O Kolye

24

Hastaneye gelince hemen fatihin yattığı odaya çıktım.

Odaya girdiğimde fatih yavaşça gözlerini açtı.

"İyimisin aşkım?" Dedim yanağını okşayarak.

"İyiyim güzelim. Korkma."

"Elimde değil. Hayatımda ilk defa bu kadar korktum."

"İyiyim ben merak etme. Kim yapmış?"

"Selin"

"Niye yapmış böyle bişeyi?"

"Bilmiyorum."

"Neyse boşver. Olan oldu. Sen yat. Geç oldu zaten."

"Yok. Uykum yok benim. Hem senin bişeye felan ihtiyacın olur."

"Herşeyim. Bitanem. Bende uyurum şimdi zaten. Sen yat."

"Peki. Ama bişeye ihtiyacın olursa beni uyandır."

"Tamam."

Fatih

Hande uyuyunca yataktan yavaşça kalkıp üzerimi giydim. Kolumdan vurulduğum için pek sıkıntım olmuyodu. Tabii handenin abartmaları dışında.

Üzerimin zar zor giydikten sonra odadan çıktım. O adamın söylediği kata inip dışarı çıktım.

Dediği gibi beni bekliyodu. Yanına gidip önünde durdum.

"Ne istiyosun? Ve kimsin?"

"Senden handeyi istiyorum."

"Sen kimsinki benden handeyi istiyosun?"

"Babasıyım."

Söylediği şeye alayla gülüp ;

"Uydurucak başka yalan bulamadınmı?" Dedim. Kafasını iki yana sallayıp elime bi dosya verdi.

Dosyada handenin babası olduğunu kanıtlayan bi kaç şey vardı. Belgeyi tekrar eline verdim ve kaşlarımı çattım.

"Handeyi benden alman için ilk önce beni öldürmen lazım."

"Bugün denedik ama olmadı. Kısmet değilmiş."

"Ne?"

"Selini ben ayarladım."

"Selin gibi iyi bi kızı kendinemi benzetmeye çalışıyosun?"

"Selin artık iyi biri degil. Hemde senin yüzünden ! İki kardeşi birbirine düşürdün !"

"Ben hiç bişey yapmadım !"

"Herneyse. Handeyi istesende istemesende alıcam. Eğer...sen onu bana vermezsen, handenin yerini polise şikayet ederim. Nereye giderseniz gidin. Gölge gibi gece gündüz peşinizdeyim. Ve eğer ben handeyi şıkayet edersem müebbet yer. Sende biliyosun."

"Yapamazsın."

"Yaparım. Hatta şimdi bile yapabilirim."

Deyip telefonu çıkarınca yutkundum.

"Tamam. Tamam. Handenin sana gelmesi için elimden gelen herşeyi yapıcam ! Yeterki şikayet etme !"

Şimdi yaralı olmıycaktım. Böyle adamlarında olmıycaktı ki...biliyodum ben sana!

hande

Gözlerimi açtığımda fatihi göremeyince hemen kalktım. O sırada hızla odaya girdi. Benim 'ne oldu' diye sormama kalmadan dudaklarıma yapıştı.

Ayrıldığında hemen elini tuttum.

"Fatih neyin var? Nerdeydin?"

"Hava aldım geldim. Bişeyim yok. Birlikte yatalımmı?"

"Olur."

Gülümseyip elimi tuttu ve yanağımı okşadı. Daha sonrada yatağa çekti.

Yanına yatınca kollarını belime sıkıca dolayıp kafasını boynuma gömdü. Bişeyler olduğu belliydi. Ama ne?

********fatih

Sabah uyanınca hemen kalktım handenin yanından. Ceketimi üstüme giyip handeyi uyandırdım.

"Hande? Kalk hadi."

"Tamam aşkım kalkarım birazdan."

"Şimdi kalk !"

Ben bağırınca sıçrayıp gözlerini açtı. Yataktan kalkıp karşıma dikildi.

"düzgünce söyleyebilirdin. Bağırmana gerek yoktu." Deyip odadan çıktı. O gidince oflayıp duvara yumruk attım. Ve diğer kolumada ağrı girdi.

Nası vazgeçicem ben ondan?

Hemde bebeğimle birlikte?

******

Otele gelince direk gidip bir bardak su içtim. Handede arkamdan gelip elimi tuttu.

"Neyin var?" Dedi. Elimi elinden çekip hiç bişey demeden yatağa gittim. Arkamdan tekrar gelip ;

"Neden böyle yapıyosun? Hâlâ hande,selin konusu yüzündenmi kızgınsın? Veya ben farketmeden bişeymi yaptım? Gece-"

"Yeter ! Yatmak istiyorum hande!"

Bağırınca yutkunup gözünü tavana dikti daha sonra derin bi nefes alıp odadan çıktı.

Nereye gitti şimdi bu?

Arkasından gidip özür dilemek istesemde bu işimi zorlaştırırdı. Bu yüzden direk yattım.

Handenin benden soğuyup babasına gitmesi lazım. Ve en etkili yöntem ona soğuk davranmam.

Özür dilerim...

Seni seviyorum...

Vote yorum