2. BÖLÜM

371 19 2
                                    

Medya:Selin'in annesi ve kardeşi...
Eylül'den....

Karne günü...
Her karne günü okuldan karneleri aldığımız gibi nerede karar kılınırsa tüm günümüzü orada gecirirdik. Ne yaz tatili başlangıcı olsun ne de yarı yıl tatili. Hiç farketmezdi. Ancak 9 Ocaktan beri birbirimizin yüzüne bile dogru düzgün bakamıyoruz. Teneffüse çıkmıyor, kantine inmiyoruz. Neden mi? Okulun her köşesinde Selin le anımız var çünkü. 4 senedir bu okulun bahçesinde,koridorunda, sınıflarında,sıralarında her köşede karış karış anımız var.

Karneler dağıtılıyordu. Liste sırasında Selin in isminin sırası geldiğinde hoca durdu ve derin bir nefes alıp sıradaki kişiye geçti. Herkes tıpkı bizim gibi çok iyi biliyordu sıranın Selin'de olduğunu. Ancak herkes susuyordu...

Karneyi aldıktan sonra eve gidiyorduk ki 9 Ocak tan beri yüzüne bakamadığımız Selin'in annesi Hatice Teyze ve kardeşi Simay'ı gördük. Hatice teyze bizi görünce gözleri doldu. Kadının yüzüne dahi bakamıyoruz. Bizim suçumuzdu. Selin'i orda bırakmamalıydık. O yolu 3 kişi dönmemeliydik...

Bir de küçük kardeşi Simay vardı. Henüz 3 yaşında dünyadan habersiz zavallı kızcağiz. Belki de ablasını hiç hatırlayamıycak... Kısacasi 3'ümüzde hatta Ozan da dahil 4 ümüzde vicdan azabı çekiyoruz. Hep keşke diyoruz ama fayda etmiyor hiç bir şeye...

O karşılaşmanın ardından birbirimize görüşürüz bile demeden meydandan kendi evlerimizin sokaklarına ayrıldık.

Konuşamazdık. Ne konuşucaktık ki? Ne diyebilirdik birbirimize?

Eve gittim ve üstümü dahi değiştirmeden kendimi yatağıma bıraktım. Okula gidip bir karneyi almak bile beni o kadar çok yormuştu ki... Selin in olduğu yerlerden geçmek,oralarda Selinsiz nefes almak çok can yakıyordu.

Uyaya kalmışım. Yaklaşık 1 saat olmuştu yatalı. Ozan arıyordu. Günlerdir konuşmadığımız konuşamadıgımiz kişi simdi ne olmuştu da arıyordu? Açtım;

+Efendim Ozan.
-Eylül seni aradım ilk önce söyliyim dedim. Diğer kızları da arayıp haber ver,yarım saat sonra üçünüzde Selin in mezarının başında olun. Önemli şeyler konuşmam gerek sizinle.
+Ozan ne oldu şimdi söyle? Gelicek durumumuz daha doğrusu birbirimize bakıcak halimiz bile yok.
-Eylül bari sen yapma. En mantıklı olan sensin diye seni aradım. Hadi kızları topla yarım saat sonra Selin in mezarının başında olun.

Telefon yüzüme kapanmıstı. Derdi neydi bunun? Ne istiyordu bizden?

Kızlarla olan grubu açtım whattsaptan. 9 Ocaktan beri tek bir mesaj yok. Ve gruba yazılan son mesaj : "Kızlar çok teşekkür ediyorum benimle ta Menemene kadar geldiğiniz için. Sizi çok seviyorum yaa en best kankiler " Mesaj Selin dendi. En son mesajını yazıp,bizi bırakıp gitmişti.

Yarım saat sonra ....

Kızlarla simsiyah giyinmiş vaziyette yine meydanda toplandık. Hepimiz anlaşmasakta simsiyah giyinmiştik. İcımizden yalnızca bu renk geliyordu. İçimiz dışımız bir işte. Buket bile simsiyahtı. Ve o hiç gitmeyen gülümsemesi 9 ocaktan beri yoktu. Sahi bu gün hangi gün?

Telefonumu açıp baktım. 30 ocak. Tam 3 hafta.

Mezarlığın başına gittiğimizde Ozan çoktandır ordaymıe gibiydi. Gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. Herkes onu suçluyordu ama. Herkes onun yaptığını düşünüyordu. Biz düşünmüyorduk ancak mantıklı bir açıklama da bulamıyoruz. Nasıl olur?

Yanına gittık ve selam bile demeden yanına oturduk sırayla.

Ozan:"Selin.Aşkım hadi kalk söyle Ozan beni üzemez bile de. O yapmadi de." Gözleri doluydu zaten ve kendini tutmayıp yeniden ağlamaya başladı. Elimi omzuna koyup "Biliyoruz senin yapmadiginı,inaniyoruz." dedim.

Buket:"Kanka kalk hadi ya. Valla bak sen tekrar gel ben tüm ojelerimi çöpe atıcam sürmicem."

Defne:"Kızım kalksana yaa. Yatmak yakışıyor mu sana. Yeter 3 haftadır yatıyosun. Kalk lan artık. Bak sen kalk söz ben birdaha kimseye dalaşmıcam. Küfürde yok kanka bak söz. Hanım hanımcık olucam. "

Kim ne derse desin fayda yoktu. Olmayacaktı da biliyorum. Kabullenmek zor olsa da kabul etmiştik artık. Yani ben etmiştim. Defne ve Buket yalnızca mantıklı düşünemiyorlardı. Hepsi bu.

Ozan ise... Ona laf bulamıyorum. Evet belki Selin en yakın arkadaşımızdı ancak onun da canından gibiydi. Lise 1 den beri çıkıyorlardı ama Ozan onu çocukluğundan beri seviyordu. Ozan daha mahallede maç yaparken küçükken bağırıp "bu gol sana Seliiin" derdi. Çocuğun canındandı resmen. Ne yapsa evet belki boş ama üzüntüsü en az bizim kadar hatta belki de daha fazla vardı.

Bir süre hüzünlü andan sonra gözlerimi silip Ozan a döndüm.

"Eee ne oldu. Bu kadar acil olan şey nedir?"

Ozan:"Kızlar Selin in katili kesin bizim yurttan. Çünkü yurda gördüğünüz gibi kartla giriyoruz. Ben o gece Selin'i kendi kartımla soktum. Yurttan biri katil."

........

    Instagram hesabımız var artık arkadaşlar!!  Bir bakın isterim. :))   yurt_cinayeti

         https://www.instagram.com/yurt_cinayeti/?hl=tr

YURT CİNAYETİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin