4. Bölüm

278 15 0
                                    

İyi okumalar...

Aylin çalışmaktan dönmüş bitap halde yatağında uzanıyordu. Bir şeyler yemişlerdi ama verilen yemek çok azdı. Böyle bir yerde azı çoğa saymak zorundaydı. Karnını gerçekten çok açtı ve gurultusuna uyuyamıyordu. Nila sütten kesilmişti. Küçücük bebeği vardı ve kuru ekmeği ıslatıp karnını doyurmaya çalışıyordu. Aylık çocuk ekmekten ne anlardı. Çocuklar açlıktan zayıflamış gözlerinin feri fesi kaçmıştı. Bebeği bazen bir ağlama tutuyor sanki çatlayacak.

Aylin annesinin yaptığı her yemeği severdi. Birşey hariç. Etli yemek. Hayatı boyunca etli yemeklerle arası hiç iyi olmayan Aylin şu an önünde olsa onları bile yiyecek durumdaydı.

Çocuk koğuşu bağrışlarıyla hala inim inim inletiyordu. Nila kucağında bebekle bir aşağı bir yukarı volta atıyor aynı zamanda bebeği pışpışlıyordu. Çocuk susmak bilmiyor boğazını yırtarak ağlıyordu. Aylin yatağından inip Nila'nın yanına vardı.

"Noldu? Neden bu kadar ağlıyor?"

Genç kadın dolu gözlerle Aylin'in gözlerine baktı.

"Aç. Sütüm kesildi. Ne yapacağımı bilmiyorum. Küçücük sabiye sütten başka ne verilir ki?"

Aylin ne diyeceğini bilemedi. Olsun bu da geçer mi diyecekti? Boşver takma kafana mı? Burda durup elinden bir şey gelmemesi onu kahrediyordu.

Bir SS tekme atarak koğuşa girip;"Susturun şu Yahudi piçini." Demesi dikkatini çocuktan çekip adam vermesine sebep oldu.

Nila çocuğuna daha sıkı sarıldı. Çocuk adamın bağırması sebebiyle daha da şiddetlendi.

Aylin SS'in yanına vardı. "Ne demek Yahudi piçi? Bebeklerin dinleri yoktur. Bilmez misin sen? Hem burada bağırıp çağıracağına, bir şeyler getir de annesi yesin. Süt olsun bebeğe."

SS kıza tokatı geçirip yere düşmesine sebep oldu. Adam kıza tekmeyi gelişigüzel sallıyor kızın narin bedenine acımasızca bir kere daha indiriyordu. Kız ayak altında dayak yiyor kimse gelip adamın elinden kurtarmıyordu. Adamın tekmesi bir anda kesilince kız rahatladı. Az önceki kasıklarına yediği tekmeler hala canını yakıyordu.

"Noluyor burda?"

Aynı ses aynı cümle. Hann idi bu. Kızın içine korku istiflenmişti. Dün bir daha böyle bir şeyin olmamasını, aksi takdirde daha kötü şeylerin başına geleceğini söylememiş miydi? Artık bu seferkinden kurtulamayacağı kesindi.

"Yerden kalk!"

Kız nefes aldıkça kasıklarındaki ağrı çekilmez hale geliyordu. Birinin onu koltuk altlarımdan kavradığını hissetti. Arkasındaki kişi ve kendi gayretiyle iki ayağının üzerine dikildi. Yüzünü buruşturarak kasıklarını tuttu. Rütbeli, kıza dikmişti mavilerini.

"Seni daha dün uyarmıştım."

Gözlerini irileştirmiş, elini kemerine takmış kıza bakıyordu. Cüssesi ile kızın karşısında dikilmesi Aylin'i yerinde rahatsızca kıpranmasına sebebiyet veriyordu.

"Cevap ver! Noluyor burda? "

Kıza tekmeleriyle girişen adam açıklama yapmak için ağazını açması üzerine Hann elini kaldırdı susması için. Cevabı kızdan bekliyordu. Nerden geldiği bilinmez bir cesaret, Aylin'in vücudunda kapsül gibi patlayıp yayılmaya başladı. Gözlerini diktiği yerden kaldırıp adamın gözlerine dikti. Koğuş kış uykusundaydı. Nila'nın minik bebeği bile ağlamayı kesmişti. O da olacakları merak içinde izliyor gibiydi.

"Ne mi oluyor? Senin verdiğin kuş kadar yemeklerle anneler çocuklarına süt veremiyor. Çocuk açlıktan ağlıyordu bende askerinden çocuğun annesinin yemesi için yemek istedim. Süt olsun karnı doysun diye."

Tanrı VergisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin