordu.

Okgu bütün haneleri toplamış orduları hazırlatmıştı. 16000 kişilik bir orduyla Usandorf u kuşatacaklardı.

--- --- ---

Yuris meydanında baskı vardı. Marut ve Mirko hayatta kalan son Yuris lordlarıydılar.

"Marut.. ne yapacağız?"

"Bilmiyorum evlat. Kaç askerin kaldı?"

"4000.. senin?"

"2000.."

"Sana 1000 asker emanet edeceğim. Yuris i kaybetmemeliyiz. Usanland burayı alırsa deniz üstünlüğünü eline alır."

"Kaç gemi kaldı?"

"...26"

"Kırmız yelkenlileri geri çağır."

"Çağırdım.. bir ay önce"

"Yanıt?"

"Gelmedi."

"..."

"EFENDİM!!!"

"Ne oldu casus?"

"Usanland ordusu.. yaklaşık 20000"

"Duvarlar yüksek. Bir şekilde basarirız."

"Efendim... yanlarında devler de var. Ayrıca hava gemileri. En az 400 gemi"

"400... Samir şerefsizi karşı tarafı seçti demek..."

"Ne olacak?"

"Grauwolf ordusu yolda. Şanslıysak zamanında yetisir."

"..."

--- --- ---

Askerler hazırdı. Usanland ordusu duyulmaya başlamıştı. Davullar. Borazanlar. Askerlerin savaş çağrıları gecenin sessizliğini deliyordu.

"Demek ki sansli değiliz..."

"Mirko.. Ölürken seni yanımda bilmek benim için büyük bir onurdur."

"Asıl benim için bir onurdur efendim."

"Hazırlanın askerler! Ölüm üstümüze çökecek! Ama biz ölüme ne diyorduk??"

"Sİ*TİR GİT!!!!"

"NE DIYORDUK?"

"Sİ*TİR GİT!!!!"

"HERKES YERINE! BUGÜN ÖLSEKDE ŞU ŞEREFSIZLERDEN BIRKAÇ TANESINI YANIMIZA GÖTÜRECEĞIZ!!!"

"EVET!!"

Usanland orduları artık iyice yaklaşmıştı. Mirko okçuları yönetiyordu yine.

"Yak! Hazır!"

Marut atlılarla kale kapı önüne çıkmıştı.

"Adam öldürmeyeni ben öldürürüm!!"

"Ateş!" Dedi Mirko

"Hücuuuuum" dedi Marut

Oklar uçuşuyor. Tek tek Usanland askerlerini indiriyordu.

Atlılar çarpışıyor. Heryeri toz duman ediyordu.

Kanlar kumun rengini kırmızıya boyuyordu yine. Askerler bağırıyordu.
Insanlar ağlıyordu.

Hava gemileri yere alev bırakıyordu.
Marut ve birliği kısa bir sürede ölmüştü. Mirko artık son Yuris idi.

Mirko ve birliği kapıyı fazla tutamamışlardı.

"Liman a çekiliiiiiiinn herkes Limanaaaaaaa"

Askerler Limana doğru geri çekilirken Yuris kentini alevler içerisinde bırakıyorlardı Usanland askerleri.

Mirko ve birliği Liman girişini de tutamamislardı. Cesurca savaşsalarda savaşı kaybediyorlardı. O sırada Mirko son kez denize bakmak üzere arkasını döndü ve şaşırdı. Karşısında 450 gemilik Kırmızı Gemi Loncasının filosu vardı. Hava gemilerini bombalayıp düşürüyorlardı.

O an Mirko tekrar cesaretini toplayıp bağırdı.

"Askerler! Kırmız yelkenler geri döndü! Bugün ölmeyelim! Saldırııın!!!"

Askerler tekrar formasyon alıp Usanland birliklerini geri çevirdiler.
Usanland askerlerini Limandan çıkaracakken Yuris in aleyhine devler geldi. Heryeri yıkıp dokuyorlardı.

Hava filosu kısa sürede yok olunca kırmızı yelkenler Limanı bombalamaya başladılar.

Savaş artık kazanılabilirdi. Mirko askerleriyle kenara çekildi ve gemiler dev birliklerini ve aynı anda askerlerin büyük bir kısmını bombalayarak yok etti. Ama yeni birlikler kaleyi işgal ediyordu. Liman Usanland birlikleriyle doluydu. Kırmızı yelkenlilerin bombacıları hariç tayfanın gerisi Limana indi ve savaşa katıldı. Başlarında Ilyaka vardı. Kisa sürede limanı boşaltıp şehri geri alma çabalarına girdiler.

Savaş çok kanlıydı ve bombalama yüzünden şehrin yarısı alevler içindeydi. Usanland birliklerini bu geceliğine şehirden kovmayı başarsalarda kuşatma kalkmamıştı.

--- --- ---

GrauwolfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin