Garett ve birliği karavana yetişmişti. Bu zor değildi. Karavan yavaştı.
Gördüklerinde kamp yapmış dinleniyorlardı.
Garrett atları bağlayıp plan yapmaya başladı."Kira. Sen 40 kişi alıp batıdan, Martis sen 40 kişi alıp doğudan, Denus sen de geriye kalanlardan 10 kişiyi bana bırakıp gerisiyle kuzeyden saldıracaksın. Ben güneyden saldırıp Robert ve diğer köleleri kurtaracağım."
"Anlaşıldı"
Saldırıya başladılar. Herşey çok hızlı gidiyordu. Karavandakiler hızlı bir şekilde katledildi. Ama Robert orada değildi.
"Bizi kandırdılar... Sadece bir not bırakılmış." Garrett çok öfkeliydi.
"Saldıracağınızı biliyorduk.. Bu sadece sizi durduracaktı. Robert çoktan Hidsville e vardı. Boşuna gelmeyin. Kalemiz asker dolu ve çölü yanlız bırakamayacaksınız.
Selamlarımla I. Araduk"
"Garrett.. Emrin nedir?" dedi Martis
"..askerleri al ve çöle git." dedi Garrett "Komuta senin.. Ben Hidsville e gidiyorum."
"Yanına birilerini al"
"Hayır"
"BENSİZ GİTMİYORSUN" Kiraydı bu
"Sende gel o zaman."
"Beni de getir.." dedi Martis
"..belki ölürüz" dedi Garrett
"Biliyoruz"
"DENUS!!"
"NE OLDU GARRETT??"
"KOMUTA SENİNDİR.. BEN DÖNENE KADAR!!"
"ANLAŞILDI EFENDİM!"
"Tamamdır" dedi Garrett "Gidiyoruz."
--- --- ---
Hidsville yoluna çıkmışlardı. Birkaç saat sonra bir kasabaya vardılar.
Küçük ve güzel bir yerdi. Burada geceyi geçireceklerdi.
Bir taverna buldular. Oraya girip birşeyler yiyip içeceklerdi."Garrett, Kira, sakın durmayın.. Arkamızdan gelen birkaç asker var."
"Kaç tane?"
"30 belki daha fazla"
"Hızlanın o halde"
"Kaçamayız.. "
"Neden?"
"Önüne bak Garrett.."
"Olamaz... Etrafımızı sardılar..."
"Ben.. Kalacağım.. Siz koşun!" Martis korkuyordu fakat kararlıydı
"Hayır seni geride bırakamam!" dedi Garrett
"Sen manyakmısın Martis!" dedi Kira
"Gidin.. Hemen.. Ben gelmiyorum.."
"Hayı.."
"GİDİN DEDİM!!!"
"Garrett.. Gidelim.. Martis kararını verdi." Kira ağlıyordu
"Garrett.. Kira.. Beni unutmayın.."
Martis kılıcını çekip askerlerin üzerine doğru gitmeye başladı. Askerler kılıçlarını çekti ve formasyon aldı.
"Garrett için.. Kira için.. ROYLAND İÇİN!!!!!"
Martis 2 kişiyi öldürdükten sonra arkasından bıçaklandı... Ama yılmadı... Kalktı ve devam etti.. Birkaç kişi daha aldıktan sonra göğsüne bir ok saplandı.. Martis dizlerinin üstüne çöktü.. Aklına kardeşi Kira.. Babası Robert.. Can dostu Garrett gelince büyük bir ilhamla kalktı.. İki kişi daha öldürdü ve sonunda göğsüne bir ok daha hedef alınca yere yıldı.. Zor nefes alıyordu.. Gözlerinden yaşlar akıyordu.. Göğsünden ise kan.. Ağzına kanın tadı, burnuna ise kokusu gelmişti.. Gözleri yavaşça kararıyordu.. Son gücüyle askerlerin başkanına bakıp:
"Schwarz hanesindenim kaltak.. Öcüm alınacaktır..."
--- --- ---
Garrett bir an o günü hatırlamıştı"Garrett. Benimle konuş! Baba senden ne istedi!! Seni neden gönderiyor!!" dedi Okgu
"Sana söz veriyorum. Görüşeceğiz birdaha görüşeceğiz..." ikiside ağlıyordu.
"Beni de al.. Garrett beni de al lütfen.."
"Seni seviyorum Okgu.. Bana bir söz vermen gerek.."
"Ne sözü?"
"Beni affet.." dedi Garrett. Sonra biraz gülümsedi "Ve geri geldiğimde kremalı turta yaptır bana!!"
"Tabi ağabey.."
"Güçlü ol.. Şu şerefsize gerçek gücü göster.. Ve o ölünce.. O ölünce bu ülkeyi kurtar.."
"Görüşmek üzere.."
"Görüşmek üzere!"
--- --- ---
"GARRETT!!!! BENİ DİNLİYORMUSUN!! GİTMELİYİZ!! GARRETT!!! PEŞİMİZDELERDİR BELKİ!!! HADİ GİDELİM UYANSANA ŞAPŞAL!"
Kiraydı bağıran.. Garrett bayılmıştı, kimseyi duyamıyordu...
--- --- ---
Birden Okguyu gördü.. Kanlar içerisindeydi.. Etrafında cansız bedenler.. Herşey durgundu
"Garrett??" Okgu şaşkın görünüyordu
"Kardeşim!"
"Aman tanrım Garr.."
Ortadan kayboldu.. Zaman devam ediyordu.. Artık Kira nın ağlamasını duyuyordu.
"Sus! Ağlama.. Martis çıkana kadar bizi görmediler.. İzini sürmüşlerdir bizi aramayacaklar.."
"Tamam.."
"Kira.. Sana bir şey söyleyeceğim.."
"Ne?"
"Seni seviyorum.."
--- --- ---
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grauwolf
FantastikWolfsklippe Kalesinin Lordu olan Roderick ll.'nin Kral Usan'a karşı ettiği bağımsızlık isyanı Averia kıtasını savaş içerisine sokar. Bu savaşla büyüyüp 19 yaşına gelen Okgu çocukluğundan beri askeri eğitim almıştır ve babası Roderick onu Sonbahar ov...