1- Musmutlu günler

381 59 110
                                    

Eğer okuduğumuz bir kitap bizi kafamıza vurulan bir darbe gibi sarsmıyorsa, niye okumaya zahmet edelim ki?
👑Franz Kafka👑

Hayattaki en hakiki mürşit kesinlikle uyku olmalı. Çünkü seni hiçbir zaman yalnız bırakmıyor, mızıkçılık yapıp aradan sıvışmıyor, seni üzdükten sonra "Ne yaptım ki aman canım" deyip kulak arkası etmiyor; aksine sımsıkı sarıp sarmalıyor seni❤ Bugün herşeye rağmen mutlu uyandım, sevinçten çırpınarak kalktım yatağımdan. İnsanın sevinç içinde güne başlaması ne demektir bilir misiniz? Gün boyunca herşeyin çok güzel olacağı anlamına gelmesi demektir. Yüreklerimizi her zerresine kadar buz tutturan soğuk rüzgarlar,yerini içimizi yakıp kavuran bahar sıcaklarına bırakıyor şimdi.. Perdemi bu defa hışımla açtığımda yüzümün parıl parıl parlaması, gözlerimin adeta pirinci andıran derecede kısılması; yazın binevi "Ben geliyorum! Çıkarın atkı şapkaları, hazırlayın dondurma tabaklarını"deme stiliydi bana göre..
Ben Çiğdem ve Sabri Demirel'in 16 yaşında olmasına rağmen hâlâ mini minnacık kızları; Yağmur Demirel. Evet belki dört dörtlük bir hayatımız olmadı, olduğunu söylesemde yalan olur, ama bir gün olsun aç ya da açıkta da kalmadık. Yaşıtlarım biftekten ziyade daha soğanın ne olduğunu bilmezken, soğan ekmekle karnını doyuran bendim. Çünkü et, bizim eve yalnızca özel günlerde girebilecek en lüks yiyecekti. Sizde nasıl alışverişe çıkılır bilmiyorum ama, bizim bayram alışverişimiz etiketlerde yazan fiyatlardan ibaretti. Bayram alışverişi dediğime bakmayın; bizim için alışveriş, oldukça pahalı bir israftan ibaretti. Pazar alışverişleri sizin iple çektiğiniz fırsat günleri gibi değil, akşam sekiz buçuk saatlerinde gidilip alınan ezilmiş sebzelerden ibaretti. Sizin beğenmediğiniz palamut bile balıkların en pahalısı demekti bizim için. Alınan balık hamsiydi ve en çok yapılan yemeğimiz bulgur çorbasıydı. İki çeşit yemeğin olduğunu görebilmek bile bizim için "ziyafet" demekti. Sallama çay bile tek seferlik değilde defalarca demlenip ilk günkü tazeliği olmasa bile içilebilirdi. Sizin ezine, çeçil, dil, hellim, otlu, lor peynir diye bildikleriniz bizim için, "çökelek"ten ibaretti. Sizin deyişinizle bir o kadar daha fakirdik işte.. Hayır hiçte bile, ağlamıyorum. Ben yaşadığım hiçbir şey için gocunmadım. Sizde gocunmayın! Herşeyden önce kendinize, yarınlara bırakacağınız anılarınıza acımaktan vazgeçin. Siz en çok sizken güzelsiniz.. Geçin aynanın karşısına! Size sizden daha güzel hiçbir şeyi önünüze sunamam..

İlk bölümü nasıl buldunuz?
Yorumlarınızı dört gözle bekliyooruum:)
Beni takipte kalın❤
Bir dahaki bölümde görüşmek üzere..
Cici bakın kendinize😘
İnstagram.com/ selinnurylmzz
Twitter.com/ SlnnnnylmzzzY

EYLÜL.. #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin