Arabaya binip fatihi beklemeye başladığımda telefonuma mesaj geldi.
'Özel numara
***** adresinde yarın saat sekizde büyük bir defile var. Komple mücevherlerle, yakutlarla işlenmişde bir elbise var. Bu elbise 20000 dolar değerinde. Ayrıcada üç tane taç var. Onları kendin incelemelisin.
Kolay gelsin...'
Mesajı tekrar tekrar okuyup kendime gelmeye çalıştım. Kim bana niye böyle bi bilgi verir ki? Fatihin arabaya yaklaştığını görünce mesajı kapatıp telefonu canataya koydum ve arabadan indim.
"Fatih? Ne olmuş? Sen ağladınmı?"
"Nihali öldürmüşler. Kardeşim dediğim kızı öldürmüşler."
Bi anda bana sarılıp kafasını boynuma gömünce afalladım. Zorda olsa bende ellerimi sırtına koyup sıvazladım.
Şu an canımın yanması normalmi? Değil. Canım yanmamalı ! Sakın ağlama hande ! Sakin ol.
"Fatih, tamam canım sakin ol. Kimin yaptığını biliyomusun? Kamera kayıtlarına baktınızmı?"
"Baktık. Allah kahretsinki yok ! Şerefsiz her şeyi silmiş !"
"Fatih..."
"Selin...canım çok acıyor..."
Sabah
Gözlerimi denizin sesiyle açınca gülümsedim. Gece fatihin yanına kaldığım için doğal olarak onunla yattım. Şimdi ise kollarını belime dolamış kafasını göğsüme yaslamış bebek gibi uyuyor. Gece saçlarını okşamamı istemişti. Bende okşadım ve geceden beri ellerim saçlarında kalmış. Oysaki ben deli deli yatan bi kızım. Sabaha kadar böyle kalmam tuhaf.
Gözlerimi sonunda yüzünden çekebildiğimde saçlarıyla tekrar oynamaya başladım. Yüzünü biraz daha kaldırıp iyice sokulunca kendime engel olamayıp yanağını sıktım. Biraz abartmış olucam ki uyandı.
"Günaydın aşkım" dedim tebessüm ederek. Oda hafifçe gülümseyip ;
"Günaydın bitanem" dedi ve dudağıma küçük bir öpücük kondurup kalktı. Gece pek belli olmuyodu ama kasları varmış ya bunun?
"Selin ben karakola gidicem sen istersen burda dur istersen evine git ama akşam gel özlerim"
"Peki..."
"Burdamısın?"
"Ya aslında eve gitsem iyi olur. Kıyafet alırım hem. Çünkü hep senin tişörtlerinle olmaz."
"Kendin bilirsin. Benim için sıkıntı yok. Senin kokunun olduğu her şey benim için en güzel şey."
Küçük bi tebessümden sonra bende kalkıp öptüm ve giderken bi süre arkasından baktım. Sonuçta yine her an saldırabilirler.
Fatihi göremeyeceğim kadar uzaklaştığında bende üzerimi giyip tekneden ayrıldım.
Eve geldiğimde irem ve sofia hemen yanıma geldiler.
"Ne oldu?"
"Nerdeydin?"
"Fatih bisey anlamışmı?"
İrem ve sofianın ard arda gelen sorularına göz devirip hepsini cevapladım. Sonrada birlikte salona oturduk.

"Kızlar bana acilen küçük bi ev kiralamamız lazım. Ayrıcada kimlik. Selin taşpınar diye sahte bi kimlik çıkar bana irem. Sofia sende küçük bi ev bul. Binadan olsun. Ama bina yeni bi bina olsun. Böyle fazla kimsenin oturmadığı. Cünkü fatih her an evimi görmek isteyebilir.""Tamam. O iş bizde."
"Ha bu arada, saat sekizde fatihin yanından bi şekilde ayrılıcam. Önemli bi işimiz var"
"Elbise defilesimi?"
Sofianın yönelttiği soruya sırıtıp kanepeden kalktım ve odama çıktım. Sırt cantama pijama ve şortla tişört koyup evden çıktım. Tekneye gitmeden öncede eczaneye uğrayıp en ağır uyku ilacını aldım. Yoksa fatihin beni bırakacağını düşünmüyorum.
Tekneye gelir gelmez mutfağa gidip yemek hazırladım daha sonrada romantik bi masa.
Bende üstüme getirdiğim kıyafetleri giyip fatihi beklemeye başladım.

"Selin?" Fatihin sesini duyunca kalkıp sarıldım.
"geç kaldın" dedim. Boynuma bi öpücük kondurup geri çekildi ve yüzümü ellerinin arasına aldı.
"Küçük bi operasyondan çıktım o yüzden geç kaldım ve kurt gibi açım"
"Hop ! İlk önce ellerini yıka. Pis pis oturulmaz yemeğe"
Bu tepkime gülüp kafasını salladı ve ellerini yıkamaya gitti. Bende o sırada yemeğini koyup ilacın yarısını içine boşalttım ve ilacı denize attım. Yemeğinide karıştırdıktan sonra kendi yemeğimi koyup yerime oturdum.
***
Fatihle yatakta konuşurken bi anda uyuya kalınca sırıttım. Bi kaç kez uyandırmayı denedim. Uyanmayıncada hızla tekneden çıktım.
Sofia ve iremle defilenin olduğu yere yakın bi otelde buluşup önceden tuttugumuz odada hepimizde üzerimizi değiştirdik.
****
Defilenin olduğu yere gelince içeri en arkadaki kilitli acil çıkıs kapısından girdik. Tabii kapıda direk defilenin olduğu salona çıkmıyodu. Buda bizim işimize geldi. Bide kapıyı zincirlemiş kendini akıllı sanan salaklar !
Sonunda elbiselerin tutulduğu odayı bulduğumuzda ilk önce kapının önündekileri bayılttık. Daha sonrada odada bulunan tüm kameralara görünmeden kameraları söktük. Onları ayrı bi çantaya koyup sıra elbiselere geldik. O mesajda söylenilen elbiseyi odada bulunan camdan aşağı sarkıttık. Tabiiki alttan onu tutan kişi sofia oldu. Daha sonrada diğer iki elbiseyi aldık. Birde taçlar var tabii. Üçününde kilitlenerek koyuldukları kasaların şifresini kırıp onlarıda aldık ve geldiģimiz gibi geri çıktık. Daha doğrusu ben çıktım. İrem geçtiğimiz her yerin kamera kayıtlarını silip bayılttığımız adamların hepsini ortadan kaldırdı. Sofia ve bense arabaya geçip iremi beklemeye başladık.
********
İşi hallettikten sonra daha fazla gecikmeyip üzerimi değiştirdim ve tekneye geri gittim. Fatih hâlâ bıraktığım gibi uyuyodu. Bende pijamalarımı giydim ve yanına yattım.
Vote yorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O Kolye
ChickLit"O...o ben değilim de !" "..." "Bi cevap ver !" "..." "Sen osun..." "Sen zahmet etme tetiği ben çekerim !" Erkek polise karşı gelen, ondan intikam almak icin gün sayan kadın mafya. Ve onları bu duruma düşüren kız kardeş selin.