Secret

Yolculuğun Sonundaki Belirsizlik

İlk ders sonunda bitmişti. Dünden beri aklında hala ruh ve ruh yakalama enstitüsü vardı. Her ne kadar Ellen'la bu konuyu tartışmış olsalar da hala böyle bir gerçeği kabullenmek zor geliyordu.

Böyle düşünceler içinde dalmış bir haldeyken, sırtına hafifçe vurulan bir elle kendine geldi. Kim olabilirdi ki, tabi ki Ellen'dı.

-Hey tatlım, yine hayal alemine mi daldın, dedi Ellen sırıtmış bir ifadeyle bakarken.

-Ya sen ne zaman benimle dalga geçmeyi bırakacaksın acaba, merak ediyorum. Her halimden dalga konusu yapacak bir şey buluyorsun, dedi Hailey.

-Yıllardır alışamadın mı canım. Ama sana şunu söyleyeyim ben var olduğum sürece dalga konumsun bir tanem, dedi Ellen küçük öpücüğü Hailey'nin yanağına kondururken.

-Şu halimize bak ya. Sevgilin olacak Jack de olmasa, senle benim aramda bir şey var sanacak millet. Zaten yapışık gibi geziyoruz. Şükür ki sınıflarımız ayrı, dedi gülerek Hailey.

-Bak şaka bir yana, bugün gidiyoruz ona göre, dedi Ellen.

-Tamam unutmadım zaten, okul çıkışı kıyafet değiştirip geleceğim. Malum öyle bir enstitüye okul formasıyla girmenin pek uygun olacağını sanmıyorum, dedi Hailey gülerek.

-Haklısın, belki içeri bile almama ihtimalleri var, dedi Ellen Hailey'nin gülmesine karşılık vererek.

* * *

Ev öyle sessizdi ki, zaten tüm perdeleri de kapatmıştı. Şu an tek istediği kafasındakilerden kurtulmaktı. Çare olarak uyumak bile yetmiyordu.

Hele Hailey'nin görüntüsü gözünün önünden gitmiyordu.

Keşke tüm yaşananları geri alıp kendi evrenlerindeki kurada seçilmemiş olsaydı ve şu an bu dünyaya gelmemiş olsaydı. Tek isteği buydu.

Yıllardır bu görev için hazırlanmıştı, hatta şu anki durumuna gelmeyi iple çekmişti. Sonucunda koca bir dünyada tek bir insanı aramak kolay bir iş değildi. Şimdi onu bulmuştu bulmasına ama...

Kendi bile açıklayamıyordu hislerini. Bir tarifini yapamıyordu. O lanet olası sesin söylediği doğruysa bu aşktı. Ama nasıl olabilirdi ki. Kızı doğru dürüst tanımışlığı bile yoktu.

Gözünün önüne yine Hailey'nin başını okşarkenki hali geldi. Gözlerini kapattı ve o anı tekrar yaşamak istediğini fark etti. Gerçekten istiyordu, onu yanında istiyordu. Onun bir dokunuşu bile rahatlamasına ve laneti hafifletmeye yetmişti. O an keşke durmuş olsaydı. Keşke o yeşil gözlerde kaybolabilseydi... Ruhu Hailey'nin bedenine karışabilseydi hiç çıkmamasına.

Bu aşk mıydı? Peki neden bir yandan acı verip bir yandan hiç bulmadığı bir huzuru veriyordu ki... Aşkın doğası da bu olsa gerek diye düşündü. Belki de aşk bazı engellerle acı yaşatsa da bir yönden de huzuruyla insanı büyülüyordu. Kalbinin atışları hızlanmıştı. Bu aşk mıydı? Aşk mıydı?

Kendi kendine tekrarlıyordu içinden... Gözlerini aniden açtı. Kalbi olması gerekenden hızlı atıyordu. Böyle duygular içinde, onu böylesine rahatlatabilen birinin canına nasıl kıyabilirdi.

Oturduğu yerde ellerini başına götürdü. Bunu düşünmek bile yeterince strese girmesine yol açıyordu. Ne olacaktı bu hali...

* * *

-Sonunda geldik ya, ne bu yani? Bir saatten fazladır yoldayız, dedi Hailey.

-Eee şehrin içinde olsa böyle bir enstitü, halkın yaptıklarından haberi olmaz mıydı sence de, dedi Ellen.

-Ay doğru söylüyorsun, dedi Hailey arabadan inerken.

Tam arkasına dönmüştü ki bir şok daha yaşayacaktı neredeyse. Karşısında fabrika görünümlü bir bina yığını görecekken sadece yeşil bir ova vardı. Hiçbir bina yoktu. Bu nasıl olabilirdi?

-Ellen tatlım doğru yere geldiğimize emin misin, dedi Hailey şaşkın bir ifadeyle.

Ellen da yeni inmişti ki arabadan, karşısındaki manzarayı görünce afalladı.

-Ben de bilmiyorum ki, bana buraya gelmem söylendi sadece, dedi Ellen.

Tam bu halde birbirlerine şaşkın şaşkın bakıyorlarken, arkalarından bir araba sesi duymalarıyla beraber ikisi de arkasını döndü.

Bu bir jipti. Kim olabilirdi ki?

Jip yavaşça yanlarında durdu. İkisi de merakla bekliyordu.

Kapı açıldı ve içeriden çıkan Bayan Ginny'di. İkisi de birer oh çektiler.

-Kızlar hoş geldiniz yeni dünyanıza, dedi Bayan Ginny, o zarif gülümsemesiyle...

Sevgili okuyucularım bu bölüm biraz kısaydı, ama bir sonraki bölüme hazırlık bölümü gibi düşünebilirsiniz.

Hailey ve Ellen artık görevleri için eğitim aşamasına geçecekler. Bakalım bu eğitim nasıl şartlar altında gerçekleşecek merak konusu.

Diğer bir husussa acaba Luke duyguları ve görevi arasında nasıl bir yol izleyecek?

Tüm bu soruların cevabı bir sonraki bölümde karşınızda olacak...

Benden desteğini esirgemeyen tüm okuyucularıma çok teşekkür ederim. Sizler olmasanız bu yazma aşkı da bende olmazdı sanırım. :)

Yorum ve beğenilerinizi bekliyor olacağım... :)