46

1.9K 106 8
                                    

Gözlerimi çalan telefonumla açınca sinirle telefonu elime aldım.

"Efendim?" Dedim sakince.

"Annecim?"

"Nehir?"

"Napıyosun? Nerdesin?"

"Annecim, ben kendi evimdeyim.!"

"Neden gittin ki?"

"Şey...kıyafetlerim felan hepsi burda ya, bi geliyim dedim işte."

"Ama geri geliceksin dimi?"

"G-gelebilirim."

"Söz ver."

"Annecim ben seni alıyım bugün. Biraz gezelim. Onada o zaman karar verelim olurmu?"

"Olur. Ne zaman geliceksin?"

"Bir saate gelirim."

"Tamam."

Telefonu kapattıktan sonra gözlerimi sıkıca yumup arkamı döndüm.

Gözlerimi tekrar actığımda esmer, yakışıklı bi adamı görünce yutkundum.

Ben ne kadar içtim ya dün?

Tam yataktan kalkacakken kolumu tutunca durdum.

"Sen kimsin?"

Dedi kaşlarını catıp.

Bende aynı şekilde ona bakıp,

"Asıl sen kimsin?" Dedim. Biraz etrafına bakındıktan sonra ensesini kaşıdı ve oflayıp geri yattı.

"Bilmem." Deyince tek kaşımı kaldırıp anlamsızca suratına baktım.

"Kim olduğunu bilmiyomusun?"

"Bilmiyorum."

"Manyakmısın?"

"Evet."

"Banada hep manyakları denk gelir zaten."

Yine kalkıcaktım ki, yine kolumu tutup durdurdu.

"Sen kim olduğunu söylemedin?"

"Sanane?"

"Anladığım kadarıyla geceyi birlikte geçirmişiz. Yani gecemi kimle geçirmişim merak ettim. Normal degilmi?"

"Öğrenmesende olur. Ayrıca, geceyi unutalım."

Deyince küçük bi kahkaha attı.

"Hatırlamıyorum ki unutuyum." Deyince istemsizce bende güldüm.

Haklı aslında. Bende hatırlamıyorum.

Aklıma nehir gelince hemen ayağa kalkıp kıyafetlerimi aldım. Daha sonrada banyoya girdim.

Uzerimdeki harika kokulu tişörtü tam çıkarıcaktım ki, düşündümde...bendede kalabilir.

Pantolonumuda giydikten sonra ceketimi elime alıp banyodan çıktım.

Odanın kapısına doğru giderken bana seslenince durdum.

"O benim tişörtüm değilmi?"

"Seninmi?"

"Evet."

"Artık benim." Deyip odadan çıkarken güldüğünü duydum.

######

Fatihin evinin önüne gelince derin bi nefes alıp kapıyı caldım.

Fatihin evinin önüne gelince derin bi nefes alıp kapıyı caldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Nehir açınca hemen sarılıp kucağıma aldım.

"Ya sen ne güzel olmuşsun !" Deyince gülüp saçlarımı okşadı.

"Sende çok güzel olmuşsun."

Tam giderken fatihi görünce durdum.

"Hande, gelince...bi konuşalım."

Aklımdan ' benim senin gibi pislik biriyle konuşcak bişeyim yok !' Demek gelsede nehir olduğu için sadece başımla onayladım.

###

"Anne pamuk şekeri alalımmı?"

"Alalım prenses."

Nehirle yürürken ayağım takılınca dengemi kaybettim.

Ben düşeceğimi sanarken biri tutunca afalladım.

Başımı kaldırdıgımda bu sabah ki adamı görünce gözlerimi iyice açtım.

Nehirin yanımda olduğunu hatırlayınca hemen geri çekilip nehirin elini tuttum.

"S-sen nerden çıktın ya?"  Deyince sabah ki gibi tatlı tatlı gülüp nehire baktı.

"Kardeşinmi?"

"Hayır. Kızım."

"Evlimisin?"

"Sanane?"

"Hem sana yardım ediyorum, hemde azar işitiyorum. Ayıp denilen bişey var."

"Herneyse. Sağol tuttuğun için !"

Dedim ve yürümeye devam ettim.

Fatih

Bi yandan kahvemi yudumlarken bi yandanda handeyi düşünüyodum.

Mavi gözleri o kadar sinirli, acımasız bakmıştı ki...hiç aklımdan çıkmadı.

Yerimden kalktığım sırada kapı calınca açmaya gittim.

Açtığımda karşımda handeyi ve nehiri görünce gülümsedim. Tabii hande hiç bi tepki vermedi. Nehirde çok yorulmuş olucak ki ufak bi tebessümle içeri geçti.

O gidince bende handeye biraz daha yaklaştım.

"Hande, bi şans daha? Lütfen? Ben sensiz yapamıyorum. Olmuyor."

"Fatih olmaz."

"Neden? Bak söz-"

"Hayatımda biri var."

Sözümü tamamlamadan dediği şeyi duyunca yutkundum.

Hayatında biri var?

Vote yorum

O Kolye Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin