Grauwolf

Wolfsklippe kuşatması

Garrett ile Mattheus kulenin üstünde şehrin düşüşünü izliyorlardı.

"Plan nedir Garry?"

"Savaşmak"

"Emirlerin?"

"Şehrin kapısı daha geçilmemiş"

"Evet"

"Askerleri topla ve kapıya git"

"Sen ne yapacaksın?"

"Yapılması gerekeni"

"Tamam.. bol şans Garry"

"Hayatta kal Matt. O kapı geçilmesin."

"Peki ben ne yapacağım?" Diyerek araya atladı Jade

"Ben gidiyorum" dedi Matt

"Jade kalede kaç asker var?"

"800"

"Diğerleri nerede?"

"Doğuya sefer düzenledim."

"Neden?"

"Bize domuz kanina batırılmış yılan gönderildi"

"Anladım. O 800 seni dinleyecektir. Kapı yıkılınca.. ve bu mutlaka olacaktır... onları komuta edip halkı tarafına çekeceksin. Wolfsklippe halkı 20000 aşıyor."

"Halk beni dinlemeyecektir"

"Bunu göreceğiz"

"Pekala. Gidiyorum"

"Ölmemeye çalış"

"Sende"

Garrett şehrin alevler içinde gullelerle yağdırılmasını izliyordu.

"Demek son harekatın bu idi James"

--- --- ---

Matt askerleri kapıya dayamıştı. Barikat kuruyorlardı.

"ASKER! BU KAPIDAN KIMSE GEÇIRILMESIN! GEREKIRSE HAYAYITIMIZI VERMELIYIZ!" Diye bağırdı Matt.

"Sen kimsin ki! Seni tanimiyoruz! Insan bile değilsin!" Dedi askerlerden biri ve diğer askerleri kışkırtmaya başladi

"Sen.." diyerek kilicini çekti Matt

"KESIN ŞUNU!" diye bağirdi Jade

"Kralım" diyerek diz çöktüler

"Bu adam Mattheus. VII. Urva lejyonunun generali idi ve benim dostum. Onun lafından çikanin kellesini bizzat kendim alacağim!" Dedi Jade

"Sağol Weiss." Dedi Matt

"Herkes kapıya!"

Askerler savaşmaya hazirdılar.

"Sayıları 10 bini geçiyor. Coğumuz, belki hepimiz öleceğiz. Geri çekilmek yok. Bu savaşın sonunda ya zafer, ya ölüm vardır."

--- --- ---

Matt konuşurken Jade halkı yanına çekmeye çalışıyordu ama haklı çıkmıştı. Onu dinlemediler.

"Senin için öleceğimizi mi saniyorsun!"

"Yalanci kral!"

"Daha yeni geldin ve savaş başlattın!"

Jade verecek cevap bulamiyordu. Halk evlerine dönüp kapilari kilitlemeye başladı.

"Evine girip saklanacak olan herkese yazıklar olsun." Dedi Garrett birden ortaya çikarak.